English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ I ] / Iyi miyim

Iyi miyim tradutor Francês

788 parallel translation
- Yani iyi miyim?
- Ça veut dire bon?
- Sizce işimde iyi miyim?
Suis-je quelqu'un de bien?
Onun için yeterince iyi miyim bilmiyorum ama senin olmadığına eminim.
Je ne sais pas si je suis bon pour elle, mais tu ne l'es pas.
- İnsanlara nasıl iyi miyim demeye gelince dilim tutuluyor
Mais quand il s'agit de vendre mon talent, je deviens muet comme une carpe.
Evet, kesinlikle. Gerçekten iyi miyim bilmiyorum ama denemek isterim.
J'aimerais bien essayer.
Ve Tanrı ışığı gördü, ışık da Tanrıyı. Ve ışık dedi ki "Ben iyi miyim tanrım?"
Dieu vit la lumière et la lumière vit Dieu, et la lumière dit : "Suis-je bonne, Dieu?"
Ne demek, iyi miyim?
Evidemment, tout va bien!
Ben iyi miyim? İyi mi?
- Suis-je bonne?
Arkadaşlığımı, iyi bir tavsiye vererek kanıtlayabilir miyim?
Puis-je offrir un bon conseil en marque d'amitié?
- Sana iyi şanslar dileyebilir miyim?
- Puis-je vous souhaiter bonne chance?
İşçileri alabilecek miyim? İyi, hızlı olanlardan?
Tu me donnes des coolies, gentils et rapides?
Söyle Anna, tek boş saatimde karımı karşılıyorum, iyi bir koca değil miyim?
Ne suis-je pas un bon mari de venir pendant la seule heure que j'ai de libre?
İyi bir vatandaş değil miyim?
ne suis-je pas un bon citoyen?
- Senin için yeterince iyi değil miyim?
- Je suis pas assez bien pour toi?
Ben sana iyi şanslar dileyebilir miyim?
Puis-je vous souhaiter bonne chance?
Ann, iyi görünüyor muyum? Sence elbisemi tekrar değiştirmeli miyim?
Faut-il que je change de robe?
İyi miyim?
Vais-je bien?
- Bir bakabilir miyim? - Bu iyi bir fikir değil bayım!
- Elle n'est pas si naïve, Monsieur!
Son iki haftadır daha iyi değil miyim? - Ne demek istiyorsun?
Je vais beaucoup mieux, non?
Bayan Crosbie'nin böyle bir mektubu yazmış olması inanılmaz. Bundan emin olmanın iyi olacağını önerebilir miyim efendim?
Il faudrait en être sûr.
Şimdi beni iyi dinle. Ben bir parça araziyle evlenir miyim?
Maintenant, écoutez-moi bien.
"Libby'yi görmeye gelebilir miyim?" "Bayan Bacon" desen daha iyi. - Evet, daha iyi.
"Puis-je venir ce soir voir Libby?"
Veuve Clicquot'26, önerebilir miyim? İyi bir Fransız şarabıdır.
Puis-je vous conseiller une Veuve Clicquot 1926?
Yeterince iyi birisi değil miyim ki?
Alors vous refusez mon aide?
Soru şu ki, yarın kendimi daha iyi hissedecek miyim?
La question est : Lrai-je mieux demain?
- İyi akşamlar Bayan Sherman. Doktor bey, şartlı tahliye olabilir miyim?
Puis-je vous parler?
Karımın yanında durmak için yeterince iyi değil miyim?
Aurait-elle honte de moi, en si belle compagnie?
Bakalım yutmayı Sweeney'den daha iyi becerebilecek miyim?
Voyons si je peux les avaler mieux que Sweenie.
- İyi geceler Sarah. Sizi bırakabilir miyim Mösyö Lautrec.
Je vous reconduis?
Doğduğumda çöpe atıImadım diye daha iyi şeyIer isteyemez miyim?
N'étant pas née dans une poubelle, je n'ai pas de droits? Excellent.
Sence ben iyi bir ressam değil miyim?
Ou alors, je ne sais pas dessiner?
- Yüzbaşı Lesgate'la görüşebilir miyim? - Benim. İyi akşamlar.
Puis-je parler au capitaine Lesgate?
- İyi akşamlar. - Selam. Yardım edebilir miyim?
- Je croyais que vous aviez trois filles.
Size ait tüm bunları daha iyi görebilmek için biraz daha kalabilir miyim efendimiz?
Puis-je rester? Pour admirer tes trésors...
Ben yeterince iyi değil miyim?
- Je ne suis pas assez bon?
Yani, bunun için yeterince iyi degil miyim sence?
Je ne suis pas assez bien pour ça?
Onun için yeterince iyi değil miyim? Öyle mi?
Je ne suis pas digne de lui?
Sizi tekrar görebilir miyim, Bayan Webster? Size Japonya'yı daha iyi tanıtmak için.
Pourrai-je vous revoir, Mlle Webster, et continuer à vous faire découvrir mon pays?
- Sence yeterince iyi değil miyim?
- Vous ne me trouvez pas assez bon.
Bir daha böyle iyi yazabilir miyim?
Le grand problème reste de savoír sí ) e sauraí un ) our écríre bíen.
Bara gelmekten daha iyi. - Girebilir miyim?
Je peux entrer?
Sana iyi geceler öpücüğü verebilir miyim?
Puis-je vous embrasser, avant?
Madem şimdi iyi hissediyorsun, aranıza katılabilir miyim?
Ça va mieux, maintenant. Je peux me joindre a vous?
Geçmişte bana çok iyi davrandığını... sana hatırlatabilir miyim?
Puis-je te rappeler... que tu as été très bon pour moi dans le passé?
İyi birine benziyorsun. Senden bir ricada bulunabilir miyim?
Vous avez l'air brave, puis-je vous demander...
Pompanın iyi çalıştığına emin olabilir miyim?
J'espère que les roulements sont bien graissés.
- Bu daha iyi. Kendi evimde, doğru düzgün bir saygı göremeyecek miyim?
On ne me respecte même pas sous mon propre toit.
Misafir odasını hazırlamakla iyi etmiş miyim?
Je ne sais si j'ai bien fait. J'ai préparé la chambre des invités.
İyi güzel ama ne işle uğraştığınızı sorabilir miyim Bay Frydrych?
Tout cela est très bien, Mais j'ai une autre question. Quelle est votre spécialité, M. Frydrych?
Ona iyi babalık etmiş miyim, Perry'ye bir sorun.
Demandez donc à Perry si j'étais pas un bon père.
Görebilir miyim? - Belki de otursanız iyi olur.
Vous devriez vous asseoir.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]