Korkuyorlar tradutor Francês
1,032 parallel translation
- Kulüp üyeleri benden korkuyorlar.
Je suis la terreur du cercle.
Neden bizden korkuyorlar?
Pourquoi ont-ils peur de nous?
Şehitlikten mi korkuyorlar?
De peur qu'on fasse de moi un martyre?
Savaşmamdan korkuyorlar.
Ils craignent que je combatte!
Balıklar yemi ısırırlarsa gürültü çıkar diye korkuyorlar herhalde.
Les poissons ont peur de faire du bruit en mordant à l'hameçon.
Kalplerinin derinliklerine bakmaya korkuyorlar.
Ils craignent de scruter le fond de leur cœur.
Korkuyorlar.
C'est la peur.
Sadece, bir şeyden korkuyorlar.
Oui, la peur, c'est une chose.
Onu uzaklara göndermişler, benden korkuyorlar.
Ils l'ont éloignée. Ils ont peur de moi!
Gelmezlerse, korkuyorlar demektir.
Rester chez eux les condamnerait et les déshonorerait.
Korkuyorlar.
Elles ont peur.
Söylediğiniz doğruysa bile, bu yaratıklar Haç işaretinden çok korkuyorlar.
Si tout ceci est vrai, ce symbole du Christ les terrorise.
Polly Harrington'un intikamından korkuyorlar.
les gens ont peur que Polly Harrington se venge.
Ateşten korkuyorlar galiba.
Le feu semble leur faire peur.
Korkuyorlar çünkü keşfedilen her harika şeyi mahvediyorlar.
Ils parviennent à tout corrompre toutes les inventions, toutes les découvertes.
Bu tür şiddetten korkuyorlar, efendim.
La peur les retient.
Korkuyorlar çünkü kâğıt üzerinde çok değerli.
Ils ont peur. Il a trop de preuves en main.
Nasıl bir beyni buraya kapadıklarını halkın bilmesinden korkuyorlar.
Peur qu'on apprenne quel cerveau est sous les verrous!
Raylardan korkmuyorlar. Rayların getireceği şeylerden korkuyorlar.
Ce ne sont pas les rails, mais ce qu'ils apportent.
Korkuyorlar, Sezar. Dostların bile.
Même vos amis ont peur, César.
Halktan korkuyorlar.
Peur du peuple.
Bizden korkuyorlar!
Ils ont peur de nous.
- Çünkü korkuyorlar.
- Parce que les gens ont peur.
- Neden korkuyorlar?
- Peur de quoi?
Korkuyorlar.
Ils sont effrayés.
- Efendilerim, Doktor'dan korkuyorlar.
Il y a des participants en dehors du jeu.
Çünkü sanırım gazetecilerden çok korkuyorlar.
Eh bien... je pense qu'ils ont peur des journalistes!
Gemide olduğunuz duyuldu ve ölmekten korkuyorlar...
Le bruit a couru que vous étiez à bord et ils sont effrayés.
Bilirsin, iş arkadaşlarım tabuttan korkuyorlar.
Mes collègues ont peur de ce cercueil.
Sizden korkuyorlar çünkü güçlüsünüz.
Vous êtes imposant.
Kadını vurmaktan korkuyorlar.
Ils ont peur de toucher la femme.
Hepsi korkuyorlar ama yine de kapıyı açıyorlar.
Elles ont beau avoir peur, elles ouvrent toujours.
Çünkü korkuyorlar. Çünkü onlar korkmuş adamlar.
Parce qu'ils ont peur.
Onlar... senden korkuyorlar. Onlar...
Ils ont peur de ta jeunesse.
Senin gençliğinden korkuyorlar ve senin ruhundan ve yapından.
Ils ont peur de ta jeunesse, de ton... mental et de ta vigueur.
İnsanlar ölürken çok iyi korkuyorlar.
On a plus peur quand on meurt.
Şu an onlar bu bilgileri hükümetinize geçmenizden korkuyorlar. Topaz nedir?
Vous avez réussi à obtenir les renseignements à Cuba?
- Sizden korkuyorlar.
- Ils ont peur de toi
İnsanlar inanılmaz korkuyorlar.
Et ça impressionne beaucoup.
Tifodan korkuyorlar.
Par peur du typhus.
- Karanlıkta korkuyorlar biliyorsun.
Les enfants ont peur du noir, tu le sais.
Başka bir kurban daha. - Onlar korkuyorlar.
Un autre sacrifice.
Bana söylemeye korkuyorlar.
On n'ose pas me le dire.
Karanlıktan korkuyorlar.
Ils ont peur du noir.
- Kaçırılmaktan korkuyorlar.
- Ils ont peur d'être kidnappés.
Evet, bence korkuyorlar.
Je crois que oui.
İnsanlar sadece korkuyorlar Karl.
C'est simple :
İnsanlar kendi kendilerini korkuttukları için korkuyorlar.
Les gens ont peur d'eux-mêmes.
Yani seninle mücadele etmekten korkuyorlar.
Sinon ils vous auraient déjà menacé.
Ölümüne korkuyorlar.
Ils ont peur.
Onlar senden korkuyorlar.
Ils ont peur de toi.
korku 183
korkuyorum 1153
korkunç 714
korkusuz 57
korkuyorsun 140
korkutucu 69
korkuluk 18
korkuyor musun 376
korkuyor 70
korkuttun beni 63
korkuyorum 1153
korkunç 714
korkusuz 57
korkuyorsun 140
korkutucu 69
korkuluk 18
korkuyor musun 376
korkuyor 70
korkuttun beni 63