English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ I ] / Inin

Inin tradutor Francês

1,875 parallel translation
Onların pozisyonunun yüz metre güneyine inin.
Atterrissez à cent mètres au sud de leur position.
Ancak, şimdilik hava hâlâ - 30 derece ve yavruların, inin sağladığı korumaya ihtiyacı var.
Pour l'instant, il fait tout de même - 30 ° C, et les oursons doivent s'abriter dans la tanière.
Hadi. Son çizgiye inin.
Wes Porter a la balle.
Karen aslında L'Ambroise'ın % 75'inin sahibi olan Walter La Salle için yemek salonunu işletiyordu.
Karen gérait la salle pour Walter LaSalle qui possède les trois-quarts des parts de L'Amboise.
Peki. FBI'a göre Vekâleten Hastalık suçu işleyenlerin çoğu kadınlar. Bunların % 80'inin tıbbi eğitim geçmişi var.
Le F.B.I. dit que la majorité des auteurs de Münchhausen sont des femmes, 80 % ont une formation médicale et suivent un traitement psychiatrique.
David Lynch'in Blue Velvet'inin başında küçük,... idolik bir Amerikan kasabası görürüz.
Au tout début de Blue Velvet, de David Lynch, on voit une petite ville américaine idyllique.
Araçtan inin, lütfen.
Sortez du véhicule, s'il vous plaît.
Feng Shui'inin 1999'da kaldığını düşündüğünü biliyorum.
Je sais ce que tu penses. Le Feng Shui c'est si 1999.
Elleriniz yukarıda olacak şekilde, araban inin.
Sortez du véhicule, les mains en l'air!
Burada sunu belirtmeliyim : çoğu psikolog, ailelerin yaklaşık % 85'inin işlevsiz olduğuna inanıyor.
Je vous dirais que selon la majorité des psychologues 85 % des familles sont dysfonctionnelles.
Azmi, Asaf abi hadi inin.
Azmi, Asaf, descendez.
Bay Nash, inin orada aşağı.
M. Nash, descendez de là.
Beynini temizce kesin, derine inin..
Lavez lui le cerveau.
Yavaşça aşağıya inin, tamam mı?
Descendez doucement.
Kızların formalarını Saginaw Motel'inin arkasında bulduk.
On vient de trouver leurs maillots derrière le Motel Saginaw.
Eğer yakından incelediysen, 11 kurbandan 8'inin cuma sabahı kaybolduğunu görmüşsündür.
Si vous regardez attentivement, vous verrez que 8 des 11 victimes ont été portées disparues le vendredi matin.
Hepiniz onlar geçene kadar bodruma inin.
Tout le monde dans la cave jusqu'à ce qu'ils soient passés.
Pilotun uçuş planı Fenceboro, New Jersey'inin dışında bir yerden New Orleans'a doğru gittiğini gösteriyor.
Le plan de vol montre que le pilote allait de Fencebro, New Jersey, à la Nouvelle Orleans.
Siz beğenmiyorsanız, inin arabamdan.
Si tu n'aimes pas ça, sors de ma caisse.
Haydi inin, çocuklar! Nüfusun onda birini yok edin!
Allez-y, les enfants, supprimez un dixième de la population.
Merdivenlerden aşağı inin!
Tout le monde en bas des escaliers, maintenant!
Haydi inin, çocuklar!
Allez-y, les enfants!
Yürüyün. Aşağı inin.
Faites attention où vous marchez.
Araçtan inin lütfen.
Sortez de la voiture, s'il vous plaît.
Corrine. Arabadan inin.
Corrine, je te dis de sortir de la voiture.
Otel müdürü Mercedes'inin plakasını verdi.
Il nous a donné le numéro de sa Mercedes.
Kazaların % 55'inin mutfakta olduğunu biliyor muydun?
Savez-vous que 55 % des accidents se produisent dans la cuisine?
Arabadan inin, lütfen.
Sortez de la voiture, s'il vous plaît.
Lütfen, aşağıya inin.
S'il vous plait, redescendez à l'atelier.
Örtbas etme işlemi tamamlanmış, tek düşüncesi Kara Hindi SX'inin zamanında çiçek açması ve kimsenin bunu durduramayacağı idi.
La mise en scène terminée, ses seules pensées étaient que la Dandy Lion SX fleurirait à temps et que personne ne l'arrêterait.
ve bu rakamları gördüğümüzde, bütün yerleşimlerin % 1'inin potansiyel olarak esrar grow-oplarıyla ilişkili olduğu gibi, bu kesinlikle politikacılarımıza ne yapmaya çalıştıkları hakkında bir bakış açısı kazandırmalı.
Si on regarde ces chiffres, selon lesquels 1 % de toutes les maisons sont impliquées dans le trafic de cannabis, les politiciens devraient donner leur points de vue sur ce qui est à faire.
Bu, uyuşturucuya ayrılan bütçenin 5'te 4'ünün esrar kullanıcılarını yakalamak ve yargılamak için harcandığı, geri kalan 5'te 1'inin ise taş, eroin, kokain, crystal meth, tecavüz ilaçları ve geri kalanlarına gittiği anlamına geliyor.
Ça veut dire que les 4 / 5èmes du budget sert à arrêter les fumeurs de cannabis. Laissant juste 1 / 5ème pour le crack, l'héroïne, la cocaïne, les méthamphétamines, la drogue du viol, etc.
Winnipeg'in derinlerine inin büyük annemden yalnızca dört yaş büyük bir şehir.
Plongées entre les strates de Winnipeg. Bon vieux Winnipeg Une ville de 4 ans plus âgée que ma grand-mère.
Umurumda olan Brett'inin evindeki ölü kız.
Il y avait une fille morte chez votre client.
Bu bebek adları sitesine göre, senin büyük annenin zamanlarında doğan kızların % 48 " inin isimler M ile başlıyormuş.
Selon ce site, 48 % des femmes nées à l'époque de ta grand-mère avaient un nom commençant par "M".
Peki bu Zen'inin hangi kısmı, Larry?
Ça t'aide à atteindre l'état Zen?
Umuyorum ki bir sonraki iki buçuk * * * * inin yılı ortasında tekrar yasaklanmayız!
Si on est pas encore annulés pendant 2 putains d'années.
Şehre inin, felekten bir gece çalın.
Tu vas au match avec ta femme, une petite sortie en ville.
Sadece aşağı inin.
Descendez.
Gemiden inin yoksa çıkartılacaksınız.
Descendez du bateau sinon on vous fera descendre de force.
Haydi, inin kamyondan.
Sortez. Allez, sortez.
19 hava korsanından 15'inin Suudi olduğunun kesinleşmesi tam bir faciaydı.
15 des 19 étaient saoudiens... 15 DES 19 PIRATES DE L'AIR... c'était désastreux. Un vrai désastre.
İnin arabadan.
Descendez.
Kari 18 yaşında "Kommune" ün eski gitaristi şimdinin "Mondo Topless" inin solistiyle çıkmaya başlamıştı.
À 18 ans, Kari rencontra Rune, l'ancien guitariste de Kommune.
İnin.
détendez-vous
Corrine, inin.
Corrine, descends.
Hey, beyler, inin üstümden, çok ağırsınız.
Vous m'écrasez.
Benim indiğim taraftan aşağıya inin. Hemen!
Tout le monde sort de mon côté, maintenant!
Olmaz. İnin. - Ne?
- Non, barrez-vous.
- İnin arabadan.
- Sortez de la voiture.
İnin.
Salut.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]