Kaybol gözümün önünden tradutor Francês
91 parallel translation
Kaybol gözümün önünden!
Tire-toi!
Kaybol gözümün önünden!
Va t'en!
Hemen kaybol gözümün önünden!
Disparaissez, je ne veux plus jamais vous revoir.
- Kaybol gözümün önünden.
- Hors de ma vue!
Kaybol gözümün önünden.
Sors d'ici.
Coffy, hemen kaybol gözümün önünden ve hazır olana dek gelme.
Coffy, dégagez de là, et revenez quand vous serez prête.
Bir dahaki sefere ne olacağını gördün! Şimdi kaybol gözümün önünden!
Dégagez de là tout de suite!
- Kaybol gözümün önünden!
- Sortez de ma vue!
- Kaybol gözümün önünden.
- Je ne veux plus te voir,
Kaybol gözümün önünden.
Hors de ma vue.
Kaybol gözümün önünden!
- Lâche-moi la grappe. - Merde!
- Dedim ki, kaybol gözümün önünden Flanders.
Oh, et voilà ma petite Maggie.
- Evet, kaybol gözümün önünden.
- Oui, disparais de ma vue.
Havayı bırak, alt tarafı geçici işçisin. Kaybol gözümün önünden, bok suratlı!
Dégage, sale vigile!
Kaybol gözümün önünden, Spike.
Dégage, Spike. Tout de suite.
Şimdi kaybol gözümün önünden.
Fous le camp!
Şimdi kaybol gözümün önünden.
Maintenant, disparaissez.
Kaybol gözümün önünden! Tamam.
Allez-vous-en!
Sen, kaybol gözümün önünden.
Toi, dégage.
Kaybol gözümün önünden!
Hors de ma vue!
Neyi kanıtlamak istiyorsun? Kaybol gözümün önünden!
Tu veux faire quoi, le père fouettard, le rédempteur?
Şimdi kaybol gözümün önünden!
Dégage de ma vue!
Şimdi kaybol gözümün önünden.
Maintenant, dégage de ma vue.
Kaybol gözümün önünden.
Fous le camp!
Bleichert, kaybol gözümün önünden.
Bleichert, foutez le camp.
Seni bir daha görmek istemiyorum. Kaybol gözümün önünden!
On ne veut plus de toi.
Kaybol gözümün önünden!
"Dégage!"
- Gözümün önünden kaybol.
Sortez d'ici.
Gözümün önünden kaybol yeter.
Faire que tu n'aies jamais existé.
- Gözümün önünden kaybol!
- Eh vous non! Hors de ma vue!
Ağzının burnunu kırmadan kaybol gözümün önünden!
- Tire-toi, tantouze, ou je te crève.
Şimdi hemen gözümün önünden kaybol!
Dégagez... et au trot!
Fikrimi değiştirmeden gözümün önünden kaybol.
Casse-toi, avant que je te fasse me supplier de t'épargner.
Ne istersen yap. Sadece gözümün önünden kaybol.
Contente-toi de m'en débarrasser.
Seni hava kilidinden fırlatmadan önce gözümün önünden kaybol.
Hors de ma vue avant que je ne te balance par un sas.
- Sen gözümün önünden kaybol.
- Lâche-moi le chou!
WheeIs on the Bus şarkısını aç Sonrada gözümün önünden kaybol.
Mets-toi des ailes dans le dos et va-t'en!
Kıçını topla ve gözümün önünden kaybol!
Toi et ton petit cul blanc, disparaissez de ma vue!
Gözümün önünden kaybol.
Que je ne te vois plus.
Pekala. Tasarımını yerine sok ve gözümün önünden kaybol.
Remets tes fringues sur mesure et hors de ma vue.
Hedefini bul, gözümün önünden kaybol.
Trouve ta cible, éloigne-toi.
Gözümün önünden kaybol, Zak.
Dégage de là, Zak.
Gözümün önünden kaybol!
Hors de ma vue!
Gözümün önünden kaybol!
allez-vous en, allez-vous en!
Gözümün önünden kaybol.
Va te faire foutre...
Kaybol gözümün önünden!
Merde!
- Anne. Anne deme. Gözümün önünden kaybol.
Tu disparais comme ça?
- Gözümün önünden kaybol.
- Dégage.
Gözümün önünden kaybol.
Va-t'en! Hors de ma vue.
Kaybol gözümün önünden.
File d'ici.
Unutma bir şey duymadın! Şimdi kaybol gözümün önünden.
Rappelle-toi, tu n'as rien entendu!
kaybol 495
kayboldum 90
kayboldu 136
kaybol buradan 28
kayboluyor 20
kaybolduk 72
kaybolmuş 47
kaybolun 67
kayboldular 25
kayboldum 90
kayboldu 136
kaybol buradan 28
kayboluyor 20
kaybolduk 72
kaybolmuş 47
kaybolun 67
kayboldular 25