Ej tradutor Francês
41 parallel translation
Geçiyorduk, adamlarıma dedim ki : "Neden arkadaşım Tobias'a bir uğramıyoruz?"
Ej je me suis dit : "Pourquoi ne pas rendre visite, à notre bon ami Tobias?".. AH AH AH AH
Muroyives ines ama.
Emia t'ej saim...
Her zaman sevmiştim onu.
EJ l'ai toujours aimé celui-là.
EJ yedim kayıp.
Mon EJ7 a disparu.
Ej lM - ta fe DE - ja i...
Pensez "Longue vie à l'Empire!" - Je ne suis pas convaincue.
Ej lM - ta fey DE - ja i ejdahk - so
Ton heure n'est pas encore venue. Tu ne comprends toujours pas ce voyage.
Tabii ya.
Je vais l'injecter dans une EJ.
- Verdiler mi? - Evet.
- Les Urgences ont dit okay pour l'EJ.
- Nabız 84. Sistolik kan basıncı 86. Şahdamar açıldıktan sonra bir litre verildi.
Pouls 84, systolique 86 après un litre dans l'EJ.
O iş için EJ-75 iznine ihtiyacın var, dostum.
Vous aurez besoin d'un formulaire EJ-75 pour ça.
Erkek olursa.. EJ.
Si c'est un garçon, E.J.
EJ'le çok ortak noktamız var.
E.J. et moi avons beaucoup en commun.
NCIS'de EJ'le görüşmemizi yasaklayan kurallar olmaması güzel.
C'est bien d'avoir quelqu'un à qui parler... Le NCIS n'a pas de politique contre ça.
Üç ajan kurum içinden kişilerle evli. Ve teknik olarak EJ'le birlikte çalışmıyoruz.
Tu sais, il y a des agents mariés, et techniquement, E.J. et moi...
Cobb'un aklına girmesine izin verme EJ, onun da istediği bu.
{ \ pos ( 192,210 ) } Tu laisses Cobb entrer dans ta tête, et c'est exactement ce qu'il veut. Tu dois arrêter.
Palmer ve EJ'in cep telefonları kapalı.
Les portables de Palmer et E.J. ont été désactivés,
Yem olarak EJ'i kullandı.
- Il a utilisé E.J. comme appât.
EJ, burada benimle buluştuğun için teşekkür ederim.
E.J, merci de me rencontrer ici.
EJ, bu Skye.
E.J. voici Skye.
EJ ile ben The Word'de birlikte çalışıyoruz.
E.J. et moi travaillons ensemble au "Work"
Evet, EJ.
E.J, ouais E.j
Harikasın EJ.
E.J tu es génial!
Tamam, EJ az sonra paylaşımlı bir siteye, bir harita yükleyecek.
Okay, donc E.J va télécharger une carte pour un site de partage.
Evet EJ, disk bende.
Oui, E.J. j'ai le disque.
- Bak, o sadece tek bir ej...
- Ecoute, c'est juste un drag...
Şu, EJ Entertainment.
Et, EJ Entertainment.
EJ Entertainment da ne oluyor lan?
C'est quoi ça EJ Entertainment?
Evet Jordan, EJ Entertainment ne?
Ouais Jordan, C'est quoi EJ Entertainment?
- EJ Entertainment'ın ne olduğunu gayet de iyi biliyorum.
On le connaît tous, c'est juste... Qu'on se lassait de EJ Entertainment.
Boss yakalanmış olsaydı daha mutlu olurdum ya da daha iyisi öldürülmüş olsaydı.
EJ serais plus heureuse si Mr Boss était capturé ou mieux, tué.
Biraz bekleyin, şu telefona bakacağım.
Ne quittez pas, éj'ai un autre appel.
EJ Hanussen'i duymadınız mı?
Vous n'avez pas entendu parler de Hanussen?
Ej lM - ta fey
- Bien sûr.
Gates, şahdamardan açamazsın.
J'ai pensé à une EJ.
Neden?
Non, non, non, Gates, tu ne peux pas faire une EJ.
- Sana onu yapmamanı söylemiştim.
L'EJ? Je t'ai dit de ne pas le faire.
GY-
EJ-
Sözü geçen Nisan ayında, ikisi de Akron Ohio'daki EJ Thomas Hall'da konser vermişler. Ben doğmadan 9 ay önce. Yani babalarının Patti LuPone'u, Akron Marriot otelde hamile bıraktığını mı söylüyorsun?
what I got I paid for you can hate on me now or later cause l'm gonna do me you ll be mad, baby go head and hate on me, hater'cause l'm not afraid of what I got I paid for
Teşekkürler EJ.
Merci, E.J.
E.J.'in evinde bırakmışım.
Je l'avais laissé chez EJ.
EJ, erkek arkadaşımı görmeye gidiyorum.
E.J., je vais voir mon petit ami.