Dürüst mü tradutor Francês
121 parallel translation
Dürüst mü?
Candide?
Öncelikle, bu Bay Fisher tamamıyla dürüst mü?
Tout d'abord, ce M. Fisher est-il vraiment franc?
- Dürüst mü nasıl?
- Honnête avec qui?
Dürüst mü?
Honnête?
İnsanların ne dediğinin umurunuzda olmadığı konusunda da dürüst mü?
Loyal en niant l'impact de ces ragots? Quels ragots?
Şimdi ne yapmam gerekiyor, kendimi baştan mı yaratayım? Fakir ama dürüst mü olayım?
Et maintenant, je prends ma retraite ou je deviens une fille pauvre et honnête?
Peki kızıma karşı hislerinde de dürüst mü acaba?
Ses sentiments pour ma fille sont-ils sincères?
- Dürüst bir oyun oynadığımızı sanmıştım. - Dürüst mü?
Je croyais que la partie était légale.
Dürüst mü konuşuyorsun, baba?
Sincèrement?
Kendini dürüst mü hissediyorsun?
A vous prendre pour un honnête homme?
- Bu kadar dürüst mü olman gerekiyor?
- Vous ne pouvez pas vous taire?
Sana karşı dürüst mü?
- Est-il honnête avec toi?
Dürüst mü?
- Franc? Sylvain?
Dürüst mü?
Elle est honnête?
Dürüst mü?
C'est vrai.
Dürüst mü? Sen çok mu dürüst mü?
Tu as été sincère, toi?
- Dürüst davrandın. - Dürüst mü davrandım?
- Tu as fait ce qu'il fallait.
Peki, dürüst mü oluyoruz? Söyle bana Lennox ile aranda ne var?
Si on doit être sincère... dites-moi, il y a quoi entre Lennox et vous?
- Onun kadar dürüst olmanızı dilerim. - Dürüst mü dediniz?
- Que n'êtes-vous aussi honnête!
- Dürüst mü?
Honnêtes?
Dürüst mü?
Il est honnête?
"İnsan kendine karşı dürüst mü?" Bu, insanın özünde iyi olduğu fikrine dayanan bir düşünce.
C'est basé sur la théorie... que le propre soi est bon.
Dürüst mü? Sen nesin biliyor musun?
Je me sens adulte.
Mike'ın sığ mı yoksa dürüst mü davrandığını kestiremiyordum ama bu soru günlerce kafamı kurcaladı.
Je ne pouvais décider si Mike était superficiel ou honnête... mais la question m'a hantée pendant des jours.
- Dürüst mü? - İlanın. Güzel bir kadın olduğunu söylüyordun ve doğruyu söylemişsin.
Vous disiez... que vous étiez une belle femme, et c'est vrai.
Dürüst mü olmayayım?
D'être honnête?
- Dürüst mü hanginiz daha yalancısınız, sen mi o mu?
Honnête! Qui est le plus naze de vous deux?
O halde dürüst mü olaçağız?
On joue franc-jeu?
- Lydecker dürüst mü yani?
- Lydecker était sincère?
.. Kavgan hala dürüst mü?
Crois-tu toujours mener un juste combat?
dürüst mü oynuyor?
C'est un escroc de rue?
Dürüst. - Dürüst mü?
- Sérieusement?
İşte. Bu yeteri kadar dürüst mü?
Voilà, c'était franc, ça, non?
- Dürüst mü olayım?
- Franchement?
Biz büyürken, sence Ed hep dürüst mü davranmıştır?
Quand on était jeunes, tu penses qu'Ed nous disait toujours la vérité?
Dürüst mü olmak istiyorsun?
Tu veux être honnête?
İçindekileri kusunca kendini dürüst mü hissettin?
Vous vous sentez vertueux et bien regonflé à bloc?
Dürüst mü?
Loyal?
Dürüst mü? Saygın mı?
Honnêtement!
Bunu gördün mü? Elbiselerini çıkarıyorsun, her şey dürüst oluyor.
Quand on est nu, tout devient clair.
- Dürüst mü?
- Honnête?
- Martin tümüyle dürüst mü sence?
- Tu crois que Martin l'est totalement?
Şimdi, dürüst ol. Hiç oda arkadaşı olacağımızı düşündün mü?
Sois honnête, tu nous voyais dans la même chambre?
Dürüst mü?
- 2 £ la tache.
- Dürüst mü?
Honnête?
Senin için yeterince dürüst mü, Doktor?
C'est assez franc?
Hiç onlara karşı dürüst olmayı düşündün mü, Kelso?
Tu sais, Kelso... Tu as déjà pensé à être franc avec elles?
Gördün mü şimdi Fez, bu dürüst değildi.
Tu vois Fez, ça ce n'est pas honnête...
- Dürüst mü olayım?
Honnêtement?
Dürüst olmak gerekirse, bu yüzden kötü mü hissetmem gerekir?
Il s'agissait simplement d'appliquer la loi, rien de plus.
Dürüst mü olacak?
"filé droit"? Earl, |
murray 151
mutlu yıllar 555
mullet 22
müsait misin 44
musashi 31
mükemmel 2580
mullen 21
murph 40
murdock 227
murdoch 26
mutlu yıllar 555
mullet 22
müsait misin 44
musashi 31
mükemmel 2580
mullen 21
murph 40
murdock 227
murdoch 26
mueller 30
muhteşem 1010
mutluluklar dilerim 16
muriel 143
mutlu ol 66
müdür 145
mümkün 194
müthiş 502
mutlu günler 26
mutlu 183
muhteşem 1010
mutluluklar dilerim 16
muriel 143
mutlu ol 66
müdür 145
mümkün 194
müthiş 502
mutlu günler 26
mutlu 183