En iyileri tradutor Francês
476 parallel translation
Sana söylüyorum. Onların en iyileri hayvandan başka bir şey değil.
Même les meilleurs ne sont que des animaux.
Georgia'daki mahkumların en iyileri.
Prêtés par la meilleure prison!
En iyileri bunlar.
Il n'y a pas mieux.
- Şu aşağıya baktığın ikisi en iyileri.
- Qu'avez-vous dit? - Ce sont deux des plus grands, que vous voyez là.
En iyileri Fransızcaya çevriliyor.
Les meilleurs sont traduits en français.
Yazdığı partisyonlar sektörün en iyileri.
C'est une des meilleures partitions que nous ayons eues.
Onlar beni, Shaw, Moliére gibi klasiklerin en iyileri ile yetiştirdiler.
Je vivais avec Shaw, Molière, les plus grands auteurs classiques!
Tek fikir. İnsanoğlunun en iyileri.
Les champions de l'humanité!
Ben en iyileri için yüzdüm. Elimden birçok avcı gelip geçti, senden avcı olmaz.
J'ai travaillé avec les meilleurs chasseurs.
En iyileri. Bir numara.
C'est leur grande vedette.
Bunlar gördüklerim içinde en iyileri.
Les plus beaux que j'ai jamais vus.
Orada ona iyi bakarlar. En iyi kreşler hapishanede. En iyileri de Roma'da.
C'est le meilleur jardin d'enfants de Rome.
On adam istiyorum, her tabur ellerindeki en iyileri verecek.
Chaque bataillon doit offrir son élite à l'élite de l'armée.
Texas'ın en iyileri!
Les meilleurs du Texas!
"Sadece garnizonun ve mahkûmların en iyileri bu kampa uygun karakterli bireyler ortaya çıkartabilir."
"seuls les meilleurs de la garnison" "et les meilleurs des prisonniers..." "... peuvent remettre de l'ordre " "dans ce camp"
Uluslararası bir komisyon geliyor. En iyileri seninkiler görünüyor.
Une commission internationale arrive.
Bunlar en iyileri.
Ça c'est mieux.
Sadece en iyileri. Ulusal mirasımız.
Il a pris le meilleur de notre patrimoine national.
En iyileri.
La meilleure.
En iyileri. Jeb Stuart komutasında savaştılar.
Ils se sont battus sous Jeb Stuart.
En iyileri burada saklıyorum.
Ceux-ci sont les meilleurs.
En iyileri oradakiler.
C'est le meilleur.
Çeşitli ulusların mutfağından. En iyileri.
C'est excellent.
- Bulabileceklerinin en iyileri.
On n'a pas mieux.
En iyileri.
Les meilleurs.
Amerikanın en iyileri.
C'est du premier choix.
Kendi kuşağının geri kalanı, yani ülkemizin en iyileri,... ilk kez yürüyüşe geçmişken, o sırada ne yapmaya niyetli olduğunu söylersen,... niyetinin kendi hamaset anlayışımdan daha hamasi olma şansı da var, Julian.
Si tu me dis ce que tu vas faire, alors que tous les jeunes de ton âge, les meilleurs de notre nation, manifesteront pour la première fois, je serai plus héroïque que mon héroïsme, Julian.
Onlara hala dünyanın en iyileri olduklarını gösterin.
Dites-leur que ce sont toujours les meilleurs au monde.
Öldürülen samurayların klanlarının en iyileri oldukları söyleniyordu.
Les quatre vassaux étaient de grands bretteurs.
- En iyileri yeterince iyi değildi. - Tamam, çocuklar. Yemeğe bir küçük köpekciğe ne dersiniz?
Qu'une pute de Louisiane te touche, tu cries maman.
Orada Chanterelleler yetişir. En iyileri.
Il y pousse des chanterelles, les meilleures de toutes.
Ο yüzden bizi buraya getirdi... en iyileri, krallarι, kraliçeleri, prensesleri νe prensleri... νe hepimizi bir araya getirip kabilemize şu adι νerdi : zenci.
Donc ll nous a tous amenés ici, les meilleurs, les rois, les reines, les princesses et les princes, et ll nous a tous rassemblés sous un seul nom de tribu : les nègres.
En iyileri kendine sakladın!
Tu donnes plus à tes préférés!
En iyileri o.
C'est le meilleur.
Ve nişancılar teşkilatın en iyileri.
Vos tireurs d'élite sont les meilleurs.
Oh, biliyorum, onlar en iyileri.
Je sais. Les meilleurs.
Çok hızlı olduğunu kabul etmeliyim. Çünkü zamanında beni en iyileri kovalamıştı.
Vous êtes un sacré chien de chasse, j'ai été poursuivi par les meilleurs.
Söylemeye gerek yok, hepsi uzman, Fransa'nın en iyileri.
Evidemment, ce sont des spécialistes, les meilleurs de France.
Buraya gelmeden önce, Sholinlerin kung fu'nun en iyileri olduklarını duymuştum.
Oui. On m'a dit une fois que Shaolin était le grand centre des arts martiaux.
En iyileri şu tarafta.
Les plus belles sont juste ici.
"Amerika'nın en iyileri bu adamlar."
"Des hommes, le meilleur de l'Amérique."
- Dünyanın en iyileri.
- Les meilleurs.
Ayrıca ne zaman genç bir adam, ki gerçekten çok iyileri vardı...
un homme très bien... J'en suis sûr.
Büyük bir farkla. Biz kötüleri üzeriz, iyileri değil.
Nous, on s'en prend aux mauvais, pas aux braves gens.
Bunlar şehirde bulunanların en iyileri.
Personne ne peut vous en présenter autant que moi.
En iyileri.
Une véritable opportunité.
Evet, galiba öyle ancak sanırım daha iyileri de var.
Oui, je suppose. Mais je suppose qu'il y en a de meilleurs.
Ondan daha iyileri var bende.
J'en ai d'autres encore mieux que celui-là.
Topuklar eskimiş. İyileri var elimde. Değiştirmemi ister misin?
Le talon est usé, j'en ai des bons, tu veux que je les remplace?
- En iyileri yenmek için.
- Pour battre le meilleur.
En iyileri Doğu Yakası köpeklerinden... köy köpeklerininki sanat gibidir.
J'avais six ans quand mes parents, un jour, se sont engueulés.