Jacking tradutor Francês
42 parallel translation
Soygun sonrası arabası kaçırılmış.
Le SDF a l'enfant. Ils ont été apparemment victimes d'un car-jacking après un vol.
Tarihteki ilk topsuz tanka hoşgeldiniz.
C'est le premier tank-jacking de l'histoire.
- Oradan. Sıradan bir hırsızlıksa eğer, arabayı saatler önce parçalamışlardır.
Si c'est un simple car-jacking, la voiture doit être désossée depuis des heures.
Araba hırsızlığı o herifin DNA'sında var.
- Le car-jacking, il l'a dans le sang.
Ama yeni bir yasa var. İçindekilerle birlikte araba kaçırmayı federal suç sayıyor. Hatta sanırım ucuna da idam cezası ekleyecekler.
Mais il y a une nouvelle loi faisant du car-jacking un délit fédéral et je crois que la condamnation à mort est l'une des peines encourues.
Sonya'nın arabasının gasp edildiği yer.
Là où Sonya a eu son car-jacking?
Araba gaspı için garip bir durum.
C'est un comportement bizarre pour un car-jacking.
Çünkü araba gaspı değil.
Ce n'était pas un car-jacking.
Sonya'nın arabasını gasp etmedin.
Hector, vous n'avez pas fait de car-jacking sur Sonya.
Üniversiteli Sherry Williamson'ın arabası dün sabah acımasızca gasp edildi.
Sherry Williamson, une élève d'un collège local a été victime d'un car-jacking violent tôt dans la matinée d'hier.
Oto hırsızlığına uğradınız.
Ceci est un car-jacking.
Arabada kapkaç.
un car-jacking.
Araba kapkaçı mı?
Comment ça, "un car-jacking"?
Ben kaçırıldım.
C'était un Mère-jacking.
Hırsızlık ve cinayetten sabıkalı bir eleman cinsel taciz içeren üç araba kaçırma olayından bahsetti.
J'ai parlé à un pote du banditisme. Le 3e car-jacking en un mois avec agression sexuelle.
Arabana el koyuyorum.
C'est un car-jacking.
Saldırı, soygun ve araba hırsızlığından tutuklanmış.
Arrêté pour agression, vol, car jacking.
Dean Phillips, Chino'da yetişmiş, araba hırsızlığı, suikast,... ve silahlı soygun nedeniyle de üç yıl Fresno'da yatmış.
Dean Phillips. Enfermé à Chino, car-jacking, agressions. 3 ans à Fresno, vol à main armée.
En çok araba hırsızlığının yaşandığı mahalleye gidiş talimatlarını verebilirim. - Tam aradığımız gibi.
Le quartier avec le taux de car-jacking le plus élevé?
Benden, Farrgaut'ın cinayetini ölümle biten bir araba kaçırma olayı gibi incelemeden onaylamamı istiyor.
Qu'est-ce que Poole a dit? ( soupirs ) Il veut que j'approuves le meurtre de Farragaut omme étant du à un car-jacking mortel.
Buzz, lütfen burayla kadının arabasını çaldığı yer arasındaki işyerlerinin tüm güvenlik kamera görüntülerini topla.
Buzz, trouvez les vidéos de sécurité des commerces entre ici et le lieu du car-jacking.
Araba hırsızlığı mı?
Un car jacking?
Ee, araba hırsızlığı.
Car-jacking.
Çift vahşi bir haneye tecavüzün kurbanı oldu.
Le couple a été victime d'un violent home-jacking.
Polisler bir araba soygunu sonucu öldüğünü söylüyor.
Un car-jacking, d'après la police.
Araban çalındığından beri mesajlarıma dönmüyorsun.
Le soir de ton car-jacking, je t'ai pas rappele. Ensuite, tu ne m'as pas repondu.
Muhtemel araba kaçırma vakası.
On a un 10-33. Car-jacking possible en cours.
Anlaşıldı. Sıkı tutun.
Regardez pour un car-jacking.
Bu yüzden araba çalmak zorunda kaldılar.
Eh bien, Voilà pourquoi ils ont fait ce car-jacking.
- Daha çok sahil evi soyguncuları gibi.
- Plutôt des bateau-jacking.
Bu bizim psikiyatrsa ve arabası kaçırıldıysa... -... direksiyondaki sivri zeka kim?
Si c'est notre psychiatre, et qu'il a été victime de car-jacking, qui est le génie qui se trouvait au volant?
Basit- - patent-jacking yaptığı bütün kişilerin lstesini çıkarın.
Facile : dressez la liste de ses vols de brevets.
Patent-Jacking'i biliyorsunuz değil mi?
Vous êtes au courant, non?
Patent-jacking?
Vols de brevets?
Charles Baskerville'in patent-jacking yaptığını iddia eden 30'dan fazla kurbanla yaptığı görüşmelerin kurumsal kayıtları.
Archives des entrevues entre Baskerville et plus de 30 victimes supposées de vols de brevets.
Biz şüpheli istemiyoruz Henry'nin daha önce patent-jacking'den bahsetmemesine şaşırdım.
Nous ne manquons pas de suspects. Étonnant qu'Henry n'ait pas parlé de ces vols de brevets avant.
Tek fark Edison patent-jacking ile patentleri çalmadı.
La seule chose qu'Edison n'ait pas brevetée est le vol de brevets.
Bence Harry kardeşinin patent-jacking yaptığını biliyordu.
Henry savait pour le vol de brevets.
Charles eğer patent-jacking yüzünden ölmüşse Henry de hedef olabilir.
Si Charles a été tué pour le vol de brevets, Henry pourrait aussi être visé.
Doug Stamper'ın arabasının çalındığı günle ilgili bulduklarım burada.
J'ai rassemblé les informations sur le car-jacking de Stamper.
- Neden arabayı bile almadılar?
Un foutu car-jacking.
Arabanı gasp ettiklerini söyle.
Tu diras avoir ete victime d'un car-jacking.