English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ D ] / Düşüneyim

Düşüneyim tradutor Francês

1,702 parallel translation
O zaman her şey biter! Neden düşüneyim ki bunu?
Je m'en fous, j'ai été épargné.
- On! Bana bir kaç gün ver ve ne yapacağımı bir düşüneyim.
Donnez-moi quelques jours et je verrai ce que je peux faire.
Yandığını düşüneyim diye arabayı sen ateşe verdin.
Tu as mis le feu à la voiture pour qu'on pense qu'il avait brûlé
Sanırım... Bir düşüneyim.
Je vais y réfléchir.
Bir düşüneyim. Vakit ayırdığınız için teşekkürler.
Je vais réfléchir.
Bırakın düşüneyim.
Laisse-moi réfléchir.
Bir düşüneyim.
Attends une seconde.
Bırak da düşüneyim. Açamıyorum.
Je vais arriver á l'ouvrir.
Biraz düşüneyim.
Laissez-moi penser.
Ben mi? Dur bir düşüneyim.
Eh bien, laissez-moi réfléchir.
Tamam, hayır. Bir düşüneyim, tamam.
Non, je vais me débrouiller.
Bir eyleme geçmeden önce bırak biraz düşüneyim.
Permets-moi de méditer là-dessus avant de passer à l'action.
Epilepsi yüzünden hastanede geçen onca yıldan sonra ne düşüneyim?
Après toutes ces années d'hôpital à cause de l'épilepsie que dois-je penser?
Bir düşüneyim.
Attends....
Bunu biraz düşüneyim.
Une seconde, que je réfléchisse.
Öyleyse, düşüneyim.
Voyons un peu.
Bırak da düşüneyim
- Laisse-moi réfléchir.
Dur bunu bir düşüneyim! ..
Remarque, moi non plus.
Bilmiyorum, biraz daha düşüneyim.
Je sais pas, je réfléchis, je...
Neden böyle düşüneyim?
Pourquoi penserais-je ça?
Biraz düşüneyim.
Voyons voir, laisse-moi réfléchir.
Biraz düşüneyim.
Je dois réfléchir.
Pekâlâ, bir düşüneyim...
Très bien. Laissez-moi réfléchir.
Arama emrini mi bekleyeyim? Yoksa arabadaki kan lekesine dayanarak ev sahibinin kan kaybettiğini ve polis yardımına ihtiyacı olduğunu mu düşüneyim?
J'attends un mandat, ou je conclue, d'après le sang que j'ai vu dans la voiture, que le propriétaire est en train de se vider de son sang et qu'il pourrait avoir besoin de l'aide de la police?
Bırak onu ben düşüneyim.
T'en fais pas pour moi.
Fakat bu hiçbir şey ile uyuşmayacak... Bırak ben kendimi düşüneyim.
- T'inquiète pas pour moi.
- Endişeni takdir ediyorum ama bırak onu ben düşüneyim.
- C'est gentil d'y penser, mais laissez-moi faire.
Biraz düşüneyim bunu.
Laisse-moi y réfléchir.
Dur bir düşüneyim. Yok. Kendimi "çekiliyormuş gibi" hissediyorum, o kadar.
Voyons, non, juste un pincement.
- Bırak da onu ben düşüneyim.
- Je m'en occupe.
Bir düşüneyim.
Attendez voir.
Bırak onu ben düşüneyim.
Tu me laisses me charger de ça.
- Bir düşüneyim.
- Euh...
Bir düşüneyim. Seni haberdar ederim.
Je vais y réfléchir et je vous rappelle.
Neyse, ben bi düşüneyim bunu.
Je vais y réfléchir.
Senin için binbaşım, kimi, artık pek sevmediğimi bir düşüneyim ben.
Mais pour vous, Commandant, je vais voir qui je n'aime plus.
Sakin ol be. Bırak düşüneyim.
Calme-toi, laisse-moi réfléchir.
Bir tane düşüneyim hemen, Ne zaman...
J'essaierai d'en trouver une.
Dur, bir düşüneyim.
Attendez, laissez-moi réfléchir.
Dr Cameron'ı düşüneyim deme. Anlarız.
Ne pense pas au Dr Cameron.
Bir düşüneyim.
Je dois réfléchir.
Şeyy bir düşüneyim eşim öldü. Ondan sonra da her şey mahvoldu zaten.
Eh bien, voyons, ma femme est morte et depuis, tout s'est complètement écroulé.
Dur da sana nasıl yardım edebilirim, bir düşüneyim.
Laissez-moi réfléchir à un moyen de vous aider...
Bırak da düşüneyim!
Laissez-moi réfléchir.
İzin ver biraz düşüneyim.
Laisse-moi y réfléchir.
Lütfen, bırak da boşluk olduğunu düşüneyim.
Laisse-moi au moins m'accrocher à l'histoire du vide.
- Bırak Ray Jr'ı ben düşüneyim.
Laisse-moi me faire du souci
Biraz düşüneyim.
Laissez-moi y réfléchir.
- Şöyle, eem bu boylarda ee, bir düşüneyim.
Attendez voir.
İzin verin düşüneyim.
- Je vais y réfléchir.
- Biraz düşüneyim.
- Je vais y penser.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]