Işe yarayacaktır tradutor Francês
204 parallel translation
Ama işe yarayacaktır.
Mais il faudra t'en contenter.
Süt işe yarayacaktır. İşte buraya koyuyorum
Je le pose ici.
Geriye dönüp Bayan Anna'nın sana öğrettiklerini hatırlaman işe yarayacaktır.
Bonne chose sera se rappeler... leçons de Mme Anna.
İşte. Bu işe yarayacaktır.
Voilà, cela devrait suffire.
Ön kapıdan girme harici her şey daha çok işe yarayacaktır.
C'est le moins dangereux.
İşte, işe yarayacaktır.
Tenez. - Ça va vous servir.
Bu pil işe yarayacaktır.
Cette batterie fera l'affaire.
Söylediğim gibi yaparsan işe yarayacaktır.
Voici ce que tu vas faire
Evet bu işe yarayacaktır.
Oui, ça va marcher.
Jacquot öyle diyorsa, kesinlikle işe yarayacaktır!
Jacquot dit que cette fois-ci, fatalement, ça ira.
Kırık çıkık raporu da işe yarayacaktır. Saldırıdan suçlu bulunabilir.
Et si une côte est cassée alors, il sera coupable d'agression.
Eminim bu çok işe yarayacaktır!
Et attendez que Chow vienne à leur secours.
Bu işe yarayacaktır.
Il devrait suffire.
Evet, çek ve altınları bul. Tamam, bu işe yarayacaktır.
Oui, monte-le et il y a un sac de pièces d'or.
Hayır, hayır ona değil, ama işe yarayacaktır.
Pas à lui, mais il comprendra.
Pekala, bu işe yarayacaktır.
Ça devrait marcher.
Sonunda işe yarayacaktır.
Ça finira par payer.
Bu işe yarayacaktır.
Ça nous fait une belle patte.
Güneş doğana kadar geri döndüğü sürece, plan işe yarayacaktır.
On attendra jusqu'au lever du jour.
İblisi Tanrı'nın silahıyla vur, saf bir kalple yaparsan işe yarayacaktır.
Il faut cogner un démon avec un instrument de Dieu.
Ama eğer sevkiyatı beklersek bant işe yarayacaktır.
Après le débarquement du bateau, la cassette aura plus de valeur.
Hedefleme tarayıcılarını yeniden ayarlamak için birazcık zamana ihtiyacım olacak, ama birazcıkta şansla, işe yarayacaktır.
La reconfiguration des scanners prendra du temps, mais ça marchera.
Ve eğer bunu doğru ellere götürebilirsem... - o şeye karşı işe yarayacaktır.
Si je la donne à qui de droit, elle nous sauvera.
- Sadece bir süreliğine orada içerde bırakın. - Birkaç gün işe yarayacaktır!
Laisse-les là-dedans quelques jours.
Birkça iyi boyutta dal işe yarayacaktır.
Quelques branches suffiront.
Eğer onlara saldıracağımızı düşünürlerse işe yarayacaktır.
ça peut marcher. S'ils croient qu'on les frappera fort.
- Bu işe yarayacaktır. İyi iş.
- cela nous sera utile. bien joué.
- Hangi nedenle? Eğer roket motorlarından yeterince hız farkı alabilirsek, planımız işe yarayacaktır.
- Pourquoi? Si la vitesse delta obtenue est suffisante, notre plan peut marcher.
Birini öldürecek iksir diğerlerinde de işe yarayacaktır.
La potion qui peut vaincre l'un d'eux devrait marcher sur les autres.
- Evet. çok işe yarayacaktır.
- Oui, ça va marcher.
Çünkü bu işe yarayacaktır...
Parce que ça c'est une oeuvre.
Geçmeyeceğiz. Sonunda... hakkımızda yapabildikleri en iyi yorum bu ise... işe yarayacaktır.
Et même si c'est tout ce qu'on retient de nous, tant mieux.
Geniş bir talep potansiyeli olan doğru ürüne uygulandığında model işe yarayacaktır.
Maintenant, appliqué à un produit adéquat, avec une base solide de consommateurs, le modèle tient la route.
Zararı yok, büyüdüğünde... gönlümü almasına izin vereceğim. Suçluluk duygusu işe yarayacaktır.
C'est bon, quand il sera plus vieux, je le laisserai se rattraper quand il sera rongé par le remord.
İşe yarayacaktır.
Ça marchera.
İşe yarayacaktır.
Tout ira bien.
İşe yarayacaktır.
C'est ce qu'il faut faire.
İşe yarayacaktır. Grubun iyiliği için bu.
Tout finira par s'arranger...
İşe yarayacaktır, Gaby. İnan bana!
Ça s'arrangera, Gabi, crois-moi.
Al asker. İşe yarayacaktır.
Je compte sur toi.
İşe yarayacaktır.
Ça pourrait marcher.
Kanımız. İşe yarayacaktır.
Cela devrait résoudre le problème.
Bir tür şapka muhtemelen işe yarayacaktır.
Il me faudra donc un couvre-chef.
Cumartesiler de dahil her gün. İşe yarayacaktır.
Chaque jour, y compris les samedis.
- İşe yarayabilir. - İşe yarayacaktır.
Ca devrait.
Koca bir küvet. İşe yarayacaktır.
Une grande baignoire, ça sera pratique.
İşe yarayacaktır.
Ça va marcher.
- Bunlar işe yarayacaktır.
- Ca ira.
İşe yarayacaktır.
Cela pourrait faire l'affaire.
İşe yarayacaktır.
- Il faudra faire avec.
İşe yarayacaktır.
Ca devra suffire.
işe yaradı 291
işe yarar 73
işe yaramaz 340
işe yarar mı 34
işe yaramıyor 223
işe yaramazlar 21
işe yaramayacak 101
işe yarıyor 218
işe yaramadı 112
işe yarıyor mu 48
işe yarar 73
işe yaramaz 340
işe yarar mı 34
işe yaramıyor 223
işe yaramazlar 21
işe yaramayacak 101
işe yarıyor 218
işe yaramadı 112
işe yarıyor mu 48