Karına tradutor Francês
10,589 parallel translation
Karına söyleyeceğim, belki de başka bir yol bulabilir.
Je vais en parler à ta femme, afin qu'elle ne le découvre pas d'une autre façon.
Görünüşe göre senin için ketçap sıkmak karına yardımcı olmaktan daha önemliymiş.
Ça signifie, apparemment, qu'il est plus important pour toi d'avoir du ketchup que de venir aider ta femme.
Ben de karına ve kızına senin benden bile aşağılık biri olduğunu söylerim.
Et je dirai à ta femme et ta fille combien tu es encore plus salaud que je suis.
Şirket silahları duymazsa bu herkesin çıkarına olur.
C'est dans l'intérêt de tous si la Compagnie ne sait rien des armes.
- Eğlenceli kısımları karına sakla.
Garde le fun pour ta femme.
Önce karına bar aldın.
D'abord un bar pour ta femme.
Anneme mesaj atıyorum, karına.
J'écris à maman, ta femme.
İnan bana, senin çıkarına olanı bütün kalbimle istiyorum.
Croyez moi, vos intérêts me tienne particulièrement à coeur.
Vurulup karın altına gömüldüler. Çalışmana ait tüm veriler de silindi.
Ils ont été abattus, leurs corps enterrés dans la neige, et toutes les preuves de vos recherches détruites.
Karı kız düşkünü kardeşinizin yerli orospuları hamile bırakmasına rağmen.
Par votre frère volage qui engrosse les putes locales!
Herneyse, kanına tekrardan asit karıştırsam sorun olur mu?
Bref, ça te dérange si je réessaie de changer ton sang en acide?
Normalde sana bağırdığımda karnına kramplar girerdi ve baklayı ağzından çıkarırdın.
Normalement, quand je te crie dessus, tu as des crampes d'estomac. et tu vas t'évacuer de... tes mots.
Eğer şu anda yapmak zorunda olduğum şeyi yapacaksam aklımın da kalbimin de karışmasına izin veremem.
Si je dois faire ça maintenant, alors je ne peux pas avoir ma tête ou mon coeur dans les nuages.
- Eğer o son çöreği yersen... Elimi boğazına sokar, onu çıkarır ve seni öldürene kadar onunla döverim!
- Si tu manges ce dernier danois, je vais l'enfoncer dans ta gorge, le ressortir et te taper avec.
Karım adına özür dilerim.
Excusez ma femme.
Bizim bildiğimiz Eric Cartman kuralları yıkar ve icabına bakar. Tıpkı kahramanı gibi.
Le Eric Cartman qu'on connaît brise les règles, et il fait avec, comme un héro.
Vay canına, David Rossi hayatın tadını çıkarıyor.
David Rossi... prenant le temps de sentir les roses.
Karın kaslarına odaklanıyor.
Ca se concentre sur... Ca se concentre sur tes abdos.
Bir vilayetin idaresi Vali'nin karısının rüyalarına göre belirlenmez.
La direction d'une province ne peut pas être déterminée par les rêves de la femme du gouverneur.
Onun hayatına karış.
Faire partie de sa vie.
Ona oğlunun eski karısına neden saldırabileceğini sormak mı istiyorsunuz?
Vous voulez lui demander à propos de son était d'esprit, pourquoi il attaquerait son ex-femme?
Yani, kadın çöplerini karıştırıyor, ağlarına giriyormuş.
Elle fouille leur poubelle, pirate leurs réseaux.
Süper taraftar Tim'in de büyük bir kumar problemi var. İhtiyar Mel'in de henüz karısına söylemediği 40 yaşında bir gayrimeşru çocuğu var.
Superfan Tim a un gros problème de jeu et ce bon vieux Mel a un fils illégitime de 40 ans qu'il a caché à sa femme.
Başka birisinin cinayete karıştığına dair elimizde delil yok ki.
Pas de preuve montrant que quelqu'un d'autre était impliqué dans le meurtre.
Nusrat'ı da Kültür Bakanı'nın karısının yanına koyacağım.
Et je place Nusrat à côté de la femme du Ministre de la Culture.
Dikkat et Lorenzo, hislerini karıştırmasına izin verme.
- Oui. Attention, Lorenzo, ne le laissez pas embrouiller leurs esprits.
Elinden geleni ardına koyma kaltak karı!
Ramène-toi, salope.
Babam ona kendisinin de sanatçı olduğunu ama hasta karısına bakmak için 40'larındayken bıraktığını söyledi.
Mon père lui a dit il était aussi un artiste, mais il a donné dans son 40s de prendre soin de sa femme malade.
Hasta karısına ben baktım.
Je tenais pour sa femme malade.
- O yüzden umarım yakında bir fırtına çıkar.
Donc j'espère juste qu'une tempête va bientôt arriver
Karının ve çocuklarının yanına.
- Rentre voir ta famille.
Genellikle diğer doktorların hastalarına karışır mısınız?
Vous interférez souvent avec les patients d'autres médecins?
Geçen sefer ofisin dışında buluştuğumuzda bir şişe Pinot'yu içip bir müşterinin karısına asılmıştın.
La dernière fois qu'on a eu un rendez-vous hors du bureau, tu as descendu une bouteille de Pinot et tu t'es tapé la femme du client.
Şu anda park alanına çıkarıyoruz.
On évacue vers le parking maintenant.
Evet, şansına işe bir Emir karıştı Warrant ile ilgisi olmadıkça, umurumda değilsin. Şirket ya da başarısızlığa mahkum olan direnişin.
Tu as de la chance, à moins qu'un contrat soit impliqué, j'en ai rien à foutre de toi, de la Compagnie ou de votre résistance qui va se casser la gueule.
En önemlisi, cinselliğinin, ki kimsenin karışmaya hakkı yok toplumdaki rolünü oluşturmasına hazırlıklı mısın?
Le plus important c'est : êtes-vous prêt à faire de votre sexualité, qui ne regarde que vous, un aspect de votre rôle dans la société?
Kafesten dışarı çıkarıp, yatakta bizimle yatmasına izin verecek bütün içgüdülerinizi bastırın.
Tout le monde supprime votre instinct de le laisser sortir pour qu'il vienne dormir avec vous.
Sonra eve, karımın yanına geleceğim.
Après je rentre à la maison voir ma femme.
- Tanrı aşkına, çıkar beni!
- Bon sang, laissez moi sortir!
Bizi buradan çıkarıyorum canına yandığım!
Je vais toutes nous faire sortir de là.
Onu durduracak biri olmazsa, UP işletmesini kendi başına yıkar.
Il fera s'écrouler l'Union Pacific, sans personne ici pour l'arrêter.
Hastayı odasına çıkarın lütfen.
Ramenez votre patiente dans sa chambre, s'il vous plaît.
Yoksa seni Aston Martin'in bagajına tıkar uçurumdan aşağı atarım.
Ou je vais vous mettre dans le coffre de cette Aston Martin et la jeter du haut d'une falaise.
Arkadaşına da istiyorsan iki katına çıkar.
Si je dois me faire ton pote, ce sera le double, OK.
17 defa kadın pazarlama olayına karıştı.
Proxénétisme, incitation,... Il y a 17 chefs d'accusation contre lui
Ben de şunu bilmeni istiyorum. Senin gibi dal taşak ortada görüntülerini tüm dünyanın seyrettiği intihar eden eski iş arkadaşına karısını becertmiş bir adamın benim tarafımda olduğunu bilmek nasıl güven veriyor bilemezsin.
Et je veux que vous sachiez qu'il est très rassurant sachant que vous êtes sur mon côté, un homme comme vous dont le cul et balles sont sur affichage pour tout le monde à voir le long avec sa femme se faire baiser
Elinden geleni ardına koyma kaltak karı!
Ramène toi, garce.
Bunu yaparsan seni ve arkadaşlarını güvenli bir şekilde Çorak Topraklar'ın dışına çıkarıp sizi kimsenin bulamayacağı bir yere götürmeye söz veriyorum.
Fais ça... Et je garantirai pour toi et tes compagnons un passage sûr hors des Badlands jusqu'à un endroit où personne ne vous trouvera jamais.
Ama Norman'ı bu işe karıştırmayacağına dair sözünü almam gerek.
Mais vous devez me promettre de ne pas mêler Norman à cette affaire.
- Flash belleği vereceğim sana ama Norman'ı bu işe karıştırmayacağına dair sözünü almam gerek.
Je vous donnerai la clé, mais garantissez-moi de ne pas y mêler Norman.
C.I.'den bir dedikodu, Cascade Criolla'nın kızkardeşinin cinayetine karıştığına inanıyor.
Parole d'un CI est que Cascade croit Criolla a été impliqué dans le assassiner de sa sœur.
karina 16
karın 129
karin 119
karın ağrısı 18
karın var mı 18
karınız 52
karın nerede 32
karıncalar 18
karın nasıl 41
karınız mı 21
karın 129
karin 119
karın ağrısı 18
karın var mı 18
karınız 52
karın nerede 32
karıncalar 18
karın nasıl 41
karınız mı 21