Karın nerede tradutor Francês
337 parallel translation
- Karın nerede?
Et votre femme?
Fred, karın nerede? Onunla tanışmak istiyorum.
J'aimerais bien la connaître.
- Karın nerede?
- Où est ta femme?
İzin verirsen ben bilmek istiyorum bunu! Karın nerede?
Si tu permets, c'est moi qui voudrais savoir où elle est, parce qu'elle a disparu.
Karın nerede olduğunu biliyor mu?
Votre femme sait où vous êtes?
Karın nerede bakalım. - Merhaba Walter.
- Bonjour, Walter.
Karın nerede?
Où est ta femme?
- Karın nerede?
- Où est votre femme?
- Karın nerede şimdi? - Paris'te, sanıyorum.
Elle est à Amsterdam et lutte activement contre son pays.
- Karın nerede? Partiye gelmiyor mu?
Pourquoi votre femme n'est pas là?
Karın nerede olduğun hakkında endişelenmiyor mu?
Ta femme ne se demande jamais où tu es?
- Karınız nerede?
- Où est votre femme?
Karımın nerede olduğunu söyleyin!
Préfériez-vous tout ignorer?
- Collins'in karısını bulduk. - Nerede şu an?
- La femme de Collins.
Ama karının nerede yaşadığını bile bilmiyorsun.
Mais tu ne sais même pas où elle habite.
Sizi nerede bulabileceğimizi bize karınız söyledi.
Votre femme nous a dit où vous trouver.
Karın şu an nerede?
Où est votre femme?
Bu paralara nerede ve nasıl sahip olduğunuzu anlatmanız sizin çıkarınızadır.
Il serait dans votre intérêt de nous dire où et comment vous avez eu cet argent.
hayatımın ışığı, karım olacak bayan nerede?
Où est ma sublime Lenore?
Karına nerede olduğumuzu anlattın, ya sonra?
Ta femme savait où nous étions, voilà...
Nerede? Belki karısını terk ediyordur.
Il la quitte peut-être.
Yapma, haydi, söyle bana. Nerede askeri mahkemeye çıkarıldın? Hangi suçtandı?
- Non, il n'est pas encore cinq heures.
- Peki karınız nerede?
- Où est votre femme?
Karınız nerede, Vargas?
Où est votre femme, Vargas?
- Karın nerede?
Elle est où ta femme?
Karımın nerede olduğunu neden komisere sormak zorundasın anlamadım?
Pourquoi t'adresser à lui pour savoir où est ma femme.
Evet, efendim. Bir yerde herkes nerede olabilir germek ve sabah keyfini çıkarın.
Un endroit ou je puisse dormir tranquille jusqu'au matin?
- Karınız nerede? - Bilmiyorum.
- Je sais pas, elle était là.
Eğer olması gerektiği gibi çalışmıyorsa içini açıp incelersin sorunun tam olarak nerede olduğunu bulur hatalı parçayı çıkarıp yerine yenisini takarsın.
C'est que si elles flanchent, on retire la carrosserie, on regarde le moteur et on voit ce qui ne va pas. On enlève la pièce défectueuse et on en met une autre.
Karınız nerede, Profesör?
Où est votre femme?
Karınız, Profesör. Nerede o?
Votre femme, professeur.
Anneniz ve karınızın nerede olduğunu bilemiyorum lakin sizin orada gece gündüz onları görebilmek için savaştığınız kadar onlar da gece gündüz sizin gelmenizi beklemiş olmalılar.
Je ne sais pas où elles se trouvent. De même que vous vous battiez jour et nuit afin de les revoir, votre mère et votre femme ont dû aussi vous attendre jour et nuit.
Mr Kennicut, Karınızın şahsi eşyaları nerede?
Où se trouvent les effets personnels de votre femme?
Mücevherleri nerede sakladığını söylemezse Ona günah çıkarırken bile anlatamayacağım şeyler yapacağım.
S'il ne me dis pas où il a caché les bijoux ce que je lui ferait ne pourra même pas être avoué en confession.
Karınızı nerede buldunuz?
Où avez-vous retrouvé votre femme?
Peki karınız nerede?
Où est-elle, votre femme?
Karınız nerede?
Où est votre femme?
Karınız nerede profesör?
Où est votre femme?
Karınız nerede? Birlikte gelebileceğinizi söylemiştiniz.
Elle ne viendra pas?
Karınız nerede, Profesör? Onun için endişeleniyoruz.
Nous sommes inquiets à son sujet.
Bir şey sorabilir miyim? Karın... Nerede o?
Votre femme... où est-elle?
Şimdi, karınız nerede?
Où est votre femme?
Bu arada, sende kimi vereceğini seç. Ve bana karının nerede olduğunu söyle, tamam mı?
Choisis celle que tu vas relâcher... et dis-moi où trouver ta femme.
Karısın nerede yaşadığını biliyor musun?
Vous savez où elle vit?
Ve karıma, çocukların nerede olduğunu sorunca diyecek ki ; "Dostun Jai'ye masal dinlemeye gitmiş olmalılar."
"Hé, mère de Sheru!" "Où sont les mômes?" Elle répondra amoureusement : "Chez leur oncle Jai en train d'écouter des histoires, bien sûr!"
Ayrıca hatırlatmak isterim ki, Mr.Douglas mağarayı terkederken görüldüğünde bekçi O'nun nerede olduğunu sorana kadar karısını kurtarmak için yardım çağırmamıştır.
J'aimerais aussi lui rappeler que M. Douglas... n'a pas demandé de l'aide pour secourir sa femme... jusqu'à ce que le guide des grottes lui demande où elle était... tandis qu'il quittait les lieux.
- Karımın odası nerede?
Où va-t-on la mettre?
- Uşağı, Hebediah vasıtasıyla işlerin kötüye gittiği dedikoduları yayılmaya başlayacak ve eşyaların nerede olduğu hakkında karışıklık çıkacak.
- Selon Hebediah... il y aura des rumeurs comme quoi les choses vont de travers... et l'on ne saura plus vraiment où en sont les choses.
Karımın nerede olduğunu öğrenmeliyim.
J'ai le droit de savoir où est ma femme.
- Karınızın arabası nerede, Bay Trenton?
- Où est la voiture de votre femme?
Karımın dişçideki izlenimini görmek ister misin? Ceketim nerede?
Vous voulez une imitation de ma femme chez le dentiste?
nerede yaşıyorsun 103
neredesin 2085
nerede yaşıyorsunuz 33
nerede oturuyorsun 94
neredesin sen 33
nerede 4371
neredeyiz biz 73
nereden 256
nerede kalmıştık 239
neredeydin 834
neredesin 2085
nerede yaşıyorsunuz 33
nerede oturuyorsun 94
neredesin sen 33
nerede 4371
neredeyiz biz 73
nereden 256
nerede kalmıştık 239
neredeydin 834
neredesiniz 293
nereden biliyorsun 934
nereden geliyorsun 129
nerede o 1480
neredeyim 174
nerede kaldın 193
nereden buldun 91
neredeyse bitti 135
neredeyse 363
neredeyim ben 198
nereden biliyorsun 934
nereden geliyorsun 129
nerede o 1480
neredeyim 174
nerede kaldın 193
nereden buldun 91
neredeyse bitti 135
neredeyse 363
neredeyim ben 198