Johnno tradutor Francês
51 parallel translation
- Bundan sana ne? - Johnno'dan çaldığınız, değil mi?
- Tu les as piquées à Johnno, hein?
Ve Johnno, evet, Johnno bir Brigadoon adamıydı.
Et Johnno, hé bien, Johnno était fan de "Brigadoon".
Johnno, Dean Hurst'e çelme taktı ve suratına 300 dikiş atıldı ve sonra annesi farketti 67 00 : 04 : 48,900 - - 00 : 04 : 52,300 pis işlerini babasının Astra'sında yapardı. - Çık ve üstünü değiştir.
Johnno a fait un croche-pied à Dean qui a eu 300 points de suture au visage et quand sa mère l'a su, elle s'est fait tirer par Johnno dans l'Astra de son père.
Johno ise finansal danışman.
Johnno était un putain de... conseiller financier.
Avukat tutmalısın Johnno.
Va voir un avocat, Johnno.
Köprü çoktan bitti Johnno.
Le pont est fini, Johnno.
Misafir kabul ediyor musun Johnno?
Tu as de la visite, Johnno.
Yanlış numara Johnno.
Une erreur, Johnno.
Sana bir şey söyleyeceğim Johnno.
Je vais te dire.
- Neden bahsediyorsun John?
De quoi tu parles, Johnno?
Tamam. İndir şunu Johnno.
Tiens.
- Sana zarar vermek istemiyorum Johnno.
Elles t'auraient pas fait de mal.
Ben köpeklere ateş etmem.
Je bute pas les chiens, Johnno.
- Konuşalım biraz Johnno.
Parlons de ça.
Büyük bir hazine, fakir insanları nasıl değiştirir bilirsin değil mi Johnno?
Tu sais ce qu'un pauvre homme devient devant un tas de biffetons?
Uzun uzadıysa, eski, saçma sapan şeylerden bahsetti. Hazır olduğunda beni arayacağından bahsetti falan. Toprağı kazıp gömdükten sonra birinin onu gördüğüne yemin etti işte.
Il m'a raconté des histoires, il a dit qu'il penserait à moi dès qu'il aurait récupéré le fric, et il jurait qu'on lui avait piqué là où il l'avait enterré, et il savait que c'était toi, Johnno.
Tanrının kaçınılmaz gerçeği Johnno, söyleyeyim. Fazla sarhoş oluyorum, çünkü batırdığım şeyleri yine batırıyorum gibi geliyor.
Je te jure que c'est vrai, plus je suis bourré, plus les trucs dingues me semblent raisonnables.
Eski Ira, zengin bir adam olmak gibi saçmalıkları takmazdı. Yani bu kadar, değil mi Johnno?
Ira ne faisait pas semblant d'être riche non plus, mais tu le sais bien.
Palavraları yüzünden küçük penisli Cornish'i götürme Johnno.
Ne prends pas cette petite bite de Cornish pour un vantard. Il raconte pas d'histoires.
Benim hiç arkadaşım yok Johnno.
J'ai pas de copains, Johnno.
Sana zarar vermesine izin vermem Johnno. Asla izin vermem.
Je l'aurais pas laissé te faire du mal.
O parayı neden aldın Johnno? Neden aldın!
Pourquoi t'as pris ce fric?
Tek bir mermi kafanı uçurur Johnno.
Je vais te faire sauter la cervelle.
Ben Johnno Mitcham.
Johnno Mitcham.
Matt Mitcham ve oğulları Mark, Luke ve Johnno.
Matt Mitcham et ses fils, Mark, Luke et Johnno.
Alo, Johnno? Ben Robin.
Salut, Johnno.
İşin içinde Johnno var mıydı?
Johnno était impliqué?
Merhaba.
Johnno : Salut!
Süt ister misin?
Johnno : Tu veux du lait?
- Canını yakıyorsunuz!
Johnno : Vous lui faites du mal!
Johnno lütfen, kalamaz mısın?
Johnno, s'il te plaît, peux tu rester?
Sarge!
- Johnno : Sarge!
Neredesin Sarge?
Johnno : Où es tu Sarge?
- Bu iş bu kadar.
Johnno : C'est la fin.
Durun yoksa vururum!
Bouge plus ou je tire! - Johnno :
Johnno merhaba. Neredesin?
Johnno, salut.
Johnno, o bir konuk.
Johnno, c'est une invitée.
Johnno.
Hé, Johnno.
Birden fark ettim ki bu Johnno.
Tu plaisantes.
Bisikletle geliyor.
Puis j'ai vu que c'était Johnno, sur sa moto...
Burada ne yapıyorsun Johnno?
Qu'est-ce que tu fous ici, Johnno?
Orospu çocuğu Johnno!
Enfoiré.
Bana bir iyilik yapmış olurdun Johnno.
Tu me rendrais service.
Bunu yapmamalıydın Johnno.
T'aurais pas dû faire ça.
Merhaba Jude.
Johnno Mitcham
Tamam Johnno, beni izle.
Turangi :
Saldır.
Okay, Johnno, suis moi.
Johnno'yla görüşme.
Ne vois pas Johnno.
Johnno?
Johnno?
- Johnno, paranoyaksın sen.
- Johnno tu es paranoïaque.
Johnno!
Johnno!