Elbette efendim tradutor Francês
545 parallel translation
- Elbette efendim.
- Bien monsieur.
Elbette efendim.
Très bien, monsieur.
- Naneli julep var mıydı acaba? - Elbette efendim.
- Un peu de punch à la menthe?
Artık sizin için çalıştığıma göre, elbette efendim.
Volontiers. Je suis à votre service, je peux pas vous refuser ça.
Elbette efendim. Evlenebilmek için.
Pour que je puisse me marier.
Elbette efendim.
Bien, monsieur.
- Elbette efendim.
Bien sûr, monsieur.
- Elbette efendim.
- Salles de bain?
Elbette efendim.
Réfléchissez.
Elbette efendim, siz gönderebilirsiniz.
Vous pouvez l'envoyer.
Elbette efendim. Dostlarım... Mareşal Rommel ile birkaç dakika yalnız konuşmamıza izin verir misiniz?
Voulez-vous divertir nos amis pendant que le feld-maréchal Rommel et moi parlons en privé?
Elbette efendim.
Bien entendu.
- Gemiyi parçaladıklarını görmeyi istemeyiz, değil mi? - Hayır elbette efendim.
Vous ne voudriez pas qu'ils sèment la panique à bord?
- Elbette efendim.
- Oui, monsieur.
Elbette efendim.
Oui, monsieur.
Elbette efendim. Bu taraftan madam.
Certainement, Monsieur.
Bu taraftan. - En iyisi, oldu mu? - Elbette efendim.
La meilleure.
Elbette efendim.
Bien sûr.
- Elbette efendim.
Oui, monsieur.
Elbette efendim.
Pas une minute, commandant.
- Elbette efendim.
- Bien sûr, monsieur.
Evet, elbette efendim. İnşallah.
Bien sûr, comme vous le verrez, j'espère, Votre Altesse.
Siz öyle istiyorsanız, elbette efendim.
Vos désirs seront exaucés.
Elbette, efendim.
Bien sûr monsieur.
- Elbette, efendim.
- Oui, madame.
- Elbette, Bay Cantrell, efendim.
- Oui, M. Cantrell.
- Şu kutuları dışarıya götürün ve geri gelin. - Elbette, efendim.
Emmenez ces caisses et revenez.
- Elbette, efendim.
- Oui.
Elbette, efendim.
Bien sûr...
- Elbette efendim.
- Aucun doute.
Elbette oradaydı, efendim...
Bien sûr qu'il était là, Monsieur...
- Elbette, efendim.
- Bien sûr, Monsieur.
Evet efendim. Elbette.
Oui, bien sûr.
Elbette, efendim.
- Oui. - Merci.
Elbette, efendim.
Bien sûr, monsieur.
- Elbette yedim, efendim.
- Si, monsieur.
- Efendim? Bu şartlar altında imkansız diyeceksin elbette ama niçin kardeşinden bu kadar fazla güzelsin?
Vous allez me dire que c'est impossible, mais pourquoi êtes-vous tellement plus belle?
- Evet efendim. Evet, elbette öyle.
Bien entendu.
Cochise'in sözleri, elbette benim değil efendim.
Ce sont les paroles de Cochise!
- Hesabımdan düşersiniz. - Elbette efendim.
À quel nom?
- Elbette efendim.
- Oui, Monsieur.
Elbette. Örnek verecek olursak, efendim, eğer bu taraftan gelirseniz...
Si vous voulez bien me suivre...
Bu da bir tabur komutanı olmayı hakediyor efendim. - Elbette.
- Sans aucun doute.
Birkaç gün bekleyemez mi? Elbette efendim.
Ça ne peut pas attendre?
- Elbette efendim.
- Bien, monsieur.
Elbette, efendim.
A vos ordres.
Elbette kapattık efendim.
Mais bien sûr que si, monsieur.
- Elbette efendim.
- Bien.
Elbette, efendim.
Bien, Monsieur.
- Elbette, efendim.
- Bien, monsieur.
- Çık odadan. - Elbette, efendim.
- Filez.
efendim 34795
efendimiz 532
elbette 13408
elbet 35
elbette var 142
elbette ki 133
elbette istiyorum 43
elbette seviyorum 29
elbette benim 21
elbette yok 101
efendimiz 532
elbette 13408
elbet 35
elbette var 142
elbette ki 133
elbette istiyorum 43
elbette seviyorum 29
elbette benim 21
elbette yok 101
elbette iyiyim 21
elbette öylesin 20
elbette isterim 24
elbette biliyorum 55
elbette biliyorsun 19
elbette canım 17
elbette doktor 21
elbette değilim 21
elbette eminim 36
elbette hayır 359
elbette öylesin 20
elbette isterim 24
elbette biliyorum 55
elbette biliyorsun 19
elbette canım 17
elbette doktor 21
elbette değilim 21
elbette eminim 36
elbette hayır 359