Hey bayım tradutor Francês
653 parallel translation
- Hey bayım, bana söylermisiniz....
- Hé, monsieur, dites...
Hey bayım, bizi kasabaya kadar götürür müsün?
Pourriez-vous nous conduire en ville?
- Hey bayım.
- Salut.
Hey bayım, uzaylıyı aramanızda size yardım edebilir miyim?
Je peux le chercher avec vous?
- Hey bayım, dediğini duydunuz.
Il y a 14 ans...
Hey Bayım!
- Monsieur.
Hey bayım, bir isteka alabilir miyim?
Hé, je peux prendre une queue?
Hey bayım, bunu nasıl yapıyorsunuz?
Comment vous faites ça?
Hey Joe, şu mükemmel hayvanı saygıdeğer... Bay Smith'e neden göster miyorsun?
Joe, montre donc à l'honorable M. Smith ce superbe animal.
Hey! Bayım bu çok iyi bir köpek!
C'est un bon chien, monsíeur!
- Hey, bayım.
- Eh, m'sieur.
Hey bayım, sanırım bu sizin arabanız.
Est-ce votre auto?
- Hey, Bay Carter.
- M. Carter!
Hey, bayım.
Hé, monsieur.
Hey, bayım, bayım.
Hé, monsieur.
Hey, Bay Martin?
M.Martin...
Hey bu Bay Holmes değil mi?
Ça alors, M. Holmes!
Hey bayım.
Hé, monsieur!
Hey, Es, Bay Truett'in şapkasını gördün mü?
As-tu vu le chapeau de M. Truitt?
Hey, bayım lütfen...
Dites, monsieur... vous pouvez...
Hey, Bay Tashiro, bu şakaya gelmez.
Hé, M. Tashiro! Pas de blague!
Hey, bayım, bir Amerikalı'nın karnını doyurmasına yardım eder misin?
Dites, vous m'offrez de quoi manger?
Teşekkürler Bay M. Hey, Brownie.
Merci.
Hey, durun bakalım, bayım.
Allons-y.
Hey, Artie. Bay Dadi-o'yu nasıl buldun?
On l'appellera M. Dadi-O!
Beni dolaba asmaya çalışan da kim? Hey, bayım, dikkat edin!
Qui c'est qui veut me ranger? Hé, monsieur, attention aux plis.
Hey, bayım.
Monsieur,
- Hey, bayım.
- Eh, monsieur.
Hey. Bay Van Stratten'in telefonla görüştüğünü söylemişlerdi sanki bana.
On m'a dit que M. Van Stratten était au téléphone.
Hey, bayım! Hey! Eğer kilidi açmazsan yardım için bağıracağım.
Ouvrez ou je crie au secours!
Hey, Bay Moseley, daha dikkatli olmalısınız.
Attention, M. Moseley.
Hey Bay George Minelli.
- Pour M. Minelli.
Hey, haydi, Bay McGurk, bayana yol ver.
Allez, M. McGurk, laisse passer la dame.
Hey, Bay Falco!
Hé, M. Falco.
Hey, bayım.
Hé, monsieur!
Hey, Joe, bu senin için, bay Brown.
C'est pour toi, M. Brown.
- Hey, bayım! Kraliçe Victoria içinmi geldiniz?
Vous embarquez sur le Victoria Queen?
Hey, bayım?
Monsieur!
Hey! Nereye gittiğini sanıyorsun, Bay Nordquist?
Où tu vas comme ça, M. Nordquist?
Hey, Bay Canon!
Bonjour, M. Canon!
- Hey, Bay Rahip.
Hé, M. le prêtre.
Hey. Bayım.
Monsieur.
Hey Bay Bond! Hey Bay Bond!
Ohé, M. Bond!
- Hey, Bay Cunningham.
- Bonsoir, M. Cunningham.
Size "Hey, Bay Cunningham" dedim. Vasiyetiniz nasıI gidiyor.
J'ai dit : "Bonsoir, M. Cunningham." Ça avance, votre succession?
- Anladım. Hey, bayım!
Dites, mon gars...
Hey, bayım. Bayım.
Monsieur.
Hey, bayım, aceleniz yoksa, gelin bizle bir içki için.
Fais une halte et viens te joindre à nous.
Hey, Bayım, sol tarafta büyük bir delik var.
Monsieur, il y a un gros trou sur votre gauche là-bas.
" Hey bayım, siz okula gittiniz mi?
" Vous avez été a l'école?
Hey, bayım, güzel vakit geçirmek ister misin?
Tu viens, chéri?
bayım 4005
bayim 32
hey billy 16
hey bebek 17
hey baba 40
hey baksana 18
hey bayan 37
hey bak 33
hey bebeğim 26
hey beyler 25
bayim 32
hey billy 16
hey bebek 17
hey baba 40
hey baksana 18
hey bayan 37
hey bak 33
hey bebeğim 26
hey beyler 25