English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ D ] / Döndürdün

Döndürdün tradutor Francês

137 parallel translation
Kazanıyordum. Şansımı döndürdün.
Ça porte malheur.
Mısır'ı eski yüceliğine döndürdün.
Tu as restauré la grandeur de l'Égypte.
- Diğer tarafa dön, başımı döndürdün.
- Tournez dans l'autre sens. J'ai le tournis.
Hayata döndürdün.
Tu m'as ramené à la vie.
Sanırım her erkeği deliye döndürdün.
Tu devais rendre fou n'importe quel homme.
Onları çırpıya döndürdün.
C'est devenu du petit bois.
Sana minnettarım amca. Şansımı döndürdün.
Ces dés sont faits pour moi!
Başımı döndürdün.
Il me donne le vertige!
Adamı mezarında ters döndürdün!
Il se serait retourné dans sa tombe!
Monique, buna inanamıyorum! Arabamı ölümden döndürdün sen. - Ölümden?
- Tu l'as ressuscitée des morts!
Beni gerçekliğe döndürdün.
Tu m'as ramené à la réalité.
Bu iltifatlarınla başımı döndürdün.
Tu me tourneras la tête avec ces compliments.
Anne ve babamı göstermek için geçmişe döndürdün beni, ve ben ise sözde ağlamaklı olacağım.
J'ai compris. Vous me faites remonter dans le temps et voir mes parents. Vous croyez que ça me rendra sentimental!
Neden beni hayata döndürdün?
Pourquoi m'as-tu ramenée à la vie?
Tüm ihtiyacın olan biraz destek, bir talihi döndürdün.
Tout ce qu'il faut, c'est un coup de pouce pour se mettre en selle.
Kardeşim, az değilsin Döndürdün başımı
Oh vieux - tu me fais rire Tu es incroyable
Bill'i hayata döndürdün.
Vous avez réveillé Bill.
Beni döndürdün, bebeğim, döndürdün...
Tu me fais tourner la tête
Döndürdün, döndürdün, döndürdün.
Je tourne, je tourne
Tıpkı bir plak gibi, bebeğim. Döndürdün, döndürdün, döndürdün.
Comme un disque, baby, je tourne, je tourne
Beni döndürdün, bebeğim, döndürdün...
Tu me fais tourner la tête, baby
Beni döndürdün... Ve döndürdün...
Tu me fais tourner
Ve döndürdün.
Tourner
Onu ölümden döndürdün, şimdi beynini mi keseceksin?
Tu veux déjà lui découper le cerveau?
Ne yaptığına bak. Prue'yu ortanca kardeşe döndürdün.
A cause de toi, Prue joue le rôle de la cadette.
- Rory'ninkini şapkaya mı döndürdün?
- Celle de Rory est devenue un chapeau?
- Bu partide onu üzdüğün için! - Gerçekten döndürdün.
- Pour l'avoir blessée chez Preston - ça m'excite à mort.
Bizi krizden döndürdün.
Tu as le sens des priorités.
Beni şeytana döndürdün. Kendin de cennetten kovulacaksın kesin!
Je m'associerai avec le diable pour te chasser!
Ve yaptın, Will. Beni döndürdün etrafında, bebek Etrafında, plak gibi, bebek!
Et tu m'as vraiment fait tourner comme un disque, j'ai tourné, tourné...
- Evimizin girişini buz pistine döndürdün.
- Notre pelouse est une patinoire.
Onun üzerinde bunu uyguladın. Onu bu şekilde ilk durumuna döndürdün.
Vous les avez utilisés sur lui et remis sur pied.
Onu hayata döndürdün, You bring him back to life ve bize kimin vurduğunu söyleyebilecek mi?
Vous le ramenez à la vie pour qu'il nous dise qui l'a tué?
Aslında, beni hayata döndürdün diyebiliriz.
En fait, tu m'as ramenée à la vie.
Onu döndürdün mü?
Tu l'as convertie?
Fakat sonunda sen beni döndürdün.
Mais c'est vous qui l'avez fait.
Hayır. Yok, yok. Bu günlük başımı yeterince döndürdün.
Tu m'as donné assez de coups comme ça aujourd'hui.
Bekle bir dakika, onu mu döndürdün?
Attends, tu l'as changé, elle?
Chloe'yi geri döndürdün mü?
Tu as réintégré Chloé?
Bizi bağımlılara döndürdün.
Tu nous as transformés en drogués.
Beni hayatıma geri döndürdün.
Tu m'as rendu ma vie.
Beni hayata döndürdün.
Tu m'as ramené à la vie.
- Onu hayata döndürdün.
- Vous l'avez ramenée à la vie.
Bunu nasıl kötü birşeye döndürdün?
Comment tu arrives à en faire une mauvaise chose?
Sonra onu tekrar dönmemek üzere hayata döndürdün, çünkü bunun olmasını çok istiyordun.
Parce que ça s'est passé quand tu es arrivée. Ensuite tu l'as ramené à la vie, tout ça parce que tu le voulais.
Genç bayana yer göstersene, başını döndürdün.
Laisse-la s'asseoir, tu la fatigues avec tes présentations.
Beni hayata döndürdün, Johnny.
Johnny, tu me ramènes à la vie. Je t'aime.
Sen, beni müziğe döndürdün ve dostluğunu verdin...
Tu m'as apporté la musique et tu m'as donné ton amitié.
Canın istediği için adamı hayata döndürdün Pratt.
Tu as récupéré cet homme, Pratt, parce que tu l'as souhaité.
Spike'ı nasıI döndürdün?
Ramener Spike.
- Onu döndürdün.
Tu as une touche.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]