Gerekmiyor tradutor Francês
8,380 parallel translation
Bunun konuşmanın sonu olması gerekmiyor mu?
C'est fait. Pourquoi la discussion n'est pas close?
Özür dilemeniz gerekmiyor mu?
Pas de "pardon"?
Senin doktorculuk falan oynaman gerekmiyor mu?
Tu n'est pas censé être en train de jouer au docteur?
Hala yemek yemen gerekiyor. Hayır, gerekmiyor.
Non.
Biliyor musun bu kadar kibirli olman gerekmiyor.
Tu sais quoi? Tu n'as pas besoin d'être aussi hargneux.
Narkotik'in kaçakçıları kovalıyor olması falan gerekmiyor muydu?
La DEA devrait plutôt s'occuper des trafiquants. Je me trompe?
Böyle bitmesi gerekmiyor.
Ça pourrait se terminer autrement.
Sana hiçbir şey göstermem gerekmiyor.
Je n'ai pas à te montrer quoi que ce soit.
Artık korkman gerekmiyor.
Tu n'as plus à avoir peur désormais.
Hayır, gerekmiyor. Normal insanların yapması gerekmez.
Non, les gens normaux ne peuvent pas.
- Bilgisayarın bizi uyarması gerekmiyor muydu?
L'ordi signalerait pas ça?
Ölmekten başka bir şey yapmam gerekmiyor.
Je ne dois rien faire d'autre que mourir.
Bunu görmemiz gerekmiyor.
Nous ne voulons pas voir ça.
Ama cezamı çekmem gerekmiyor mu?
Mais je n'ai pas à payer?
Yani günahlarımın bedelini ödemem gerekmiyor mu?
Je veux dire, je ne dois pas payer pour mes péchés?
Hiçbir şey yapman da gerekmiyor.
Tu n'as pas besoin de faire grand chose.
Onun yanında olman gerekmiyor mu şimdi?
Tu devrais pas vérifier si tout va bien?
Ama bu kadar hevesli görünmeniz de gerekmiyor.
Mais ne soyez pas aussi impatientes.
Gelmen gerekmiyor zaten. Sadece beni evinize götür ve annenle konuşayım.
Tu n'as pas à le faire, emmène-moi juste voir ta mère.
Bu soruyu yanıtlamam gerekmiyor.
Je n'ai pas à répondre à cette question.
Mutlu olman gerekmiyor muydu?
Ne devriez-vous pas être heureuse?
Hayır gerekmiyor.
Non, je ne dois pas.
Onu kırman falan gerekmiyor mu?
Tu ne dois pas le briser?
Evet ama bu sefer izleyiciler olmayacak, her şeyin kurala göre olması gerekmiyor. - Kimse acıyıp o şişkoyu seçmeyecek bu sefer.
Sauf que là, il n'y aura pas de public, y aura pas de politiquement correct à faire gagner la grosse mayate pour pas qu'elle râle.
Bak, senin şeyi okuman gerekmiyor mu? Ne diyorlar ona, Yahudi İncil'i mi?
Tu ne devrais pas lire la bible juive?
Gülümsemen gerekmiyor.
Tu n'y es pas obligée.
Yani, eve gidip ödev yapman gerekmiyor mu?
Tu dois pas rentrer bosser?
- Gitmen gerekmiyor.
T'es pas obligé d'y aller. Si.
Dışarı çıkmamız gerekmiyor.
Nous ne devons pas aller là-bas.
Flaş kullanman gerekmiyor mu?
Attends, t'as pas besoin de mettre le flash?
- Haftanın sonuna dek ödemem gerekmiyor.
Pas besoin de les payer avant la fin de la semaine.
Avukat-müvekkil gizliliğini koruman gerekmiyor.
Oublie la confidentialité sur ce coup.
İnanın. - Size inanmam gerekmiyor.
Ce n'est pas à moi de vous croire.
Başka bir plan gerekmiyor.
Pas besoin.
Çaykovski parçamı talim için kullanmamız gerekmiyor mu?
On devrait mettre Tchaïkovsky.
İşe gitmen gerekmiyor muydu?
Tu ne devrais pas être au boulot?
Onu durdurmanız gerekmiyor mu?
Tu ne crois pas que tu devrais lui faire arrêter tout ça?
Üretken olmak uğruna kendini delirtmen gerekmiyor.
Tu ne dois pas te rendre fou pour être productif.
Burada zombi olması gerekmiyor muydu?
Et le zombie?
Uzun süre dayanması gerekmiyor.
Ils ne sont pas censés durer très longtemps.
Gerekmiyor.
Nous ne le ferons pas.
Avukatımla görüşmeniz gerekmiyor mu?
Vous devriez pas passer par mon avocat?
Kimsenin bu şekilde ölmesi gerekmiyor.
Personne ne dois mourir comme ça.
Ön seçimlere kadar beklememiz gerekmiyor muydu?
Il faudra en parler aux primaires.
Boşandığımı biliyorsunuz, kimseyi saraya gizlice sokup çıkarmam gerekmiyor.
Vous savez que je suis divorcé, je n'ai plus besoin de faire entrer personne en douce au palais.
Bizzat senin yapman gerekmiyor, hallolsa yeter.
Pas forcément toi, mais il faut que ce soit fait.
Sırlarımızı saklamamız gerekmiyor.
Plus besoin de secrets.
- Yemeğe başlamamız gerekmiyor mu?
On mange?
İş için hazırlanman gerekmiyor mu?
Tu ne dois pas te préparer pour le travail?
Gerekmiyor gibi geliyor.
Je n'en ai pas envie.
- Bugünden sonra bitmesi gerekmiyor.
Ça n'a pas à finir aujourd'hui, vous savez.
gerekiyor 29
gerek yok 917
gerek 16
gerekli 27
gerek yoktu 39
gereksiz 31
gerek kalmadı 36
gerekmez 98
gerekirse 81
gerekli değil 44
gerek yok 917
gerek 16
gerekli 27
gerek yoktu 39
gereksiz 31
gerek kalmadı 36
gerekmez 98
gerekirse 81
gerekli değil 44