Emirler tradutor Francês
1,460 parallel translation
Emirler böyle!
On a des ordres!
Rehberlerimiz yaklaşık 40 kilometre uzaklıktaki Hindistan sınırına kadar bize eşlik etmeleri ve kaçmaya kalkışırsak vurmaları için sıkı emirler almıştı.
Notre guide avait l'ordre formel de nous reconduire... Jusqu'à la frontière Indienne à quelques 40 km plus loin.... et de tirer sur nous en cas de tentative d'évasion.
Emirler.
- Les ordres.
NERV'in yasal koruma ve yargılama yetkileri iptal edildi... ve emirler Japon Hükümetine iletildi.
La Nerv a perdu son autorité et sa protection juridique. Le commandement est aux mains du gouvernement japonais.
Aldığın emirler umurumda değil Albay.
Je me fiche de vos ordres. Ma femme est là-bas.
Dünya Gücü'nün elinde hepimizin ses kayıtları var. Sahte emirler verebilirler.
Les force Terrestres ont nos voix sur fichier, et pourraient simuler de faux ou de mauvais ordres.
Yasa dışı emirler konusundaki kural nedir?
Quelle est la règle pour un ordre illégal?
Aldığınız emirler birliğin ideallerine mi hizmet ediyorlar yoksa bir diktatörün emellerine mi?
Les ordres que vous avez eu, représentent l'idéal de l'Alliance ou d'une dictature?
Sonra Gece Bekçileri ve sivil hedefleri yok etmek için yasa dışı emirler geldi biz de gerçeği söylediğini anladık.
Puis, ce fut la Garde de nuit... et l'ordre illégal d'attaquer les cibles civiles... nous avons su alors qui disait vrai.
- Rupert, bana hala bir şey anlatmadın. Emirler ne oluyor?
- Vous ne m'avez toujours rien dit.
Yeni emirler için gözetmeninin yanına dönelim.
On peut retrouver ton Observateur pour prendre nos ordres.
Sana bütün gün emirler verdiğimi biliyorum.
Je sais. J'ai joué à la patronne aujourd'hui.
Köprü kontrol işlevlerinin çoğu devre dışı Makine Dairesine tüm emirler aracı ile yollanacak.
La plupart des consoles étant hors service, les ordres devront être relayés.
Doğru, ama bu noktadan itibaren temas olasılığı artacak ve aldığım emirler çok açık.
Mais les risques de contact augmenteront à partir de ce point. - Mes ordres sont très clairs.
Emirler çok katı.
C'est un ordre strict :
Efendim, aldığımız emirler, ilk temastan kaçınmamızı...
Les ordres sont d'éviter... Non.
Aldığımız emirler, Minbariler hakkında bilgi edinmek.
De rapporter des informations, et c'est ce que nous allons faire.
Bana gelen emirler böyle.
Voilà mes ordres.
Emirler.
Ce sont les ordres.
Çok daha zor emirler vardır... Bunları zamanla öğreneceksin.
Les ordres difficiles sont ceux que l'on découvre plus tard.
Zayıflara ve savunmasızlara, ateş açman gibi emirler.
L'ordre de tirer sur les faibles, les sans défense.
Emirler.Her şeyin üstünde bunlar.
On a des ordres. Ça supplante tout le reste.
Emirler benim mektuplarımı yok yok saymayı içermiyor.
Moi, je n'ai pas reçu l'ordre d'abandonner mon poste.
Emirler bunlar.
Avertis toutes les troupes.
Emirler bağımsızlığımızı ilan etmeye zorlamıştır.
Ces ordres nous ont forcés à déclarer indépendance
Sana yeni emirler vereceğim ve bunlara harfiyen uyacaksın.
J'ai de nouveaux ordres pour vous... il faudra les suivre à la lettre.
Emirler bağımsızlığımızı ilan etmeye zorlamıştır.
Ces ordres nous ont forcés à déclarer l'indépendance.
Emirler doğrudan vekilharç tarafından verildi.
Ce sont les ordres du régent.
Emirler böyle.
Ce sont les ordres.
Emirler doğrulandı.
Et ils ont été authentifiés.
Bunu yapmak hoşuma gitmedi ama aldığım emirler böyleydi.
Je n'aime pas ça... mais j'en avais l'ordre.
Üzgünüm, büyükelçi. Emirler kesin.
mais j'ai des ordres.
Sana sürekli emirler veriyorlar ve organize "eğlenme" ye zorluyorlar, özellikle iğneleyici tırnak işareti kullanıyorum.
On te dit quoi faire, on te force à faire des trucs "rigolos". Entre guillemets sarcastiques.
- Ne zaman ebeveynsel yönetimin güvenililirliğini yitirmeye başlasa emirler vermeye başaldığının farkında mısın?
Tu sais que tu cries tes ordres quand ton autorité est contestée? Pars.
El eşyaları kaybolur. Emirler değişir.
Des objets s'égarent, les ordres changent.
- Yanlış emirler.
Ils sont irréfléchis.
Şu anda yeni emirler aldın.
Ça aussi, c'est un ordre.
Emirler, Il Duce'den.
Ordres du Duce.
- Emirler!
- Des ordres!
Peki ya bize verilen emirler?
Que dire de nos ordres?
Teğmen, size ayrıntılı emirler verilmişti.
Lieutenant, vous aviez des ordres précis.
Emirler, kendi korunman içindi.
Ces ordres assuraient votre protection.
Sadece buralarda uçup emirler yağdırma. Özür dilerim.
Vous vous amenez et vous donnez des ordres.
Bunlar ilahi emirler.
Ce sont des lignes de conduite.
Oh, kesin emirler veririm.
C'est moi qui décide.
Sana verilen emirler ne idi?
Quels étaient vos ordres?
İnsanların çenesini kapatmak ve onlara emirler yağdırmak eğlenceli olmalı
Ca doit être amusant de faire taire les autres et de donner des ordres?
- Bize verilen emirler...
- On doit fermer cette zone.
Emirler böyle.
- Sur vos chaussures!
Evet. Etrafta millete emirler yağdırıp duruyorsun ; izin almadan bir şeyler yapıp duruyorsun ;
Vous donnez des ordres, vous vous permettez tout, vous êtes insultante.
Bu soruları sana yukarıdan aldığım emirler... doğrultusunda soruyorum.
J'agis sur les ordres de gens très haut placés.