Henrik tradutor Francês
347 parallel translation
"Peder Henrik, Kardeş John büyülenmiş."
"Père Henrik, Le frère John est envoûté."
"Kalk kardeşim, Peder Henrik geliyor."
"IL faut se lever, frère, Le père Henrik arrive."
" Ah, Peder Henrik, genç bakirenin göz yaşlarına bakın.
" OH, père Henrik, regardez les larmes de la jeune demoiselle!
Uyarlayan : Henrik Galeen.
Adapté par Henrik Galeen.
Hans ve Henrik'e söyleyin o tarafa gitsinler.
Dis à Hans et Henrik d'y aller.
Henrik'in birşeylerin kıyısında olmasından korkuyorum, karanlık, bilinmeyen şeylerin.
peur que moi, Henrik, je disparaisse un jour dans le noir et l'inconnu.
Anlıyorum... Henrik'in günlüğünü sen gönderdin.
C'est toi qui m'as envoyé le journal d'Henrik!
Sonra Henrik'in ellerini düşünüyorum, ve bana dokunmana nasıl izin verdiğime akıl erdiremiyorum.
Je pense aux mains d'Henrik. Comment ai-je pu me laisser toucher par toi?
- Henrik... Üzgünüm, ama bunun benim için ne kadar önemli olduğunu biliyorsun.
Pardonne-moi, mais ce travail est important pour moi.
Nasılsınız? Henrik evde mi acaba?
Excusez-moi, Henrik est-il chez lui?
Henrik bu aralar eve çok nadir geliyor. Gecesi gündüzü belli olmuyor.
Aussi rarement le jour que la nuit.
Henrik mirasıma konacak.
Henrik héritera de moi.
Sıkı sar beni Henrik. Sımsıkı sar ki kaçamayayım.
Serre-moi dans tes bras très fort, à me faire mal.
Tiyatroda dans ediyor, gülüp eğleniyoruz. Henrik burada, kök salmaya başlayarak yatıyor.
Au théâtre nous dansons, et là-bas, Henrik est en train de se décomposer.
Bu şekilde Henrik'i unutabildim.
Puis j'oubliai Henrik.
Bu şekilde Henrik'i unutabildim.
De cette manière, j'oubliais Henrik.
Git Henrik.
Va-t'en maintenant, Henrik.
Şimdi de adım Henrik'mi oldu?
Henrik? Qui est-ce?
73. doğum günün kutlu olsun, Henrik.
Joyeux anniversaire pour tes 73 ans, Henrik.
- Siz gidin birbirinizi tebrik edin.
Félicitez-vous les uns les autres. Mais oui, Henrik.
- Edeceğiz, Henrik. Aksi olma.
Essaye d'être gentil.
Henrik, geceliğini değiştirmişsin sanırım.
Henrik, il me semble que tu as changé de chemise.
Ne hoş, değil mi, Henrik?
N'est-ce pas merveilleux, Henrik?
- Daha fazla konuşamam. - Henrik, kapatma lütfen. Henrik, lütfen dinle beni.
Henri, ne coupe pas écoute
Adım Erik Otto Adalbert Karl Henrik Kristoffer. Beğendiğin birini seçebilirsin.
Henri et Christophe, choisissez!
- İçeri gel Henrik. - Merhaba.
Bienvenue, Henri
- Merhaba Henrik.
Bonjour, Henri
Zavallı Henrik.
Pauvre cher Henri!
Seni buraya zorla getirmedim Henrik, ama gelmen beni gerçekten çok mutlu etti.
C'était si sot d'insister pour te voir
Ben, bir zamanlar aşık olduğun Henrik değilim, belki sen de farketmişsindir.
Je ne suis plus celui que tu aimais, c'est l'évidence
Güle güle, Henrik.
Adieu, Henri
Evet, niyetimiz bu. Henrik teklif etti.
Oui, nous resterons cinq jours
- Bu, ortak gücümüz Henrik.
C'est notre force, Henri
Sen de bu yüzden Henrik'den çocuk istiyorsun.
Voilà pourquoi vous en voulez un
Şimdi gitmen gerekiyor, Henrik.
Tu vas partir, Henri?
Gitsen iyi olur, Henrik.
Pars Henri
Henrik!
Henri...
- Profesör, Henrik'i övdü.
Le professeur a félicité Henrik :
- Bak, Henrik!
Que dis-tu de ça, Henrik?
- Henrik'le mi gitmek istiyorsun?
Tu préfères aller avec lui?
Seni yalnız bıraktığımız için bağışla bizi.
Tu permets, Henrik?
- Ne demek istiyorsunuz, efendi Henrik?
- Pardon? - Ne marche pas comme ça! - Comment?
Eğer Henrik bana kur yapsaydı veya ben ondan hoşlansaydım?
Si Henrik me faisait la cour? Ou si je m'éprenais un peu de lui?
Küçük bir oyuncak bebek kadar tatlısınız, Efendi Henrik.
Comme une poupée.
Avukat Bay Egerman eşi ve oğlu Henrik.
Le comte Malcolm et la comtesse, me Egerman, sa femme et son fils Henrik.
- Henrik burada.
Henrik est là.
Henrik, lütfen böyle yapma.
Je suis nerveuse.
- Kaprislerine aldırma. Neden saklanıyorsun Henrik?
Tu te caches?
Henrik, benim küçük sevgilim. Aşkım...
Mon amour, mon cher amour, serre-moi fort.
Henrik... Nasıl üşüdüğümü hissedebiliyor musun? Nasıl titrediğimi?
Je tremble tant que mon coeur se rompt.
Henrik ve sen tanışmadan önce ben, aşırı kıskanç biriydim.
Follement. C'est fini