English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ J ] / Jacobite

Jacobite tradutor Francês

39 parallel translation
Sarayda benden James taraftarı gibi söz ettiğinizi duydum. Krallık iddiasında olan Stuart taraftarları burada toplanır.
J'ai appris à la Cour que vous me faisiez passer pour un Jacobite qui se soulèverait si le Stuart débarquait pour réclamer le trône.
Bana Argyll'ın James taraftarı olduğu bildirildi.
On dit qu'Argyll est un Jacobite.
Marki ondan, sizin James taraftarı olduğunuzu söylemesini istediğinde aleyhinizde yalan söylemeyi reddettiği ve sarayda adınızı küçük düşürmek istemediği için oldu.
Il a refusé de vous faire condamner par un faux témoignage, quand le marquis lui a demandé de dire que vous étiez un Jacobite. Pour ternir votre nom à la Cour.
Kendinizi, Jakobit kocasının serbest bırakılmasını sağlamış sadık bir İskoçyalı eş olarak hayal eder misiniz?
Si vous vouliez bien imaginer que vous êtes une loyale épouse des Highlands, qui s'est assurée la libération de son époux Jacobite.
Bekle, Sandringham'ın kendisi de Jacobite şüphelisi değil miydi?
Attendez, Sandringham n'a t-il pas été suspecté d'être un Jacobite?
Daha sonra da Dougal MacKenzie abisi Colum ve Jakobit isyanıyla ilgili bildiklerinizin tümünü anlatabilirsiniz ve nihayet Sandringham Dükü de tabii ki.
Ensuite... vous me direz tout ce que vous savez au sujet de... Dougal MacKenzie... son frère Colum... la rébellion Jacobite... Et enfin, sur le Duc de Sandringham.
- Elbette bu 1745'te çıkan ikinci Jakobit İsyanı olacaktır.
Bien sûr, ce serait le deuxième soulèvement Jacobite, celui de 45.
Britanya tahtının genç talibi olan Charlie Jakobitler de denilen Stuart sempatizanlarını bir isyan için topluyordu.
Charlie, le jeune prétendant au trône d'Angleterre, rassemblait des sympathisants aux Stuart appelant les Jacobite pour une rébellion.
Jakobit, James'in Latincesi olan Jacobus'tan türetilmiştir çünkü Protestanların tahttan indirdiği Katolik kral 2.James'in takipçileriydiler.
"Jacobite," tiré de "Jacobus", le latin pour "James", depuis qu'ils étaient des adeptes du roi James II, le roi catholique détrôné par les protestants.
Bu yüzden Jakobitler kendilerini Katolik bir kralı yine tahta çıkarmaya adamışlardı.
Donc les Jacobite se sont dédiés à restaurer un roi catholique.
Charles Stuart da İskoç dağlıları Jakobit ordusu için para toplamak için kullandı.
Et Charles Stuart a utilisé les montagnards écossais pour amasser de l'argent pour une armée Jacobite.
Dougal, Jakobit ordusu için para topluyordu.
Dougal amassait de l'argent pour l'armée Jacobite.
Dougal, Jakobit ordusu için para topluyordu.
Dougal collectait de l'argent pour une armée Jacobite.
Dougal Mackenzie'nin Jakobit davası için para topladığını biliyorum.
Je sais que dougal Mackenzie collecte des fonds pour la cause Jacobite.
- Jakobit davası mı?
La cause Jacobite?
Tek bir Mackenzie'nin bile Jakobit isyanından bahsettiğini duymadınız mı?
Vous n'avez entendu aucun Mackenzie parler de la trahison Jacobite?
Jakobit ordusu falan yok.
Il n'y a pas d'armée jacobite.
Çok akıllıca efendim. Bir İngiliz'in bakış açısından Jakobit olayını tüm yönleriyle değerlendirmek.
C'est très sage, seigneur, de prendre la mesure de la cause jacobite depuis la perspective d'un Anglais.
Bir İngiliz'in bakış açısından Jakobit olayını değerlendirmek çok akıllıca.
Très sage, de prendre la mesure de la cause Jacobite par le biais d'un Anglais.
Black Jack Randall'ın dostu olan bir İngiliz Lordu'nun Jakobit olduğu bilinen Dougal MacKenzie gibi biriyle böyle iyi olmasını ilk başta şaşırtıcı bulmuştum.
Au début j'ai trouvé ça étrange... Un seigneur anglais, ami avec Jack Randall, qui s'entend si bien avec un jacobite comme Dougal MacKenzie.
Sandringham'ın kendisi de Jakobit şüphelisi değil miydi?
Sandrigham n'était-il pas lui-même soupçonné d'être jacobite?
Dougal MacKenzie size ne kadar Jakobit altını iletti?
Combien d'or jacobite Dougal Mackenzie vous a t-il reversé?
Sen de kahrolası bir Jakobitsin.
Tu es une foutue Jacobite!
O yoksul çiftçilerin Jakobit ordunun belkemiği olacağını sanıyordum.
Je pensais que ces pauvres paysans allaient devenir l'ossature de ton armée Jacobite.
Culloden ve Jakobit İsyanı konusundaki koleksiyonumda adeta bitap düştü.
Elle a presque épuisé ma collection sur Culloden et la rébellion Jacobite.
Jakobit İsyanı'na engel olmaktan mı bahsediyorsun?
Tu parles d'arrêter la rébellion Jacobite?
Güzel Prens Charlie'nin İskoçya'ya gidip bir Jakobit ordusu toplayacağını biliyorum.
Je sais que le Bonnie Prince Charlie vient en Écosse et lève une armée Jacobite.
Jakobit hareketine sızabilir, kilit oyunculara yakınlaşabiliriz.
On peut infiltrer le mouvement Jacobite. Se rapprocher des personnes clés.
Kuzenin Jared Paris'te yaşıyor ve adam bir Jakobit.
Ton cousin Jared habite à Paris, c'est un Jacobite.
Sebebi söyledik ya, Jakobit ayaklanmasını durdurmak için.
On vous a dit que c'était pour stopper la montée Jacobite.
Fransa'da Jakobit olarak tanınmak şeref nişanıdır, tahttaki kâfire karşı gerçek inancın destekçisi olmaktır ama emin olun düşmanlarımız da var.
En France, être reconnu comme Jacobite est un honneur, le soutien de la vraie foi envers l'hérétique sur le trône. Mais on a des ennemis.
Jakobit hareketine sızabilir, kilit oyunculara yakınlaşabilir ve planlarını bozmanın yolunu buluruz.
Nous pouvons infiltrer le Jacobite mouvement. Obtenez près des joueurs clés et trouve une façon d'interrompre leurs plans.
- Jakobit liderleriyle tanışma mı ayarlamış?
Il a arrangé une introduction avec le Jacobite chefs?
Hem lanet olası karamsar konuşma hem de sözüm ona bir Jakobit'ten çok tuhaf geliyor.
Conversation défaitiste damnable est cela auquel il ressemble et venue très particulière d'un Jacobite supposé.
Evet. Ayrıca hepimiz Jakobit İsyanı'nın destekçileri olarak noksansız bir şekilde aynı tarafta yer alarak buradayız.
Oui... et si ici nous sommes tous... sur le même côté, aucun moins... tous les soutiens du Jacobite causent.
Jamie ve Murtagh zamanlarını Jakobit İsyanı'na ait yapbozunun parçalarını bir araya getirmekle ve davayı gerçekten finanse etmeye istekli bir İngiliz komplosunun varlığını ya da umutsuz bir prensin babasının tahtına kavuşmak için yaptığı bir üçkağıt olup olmadığını keşfetmeye çalışmakla geçiriyordu.
Jamie et Murtagh prenaient de leur temps pour assembler le puzzle de la rébellion jacobite et à découvrir si les Anglais conspiraient réellement et voulaient financer cette cause, ou si ce n'était que la ruse d'un prince désespéré qui essayait de restaurer le trône de son père.
İşe yararsa Jakobit davasına para yatırmak için sıraya girecekler.
Si cela fonctionne, ils voudront tous financer la cause jacobite.
GAZETECİ... Jacobite Ayaklanması'nda bir Bonnie Prens Charlie yandaşının kullandığı bir kılıç.
C'est une épée qui a pu être maniée par un allié de Charles Édouard Stuart durant les rébellions jacobites.
- Dougal amacına bağlı bir Jakobit.
Dougal est un Jacobite dévoué.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]