English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ I ] / Isabella

Isabella tradutor Francês

951 parallel translation
Isabella gibi sadece güzel görnünmede hiç bir yarar yok.
Il ne suffit pas d'être jolie, comme Isabella.
- Brendi, Bayan Isabella.
- Le brandy, Mlle Isabella.
- Merhaba, Edgar. - Isabella. Hastamız nasıl?
- Comment va la malade?
Isabella için çok büyük bir sevgi gösterdi... Thrushcross Grange'a mütevazi bir... ağırbaşlılıkla başkanlık etti.
Elle témoignait de l'affection à Isabella, et régnait sur Thrushcross Grange avec noblesse.
Bir on yıl daha İsabella'yı kocaya veremeyeceğiz gibi görünüyor.
Je ne crois pas qu'on marie Isabella avant dix ou vingt ans.
Zavallı İsabella.
Pauvre Isabella.
- İsabella'ya evlenme teklif ettiğin?
Vous avez vraiment demandé la main d'Isabella?
İsabella'nın kocası olarak düşünecek ve... mutluluğumdan memnuniyet duyacaksın... benim seninki için duyduğum gibi.
Je vais à présent être le mari d'Isabella. Souhaitez-moi d'être heureux. Comme je l'ai fait pour vous.
İsabella ve Heathcliff?
Isabella et Heathcliff?
Ve böylece Heathcliff ve Isabella evlendiler. Uğultulu Tepeler'de aylar sonra, Dr.Kenneth'in git gide azalan ziyaretlerinin birinde...
Ainsi, Heathcliff et Isabella se marièrent, et des mois après, aux Hauts de Hurlevent, lors d'une visite du Dr Kenneth...
Bayan Isabella ile konuşmak istiyorum.
Je veux parler à Mlle Isabella.
Bay Edgar hemen eve gelmenizi istiyor Bayan Isabella.
M. Edgar veut que vous rentriez le plus vite possible, Mlle Isabella.
Constancia, Maria, Isabella, hepsinin güzelliği kusursuzmuş.
Constancia, Maria, Isabela, étaient d'une beauté parfaite.
Maria, Isabella.
Maria... Isabela...
- Sıra lsabella'da.
- Au tour de Mlle Isabella.
- Kıvanç duyarım.
À l'Hôtel Isabella, à 8 heures.
Pandora'nın yeni arkadaşı Hendrik van der Zee Otel Isabella'nın bahçesindeki bir sayfiyeye yerleşti.
Le nouvel ami de Pandora, Hendrick van der Zee, s'était installé dans un pavillon de l'Hôtel Isabella.
Bu zaferi kutlamamak olmazdı. Ki bu zafer Otel Isabella'nın bahçesinde yer alan Stephen'ın sayfiyesinde partiye dönüştü.
On fêta son triomphe dans le jardin de son pavillon à l'Hôtel Isabella.
Van der Zee gece yarısından sonra Otel Isabella'daki sayfiyesine dönüyordu.
Van der Zee rentrait à l'hôtel après minuit...
- Ne görüyorsun, Isabella?
- Que vois-tu, Isabella?
Neler olmasını bekliyordun ki, Isabella?
Que devrait-il arriver, Isabella?
Isabella mı?
Isabella?
Nereye gidiyorsun, Isabella?
Oû vas-tu, Isabella?
Sana işkence edeceğim, Isabella.
Je vais te torturer, Isabella.
Bir dakika. lsabella, hipotetik bir sorum olacak sana.
Un instant. Isabella, j'ai une question toute hypothétique à vous poser.
Isabella'nın bizi görebileciğinin farkında değilmisin?
Pourquoi es-tu venu ici? Isabella pourrait nous voir.
Isabella'ya sormayı denedinmi?
As-tu demandé à Isabella?
Isabelle. Eşarbın.
Isabella, ton foulard.
Isabella!
Isabella!
Isabella'yı biliyormuydun?
Vous connaissiez Isabella?
Isabella'mı?
Isabella?
Herkes Isabella'nın sevgilisinin kim olduğunu biliyor.
Tout le monde sait qui était son amant.
Söyle bana, Isabella ile olan ilişkin ne türdendi?
Quelle sorte de relation aviez-vous avec Isabella?
Arkadaşın Isabella'nın evinde bulunmuş.
On l'a trouvée chez votre amie Isabella.
Isabella'nın evindemi?
Chez Isabella?
- Bunu Isabella'nın tanıtması gerekiyordu.
C'est la robe que devait porter cette pauvre Isabella.
Isabella kendi getirdiydi.
Isabella portait la sienne. Elle la gardait dans une boîte, là.
Bakın ne buldum. Isabella bir günlük tutmuş.
Regardez ce que je viens de trouver!
- Isabella'nın günlüğü.
Le journal intime d'Isabella.
Isabella'nın günlüğümü?
Le journal intime d'Isabella?
Isabella için yedi milyon liret kredi garanti ederek imzaladığın şu, şu ödeyemediğin borç senetleri.
Celle concernant le prêt de 7 millions de lires contractées par Isabella. Que vous êtes incapable de rembourser.
Yani Isabella'yı öldürmek için oldukça iyi bir sebep ve belki Nicole'üde, emin olmak için günlük polise teslim edilmedi.
C'est une excellente raison pour vouloir tuer Isabella, et peut-être aussi Nicole afin d'éviter que la police ne mette la main sur le journal.
Sana Nicole'ün Isabella'nın günlüğünü bulduğunu anlatmıştım.
Je t'ai dit que Nicole avait trouvé le journal d'Isabella.
Nicole için Isabella'yı terkettim.
J'ai laissé Isabella pour Nicole.
Sıcak su getir İsabella, ve sargı bezi de.
Fais apporter de quoi la soigner.
Kusursuzca davrandım İsabella, Cathy de öyle.
- Nous nous sommes très bien conduits.
- Bu zevki lüfeder misiniz İsabella?
- Vous dansez?
İsabella, yapamazsın.
C'est impossible.
Size ihtiyacı var Bayan İsabella.
- Il a besoin de vous.
Aile yadigârıymış. Kraliçe İsabella'ya aitmiş.
Il a appartenu à Isabelle la Catholique.
Aynı eski hikâye... Isabella yine geç kaldı.
Isabella est en retard, comme d'habitude.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]