Fazla uzun sürmez tradutor Francês
340 parallel translation
Lopez yanına bir arkadaş daha gelmesi fazla uzun sürmez.
Eh bien, Lopez... tu auras bientôt de la compagnie.
Haydi sen git. Fazla uzun sürmez.
Allons, j'en ai pour une minute.
Fazla uzun sürmez yoldaşlar.
Pas longtemps, camarades.
Fazla uzun sürmez.
Voyons, ça ne sera pas long.
Korkarım, bu fazla uzun sürmez, hanımefendi. Sizin konumunuzdaki hanımların özel hizmetçisi olur genellikle.
Les dames de votre rang ont leur propre femme de chambre.
Fazla uzun sürmez.
Cela ne durera pas.
Fazla uzun sürmez. Sadece iyi mi diye bakacağım.
Je veux seulement voir si tout va bien.
Bay Minify şehirler arası görüşüyor. Fazla uzun sürmez.
M. Minify est au téléphone.
Fazla uzun sürmez, birisi adına teslimat yapmam gerekiyor sadece.
Ce ne sera pas long. Je dois juste faire une livraison.
Fazla uzun sürmez.
Je ne serai pas parti longtemps.
Umarım fazla uzun sürmez.
Espérons que ça ne sera pas trop long.
Fazla uzun sürmez, adamın geri gelecek.
Il ne sera pas longtemps parti.
- Fazla uzun sürmez. - Neden? Bildiğim kadarıyla, onu bulman için, senin gibi birine kim engel olmak ister.
Qu'est-ce qui empêcherait l'homme de rester caché?
Fazla uzun sürmez.
Ça ira vite.
Fazla uzun sürmez.
Ce ne sera pas long.
İki kat genişini kazmak fazla uzun sürmez.
Ce ne serait pas beaucoup plus long de creuser deux fois plus large.
Sadece gidiyoruz. Fazla uzun sürmez.
Non, pas adieu.
Yarın beynini ameliyat edeceğim. Fazla uzun sürmez.
Demain, j'opérerai son cerveau.
Çok yaklaştı. Fazla uzun sürmez.
Je sais que mes jours sont comptés.
Bu soğukta fazla uzun sürmez.
Avec ce froid, ça ne traînera pas.
Bir dakika, fazla uzun sürmez...
Ce ne sera pas long...
Fazla uzun sürmez.
C'est une question de temps.
Fazla uzun sürmez.
Je peux le faire en peu de temps :
Bizi aramaya başlamaları fazla uzun sürmez, değil mi?
Ça ne devrait pas être long avant qu'ils se lancent à la recherche du yacht, non? Effectivement.
Fazla uzun sürmez...
J'en ai pour une seconde.
Fazla uzun sürmez. Yalnız birkaç hafta.
Ce ne serait que pour quelques semaines.
Kontrol fazla uzun sürmez.
Le contrôle ne sera pas long.
Fazla uzun sürmez.
Ça ne prendra qu'une minute.
- Fazla uzun sürmez.
- D'ici peu, je pense.
Fazla uzun sürmez.
J'en ai pour un instant.
Fazla uzun sürmez.
Ça ne durera plus longtemps.
İnşaallah, bu şekilde sigara içmesi fazla uzun sürmez.
Dieu merci, il fume beaucoup... beaucoup moins.
- Bekliyorum. Öldürülmen fazla uzun sürmez.
- J'attends de voir ses effets.
Fazla uzun sürmez zaten.
Il ne va pas tarder.
Gidip oturun, müşterilere bakacağım fazla uzun sürmez.
Si vous avez besoin de quelque chose, dites-le et je le ferai.
Bayan Baxter, sanırım bu pek fazla uzun sürmez.
Ce sera plus rapide par ici.
Fazla uzun sürmez.
Ça ne sera pas long.
Fazla uzun sürmez Rose, bilmem anlatabildim mi?
Ce ne sera pas long, Rose, crois-moi!
Fazla uzun sürmez
Plus pour très longtemps
Ne yaptığımızı anlamaları fazla uzun sürmez.
Ils nous auront vite repérés!
Bizi bulmaları fazla uzun sürmez.
On ne peut pas s'éterniser plus longtemps.
Bak, fazla uzun sürmez, haydi çıkart!
- J'en ai pour une minute.
Umarım fazla uzun sürmez.
Mais ce sera expéditif.
- Fazla uzun sürmez.
Ce sera pas long.
Gelmesi fazla uzun sürmez.
Elle ne tardera pas.
Gidiyor. Fazla uzun sürmez.
Il part, je n'en ai pas pour longtemps.
Fazla uzun sürmez.
Une minute.
Fazla uzun sürmez.
Je serai bref.
Fazla uzun sürmez.
Je termine.
Fazla uzun sürmez sanırım.
Ce ne sera pas long.
- Fazla uzun sürmez. - Sizi burada istemiyorum.
- ça ne sera pas long.