English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ K ] / Kardes

Kardes tradutor Francês

7,868 parallel translation
Zor bir gün ha kardes?
Dure journée, hein?
Demek "Üvey Kiz Kardes" in senaryosu senin.
Quel connard qui a écrit le scénario de "la demi-sœur".
En azından daha fazla yanında olabileceğim bir gerçek. Bunu söyleyince çok kötü bir kardeş gibi görüneceğimi biliyorum ama bazen sana gönül koyduğum oluyor.
Du mois, pas autant que je le devrais.
Kötü bir kardeş olsan bile yine de harika bir kardeşsin. Evet.
Pour un horrible frère, t'es plutôt pas mal.
Sağol kardeş.
Merci, frangin.
Muhteşem bir kardeş gibi görünüyorsun.
Tu es, genre, la sœur parfaite.
Biz kardeş falan değiliz.
On n'est pas frères.
Onu kardeş olarak sevdim fakat bir hain olarak öldürdüm.
Je l'aimais comme un frà ¨ re, mais je l'ai tué comme un traà ® tre.
İyi iş çıkardın kardeş Tucker.
Beau travail, frère Tucker.
Müsaade edersen kardeş Todd'a amigo kız tavlamak için not ortalamasını nasıl kullanacağını göstereceğim.
Si vous voulez bien m'excuser, je dois aller montrer à frère Todd comment utiliser son résultat au test d'entrée pour chopper une pom-pom girl.
Eğer bir kardeş lafı daha ederse ne yaparım bilmiyorum.
S'il amène un autre frère, je sais pas ce que je vais faire.
Oh, kardeş!
Oh, mon frere.
Kardeş her zaman filmin sonunda vurulur.
Le frère se fait toujours tirer dessus à la fin.
Kardeş olabilirler.
Elles sont peut-être sœurs.
Artık birbirlerini kardeş gibi görüyorlar.
Ils sont désormais comme frères.
3 erkek kardeş büyüttüm.
J'ai élevé trois frères.
Senin için endişelenmezsem nasıl bir kardeş olurum?
Quel genre de frère serais-je si je ne m'inquiéterais pas pour toi?
Küçük kardeş.
Petit frère...
En büyük kardeş olmanın sorumluluklarını yerine getirip ailemizin sorunlarını çözebilmek adına neredeyse 1000 yılın vardı. Bunun yerine 900 koca yılı başarısızlıkla sonuçlandırdın.
Tu as convoités les droits du frère aîné, dans tous les cas, tu avais près d'un millénaire pour régler les problèmes de cette famille et à la place, tu as créer neuf centenaires d'échec.
Şimdi kardeşin benim elimde, kardeşe karşı kardeş
Maintenant, j'ai ton frère, un frère pour une soeur.
Sonuçta en sevdiği kız kardeşi öldü ve ona da kala kala sürekli atışıp kendisini sıkıcı bulan bir avuç kardeş kaldı.
Il a perdu sa sœur adorée et à la place a eu des frères et soeurs qui le trouvent affreusement ennuyeux.
İki kız kardeş.
Deux soeurs.
Aileye hoşgeldin, küçük kardeş.
petit frère.
- Üvey kardeş.
Demi-sœur.
Önceden kardeş gibiydiler.
Ils ont commencé comme des frères.
İnsanların ilgisini çekebilecek iki kardeş hakkındaki bir hikâye üzerinde çalışıyorum.
Je travaille sur une petite histoire sur la vie de deux frères.
Üzgünüm ama hiç iki kardeş hakkında bir hikâye duyduğumu hatırlamıyorum.
Je suis désolée mais je n'ai jamais entendu aucune histoire sur deux frères.
Bay Teagues iki kardeş hakkında bir hikâye yazıyormuş.
M. Teagues écrit une histoire sur deux frères.
Biz kardeş gibiyiz.
Non, ça serait bizarre.
Kardeş Paul, lütfen, gel.
Frère Paul, entre s'il te plait.
Şimdi iki kardeş mafya için mi çalışıyor?
Donc maintenant les deux frères travaillent pour la Mafia?
Sen öyle san, asıl havalı kardeş Carter.
Non, c'est l'inverse, c'est Carter la sœur cool.
İki takım da kitap var. Her kardeş için bir takım mı?
Est-ce qu'il y aussi deux séries de livres, une pour chaque frère?
Ethan ve Tyler Cole, Hartford, Connecticut'lı iki kardeş.
Ethan et Tyler Cole, des frères de Hartford, Connecticut.
Kız kardeş.
Ma soeur.
Evet kız kardeş.
Oui, petite soeur. Tu as raison.
Biliyorum hayranlar bunu duymaktan nefret ediyor ama bu daha çok kız kardeş erkek kardeş gibi bir ilişki çünkü her gün bir kişiyle kamera karşısına geçince o kişi ailen oluyor.
Je sais que les fans détestent entendre ça, c'est plus comme une relation frère-soeur parce que quand vous tournez tous les jours avec eux ils deviennent ta famille
Biz kardeş gibiyiz, gerçekten iyi arkadaşlarız.
Nous sommes un peu comme des sœurs et de très bon amis maintenant.
- Hiç şüphen olmasın. Artık kardeş gibi olduk.
Une fois que je leur aurais fait comprendre que je suis ta mère, ils me laisseront partir.
Zor bir karar. Beni kardeş gibi görüyorsan... Hayır!
Oh mon dieu, tu es complètement folle.
Hiç ama hiç hatırlamadığım bir ikiz kardeş.
Une sœur jumelle qui? Je ne me souviens pas du tout.
İnek kardeş işine bayılıyorum.
J'adore le job de la sœur geek.
Burada bekle erkek kardeş.
ô mon frère.
- Hey, küçük kardeş.
Salut, sœurette.
Kardeş olduklarını biliyorsun değil mi?
Tu sais qu'ils sont frères?
Kusursuz kardeş, günahı olmayan biri.
Le frère parfait Un homme sans péchés
Ya da bu durumda kız kardeş demeliyim.
Ou plutôt de ta sœur dans le cas présent.
Belki de aylar önce yanlış kardeş ölmüştür.
Ce n'est peut-être pas le bon frère qui est mort il y a des mois.
Kapa çeneni, kardeş!
La ferme, sœurette!
Rusty, Ricky ve sen yakında kardeş olacaksınız.
Au fait, le commandant McGinnis est ici, donc ne regardez pas en haut.
Ben Ricky'e hamileyken Emily defalarca kardeş istemediğini söylemişti.
Tu peux le faire. Je sais que tu peux. - Ginny, s'il te plaît.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]