English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ E ] / En iyisi ben gideyim

En iyisi ben gideyim tradutor Francês

120 parallel translation
En iyisi ben gideyim.
Je m'en vais.
Beryl, en iyisi ben gideyim.
Beryl, je m'en vais.
- Bak, en iyisi ben gideyim.
Tu veux que je parte?
En iyisi ben gideyim.
Je crois que je vais sortir.
En iyisi ben gideyim.
Je crois que je vais vous laisser...
En iyisi ben gideyim artık.
ça va allez mieux maintenant.
- En iyisi ben gideyim.
- Je pars. Tu as à faire.
- Dostum en iyisi ben gideyim.
- Faut que je me tire.
En iyisi ben gideyim bebeğim.
- Je vais y aller.
- En iyisi ben gideyim.
Je devrais peut-être y aller.
"Planımı" gördüğünüze göre en iyisi ben gideyim "planı" başkalarına da göstereyim.
le plan, je vais aller montrer... le plan à quelqu'un d'autre.
Tamam, en iyisi ben gideyim.
Je vais y aller.
En iyisi ben gideyim, siz bayanlar hafta sonu keyif çatın.
Vous savez quoi... je vous laisse profiter du week-end, les filles.
En iyisi ben gideyim, siz de böylece yatabilirsiniz.
Je vais vous laisser, alors.
En iyisi ben gideyim. Tamam!
Je ferais mieux d'y aller.
- Merhaba. - Ben gideyim en iyisi.
Salut!
En iyisi ben sürünün yanına gideyim.
On ferait mieux de faire avancer les bêtes.
Sanırım en iyisi ben oraya gideyim ve ona yardım edeyim.
Je vais leur prêter main-forte.
- Ben en iyisi gideyim buradan.
- Je mets les voiles.
Ben en iyisi Hilary'nin yanına gideyim.
Je devrais aller voir Hilary.
En iyisi, ben şimdiden gideyim.
Vaut mieux que je parte avant.
Yok, ben en iyisi gideyim artık.
Non, je ferais mieux d'y aller.
En iyisi ben eve gideyim.
Non, impossible.
En iyisi gideyim ben.
Je préfère y aller.
En iyisi ben gideyim.
Je dois y aller.
En iyisi ben eve gideyim.
Voilà. Il faut que je rentre maintenant.
Alvaro, bak en iyisi ben kardeşin Cannio'ya gideyim.
Alvaro, je vais aller voir ton frère Cannie.
Pekala, en iyisi ben gideyim.
Je dois m'en aller.
En iyisi ben de dayımlara gideyim.
Je vais aller chez mon oncle.
En iyisi ben gideyim.
- J'y vais. - Nat, parle-moi.
Ben en iyisi eve gideyim.
Je ferais mieux de rentrer.
Dojima adındaki bir adam Yamashita'nın mekanına dalmış. - Ben gideyim en iyisi.
Dojima vient de débarquer chez le coiffeur avec des tas de types.
- Ben gideyim en iyisi.
Je dois y aller.
Şey, ben gideyim en iyisi.
Je ferais mieux de filer.
En iyisi ben eve gideyim.
Il vaut mieux que je rentre.
Ben gideyim en iyisi.
Donc... je vais y aller.
En iyisi gideyim ben. Hayır, sorun değil.
Et là je vous dis de me regarder, donc je sue encore plus.
Ben en iyisi sınıfa gideyim.
Bon, je dois... Il faut que je... faut que j'aille en cours, allez...
En iyisi ben kendim ona gideyim.
Mieux vaut régler ça moi-même.
- En iyisi gideyim ben.
Je préfère m'en aller.
Zengin bir aileden geldiğini öğrenmeden ben gideyim en iyisi.
Je dois y allez... avant que j'apprenne que vous êtes riche.
Ben gideyim en iyisi.
Je vous laisse.
Ben en iyisi mutfağa gideyim.
Je devrais aller à la cuisine.
- Ben en iyisi şapele gideyim.
- Je descends à la chapelle.
Tamam, en iyisi sen bekle ve önden ben gideyim çünkü bu bana biraz şey gibi görünüyor..... zor.
C'est peut-être préférable si je passe le premier... parce que j'ai comme l'impression que c'est un peu... risqué.
Tamam, ben en iyisi gideyim.
Okay, je crois que je vais y aller.
- En iyisi, polise ben gideyim.
- Je dois aller à la police.
Biliyor musunuz herkesin ağzının tadını kaçırıyorum, ben en iyisi gideyim.
Vous savez quoi? Je crois que je gâche le diner de tout le monde, alors je vais m'en aller.
Ben en iyisi gideyim.
Je vais partir.
Ben en iyisi gideyim artık.
- Faut que j'y aille.
... hazırdaki işime dikkatimi veremeyeceğim. En iyisi gideyim ben!
- Je ne vais pas vous déranger pour commander à boire.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]