Istemiyor musun tradutor Francês
4,968 parallel translation
- Bir şeyler içmek istemiyor musun?
Tu bois rien? Y a quelque chose à fêter?
Onların birlikte olmasını istemiyor musun?
Tu ne veux pas qu'ils soient ensemble?
- gelmemizi istemiyor musun?
- qu'on vous accompagne?
Hadi ama. Bilmek istemiyor musun?
Tu n'as pas envie de savoir?
Personelinin genç kadınları kaçırıp tecavüz ederek öldürdüğünü bilmesini istemiyor musun?
Vous ne voulez pas que votre employée sache que vous avez enlevé, violé et tué des jeunes filles?
Ömrünün sonuna dek yüzümü görmek istemiyor musun?
Voulez-vous ne plus jamais me revoir de votre vie?
Beni istemiyor musun güzelim?
Ne veux-tu pas de moi, chà © rie?
Onun yanında olmak istemiyor musun?
Tu veux rester avec elle?
Yapamaz mısın, yapmak istemiyor musun?
Vous ne pouvez ou ne voulez pas?
Madem onun işine yarayacaksa, neden burada değil? Burada olmasını istiyor musun istemiyor musun?
Faudrait savoir, tu souhaites qu'il soit là ou pas?
Benim gelmemi istemiyor musun?
Alors tu veux pas que je vienne?
- Yardımımı istemiyor musun?
- Tu ne veux pas de mon aide?
- Beni çalışırken görmek istemiyor musun?
Tu veux pas me voir travailler?
Parayı istemiyor musun?
Alors, tu veux pas le fric?
Cidden istemiyor musun?
Pas de regrets?
42 numara istemiyor musun yani?
Tu les veux en 43 ou pas?
Köpeğinle poşetlerini istemiyor musun?
Et ton chien? Tes sacs?
"İçecek bir şey istemiyor musun yani?"
" Tu ne veux pas un verre?
Gitmemi istemiyor musun?
Tu veux pas que je sorte?
Karışmak istemiyor musun?
Tu refuses de t'impliquer?
Prim'i görmek istemiyor musun?
Tu ne veux pas voir Prim?
Arkadaş gibi flört etmek istemiyor musun?
Alors tu ne veux pas qu'on sorte ensemble comme amis alors?
- Hepsini istemiyor musun?
- Vous voulez pas tout?
Savaşmak istemiyor musun?
Tu ne veux pas te battre?
- Tek bu telsizden vardı. - Telefonları kullanmak istemiyor musun?
On a nos portables.
Bana yardım etmek istemiyor musun?
Tu ne veux pas m'aider?
- Çocuk istiyor musun, istemiyor musun?
- Veux-tu un enfant?
Kızı kurtarmak istiyor musun istemiyor musun?
Vous voulez la sauver ou pas?
Gitmek istiyor musun istemiyor musun?
Tu veux partir ou pas?
Buradan çıkıp evine dönmek istemiyor musun yani?
Tu ne veux pas partir d'ici et rentrer?
Ne demek istiyorsun? Bu rekoru istemiyor musun?
Tu veux dire que tu ne veux pas ce record?
Bunu yapmak istemiyor musun?
Tu ne veux pas faire ça?
- Beni orada istemiyor musun?
- Tu ne veux pas de moi? - Non.
Fredster, pizzaya katılmak istemiyor musun?
Fred, à § a te tente de te joindre à notre marathon de la pizza?
arkadaş olmak istemiyor musun?
Tu veux pas être mon ami?
Kimseyle tanışmak istemiyor musun?
Tu veux pas rencontrer quelqu'un?
Sen bir şey yapmak istemiyor musun?
Tu veux rien faire?
- Numaramı almak istemiyor musun? - Numaranı değil.
- Tu ne veux pas mon numéro?
- Uyumlu olmak istemiyor musun?
- Tu ne veux pas t'intégrer?
Moskova'da olanları öğrenmek istemiyor musun?
- Tu ne veux pas savoir pourquoi j'etais à Moscou?
Ne yaptığımı bilmek istemiyor musun?
Lucilia, voulez vous savoir ce que je faisais?
Beni şahsen görmek istemiyor musun?
Vous ne voulez pas me voir en personne?
Bu masumiyeti geri almayı istemiyor musun?
Cette innocence ne te manque pas?
Sonradan görme olmak istemiyor musun?
Tu n'aimes pas être une "nouvelle riche"?
- İstemiyor musun?
Bien sûr que non!
İstemiyor musun?
Tu ne veux pas?
Sende kalsın istemiyor musun?
Vous ne voulez pas le garder?
Para kazanmak istemiyor musun?
Tu ne serais même pas capable de perdre une piécette pour eux.
İstemiyor musun?
Vous n'en voulez pas?
- Kim olduğunu öğrenmek istemiyor musun? - Hayır!
- Tu veux pas savoir qui c'était?
... öğrenmek istemiyor musun?
Mohini!
istemiyor musunuz 34
istemiyorum 1125
istemem 270
istemiyor 51
istemiyorsan 36
istemiyorsun 47
istemez 58
istemezdim 19
istemeden oldu 60
istemedim 58
istemiyorum 1125
istemem 270
istemiyor 51
istemiyorsan 36
istemiyorsun 47
istemez 58
istemezdim 19
istemeden oldu 60
istemedim 58