Martinelli tradutor Francês
85 parallel translation
Bay Murdock, bu Bay Martinelli, buranın sahibi.
Voici M. Martinelli, le propriétaire des lieux.
Bay Martinelli'nin özel stokudur.
la réserve privée de M. Martinelli.
Bay Martinelli tam bir....
Ce Martinelli...
Ve Martinelli, Johnny'nin ölümüyle bağlantılıydı.
Martinelli avait un rapport avec la mort de Johnny.
Martinelli isimsiz bir ihbar yapıp polisleri peşime takmadan önce Louis'nin cesedinden kurtulmalıydım.
Je devais m'en débarrasser avant l'arrivée des flics... envoyés par Martinelli! Par un coup de téléphone anonyme...
Adı Martinelli.
Il se fait appeler Martinelli.
Martinelli neden içkimize ilaç kattı, anlamıyorum.
Pourquoi Martinelli nous a-t-il drogués?
Martinelli için çalışırken, çantasını evrakları eve mi götürürdü, ofiste mi kilitli tutardı?
Martinelli apporte des choses chez lui le soir? Des papiers par exemple? Ou il met tout dans son coffre?
- Bilmiyorum. Martinelli aldı.
C'est Martinelli qui l'a.
Martinelli onu çoktan yok etmiştir.
Martinelli a sûrement détruit la lettre maintenant.
Bence hala çözmeye çalışıyor ve ben peşine düşeceğim.
Je pense que Martinelli n'arrive pas à le déchiffrer.
Sanctuary Kulüp'te Martinelli'nin özel ofisi.
Au bureau de Martinelli, au Club Sanctuary.
Al'ın arkadaşı olduğun için bir numara ayarlayacaktım. Ama Martinelli'nin kasasıyla uğraşmam.
Pour Al, j'aurais fait n'importe quoi... mais je n'ouvrirai pas le coffre de Martinelli.
- Martinelli nerede yaşıyor?
- Où habite Martinelli?
Belki de. Ben kulüpteyken o polis merkezinde olmalı.
Pendant que je serai au Club, les flics cuisineront Martinelli.
Martinelli'nin sahil evi k örfezi görüyordu.
C'était une grande maison, au bord de la mer.
Martinelli hala oradaydı.
Martinelli était là.
Martinelli acele çıkmıştı. Radyoyu kapatmamıştı.
Il avait filé en vitesse, laissant la radio allumée.
Martinelli gerçekten acele ile çıkmış olmalıydı.
Il avait vraiment filé vite!
Şimdi hapı yuttun Martinelli.
Vous êtes coincé, Martinelli.
Ben Bay Martinelli.
C'est moi Martinelli...
Delil. Martinelli ve Krause adlı iki katilin Johnny Preston'u Tarpon Springs yolunda öldürdüğüne dair delil.
La preuve évidente... que deux tueurs, nommés Martinelli et Klaus... ont supprimé John Preston.
- Öyleyse bu adam, Martinelli...
- Et ce Martinelli...
- Evet, Martinelli.
- Oui, Martinelli.
Martinelli'nin odasında, her yanda, ışıklar sönmeden hemen önce.
Ça sentait le jasmin chez Martinelli...
Martinelli'nin odasındaki yasemin kokusu yoğundur.
Ça sent fort le jasmin dans son bureau...
Martinelli'ye dayanabilirdim, ama sen de aleyhime dönünce...
Et vous contre moi, maintenant!
O bu işe nasıl girdi?
Le rôle de Martinelli?
Martinelli'yi ziyaretten sonra, yola çıkıyoruz.
Deux mots à dire à Martinelli.
Martinelli bize ne olduğunu asla öğrenemez.
Martinelli ne saura rien...
Martinelli o silahı vermez. Öldürülebilirsin.
Il vous tuera plutôt que de vous donner le pistolet!
Martinelli'ye tekrar gitmemem için başka neden var mı?
D'autres raisons pour que je ne revoie pas Martinelli?
Martinelli'nin odasının arka kapısını açmanı istiyorum.
Vous ouvrirez la porte derrière son bureau.
Johnny'yi öldürdüğünü kanıtlayınca polis Martinelli için dırdır etmez.
Les flics ne diront rien, quand ils sauront qu'il a tué Johnny.
Bugün çalışmam gerektiğini düşünmüyorum, Dr. Martinelli.
Je ne crois pas que j'irai travailler aujourd'hui, D. Martinelli.
Sen çıktıktan sonra, Dr. Martinelli aradı.
Le Dr Martinelli a appelé... après votre départ.
Sinyora Martinelli'ye... doğuma gitti.
Il est chez la signora Martinelli qui...
- Sinyor Martinelli de çok hasta.
Et Mr Martinelli est très malade.
Doktor, Sinyora Martinelli'nin yanında. İkizleri, belki de üçüzleri olacak. Kim bilir?
Le seul docteur que nous ayons est avec la signora Martinelli qui va avoir des jumeaux, peut-être plus, qui sait!
Tanıdığım birisi mi?
- Ça s'appelait Chez Martinelli.
Oh, Verbena.
- Chez Martinelli?
- Ben sadece seni gördüğüm için mutluyum.
Comme chez Martinelli.
- Martinelli'nin ismindeydi.
Tu n'en es pas si sûr, papa, si?
- Bir sorunu varmış, Bay Martinelli.
Il a un problème, monsieur.
Eğer yine tıkanırsam. Benim Martinellimi kullanmana izin verebilirim.
Si je me bloque encore, je vous prêterai ma Martinelli.
Onu denerken, neden benim Martinellimi de almıyorsun?
Et essayez aussi ma Martinelli.
Martinelli'yi mi?
La Martinelli?
Martinelli'nin yeri.
Mon papa.
O konuşsun.
Martinelli, toi tu sais.
Martinelli ve Ira geride.
Il y a aussi Elsa Martinelli.
Pek sık değil. Martinelli'ye ne oldu?
Et la Martinelli?