Mega tradutor Francês
967 parallel translation
Eğer zatürreesi olan 30 tonluk bir mega fil değilseniz ikiden fazla Galaktik Gargara Bombası içmeyin.
Ne jamais boire plus de deux Arrache Boyaux à moins que vous ne soyez un méga éléphant de 30 tonnes avec une pneumonie chronique.
- Mega salaktan bahsediyoruz burada.
- Ouais, la super-croix.
Yarıçapı 30 kilometreye yayılan patlama alanı, 40 mega tona eşit.
Amplitude de l'explosion : 30 km, soit une force de 40 mégatonnes.
mega hizmetçiye dönüştü.
Megabonne. - Bien.
Pek çok yaşam formu mega güçlere sahiptir.
De nombreuses formes vivantes ont une grande force.
Ömürlerini ozon tabakasız geçirdiler. Mega dozlarda karbonmonoksit sülfür dioksit, cıva, kurşun, benzen nükleer artık soludular.
Ils ont passé la moitié de leur vie... sans couche d'ozone... à avaler des super doses de monoxyde de carbone... de dioxyde de soufre, de mercure, de plomb, de Benzène... et de déchets nucléaires.
Sonra bir şey binlerce mega voltluk bir güçle beynimi şoke etti.
Quelque chose explosa dans mon cerveau comme une bombe de plusieurs mégatonnes
MEGA ANI Lisede başarısızdım, şisş mandım, kötü bir isş im vardı.
J'allais rater le bac... je pesais 25 kilos de trop, j'avais une voiture pourrie...
- Şu grup, Crucial Taunt, megayavru olan şarkıcıları vardı, gerçek dışıydı!
- Un groupe, Crucial Taunt... Avec une bassiste méga-bonne. Surréel.
- Megamutlu Son yapmalıyız.
- Et la Méga-Happy-End?
Büyük birşey, mega birşey, üretken, muazzam, iri birşey.
bandant... branchant... giga...
600 mega wat... 900.
600 mégawatts... 900.
Yaklaşık 800 mega watlık bir güç birikimi gösteriyor.
Il se charge en énergie. Puissance : 800 mégawatts.
- Peki siz geleceğin mega starları ne tür müzik yapıyorsunuz?
- Et vous donnez dans quel style, vous, les méga-stars de demain?
- Süper-mega son sınıf olduğunu.
Que t'étais un super étudiant de dernière année.
Milyonlarca insan, sokaklarında, adaletin kontrol altına alamadığı sokak yağmacılarından oluşan çetelerin cirit attığı, birkaç Mega Kent'e toplanmıştı.
Par millions, les hommes s'entassent dans quelques Méga Cités où des gangs de nomades urbains font régner une violence que le système judiciaire ne contrôle plus.
Mega Kent yasası kod 213 : Mülke zarar verme. Bu iki yıl eder.
Code pénal de Méga Cité, art. 21 3, destruction volontaire de biens : 2 ans!
Bu gece Mega Kent'te yine, ardında ölümler bırakan, vahşet vardı.
La violence a encore secoué Méga Cité.
Mega Kent kod 7592 :
Code pénal de Méga Cité, art. 7592,
Mega Kent kanunu, kod 4722 : Kent elektriğini kaçak kullanma.
Code pénal de Méga Cité, art. 4722, utilisation illégale d'électricité.
Mega Kent'in en iyi bilimadamları tarafından yaratıldığını sanıyordum.
Je le croyais créé à partir des gènes des plus grands savants de Méga Cité.
Sokaklarda yargıçlar yokken, tüm isyankarlar Mega Kent'i talan ediyor.
On n'a plus de Juges, et des émeutes embrasent Méga Cité!
Galaksisi'ndeki Googleplex Yıldız Düşünürü'nden daha iyi bir analist değil misin?
Et n'es-tu pas un plus grand analyste encore que le Méga-Superpenseur de la Septième Galaxie des Lumières Immaculées?
Googleplex Yıldız Düşünür mü?
Le Méga-Superpenseur!
Arcturan eşeği graten dene.
Essayez le gratin de méga-baudet d'Arcturus?
En büyük şeyden daha büyük... ben hariç.
Houla, un gros, un méga-trou, le plus gros jamais fait, le mien excepté.
Zorlayıcı birşey olmadıkça aşırı şoka asla girmem "
Tant que j'aurais assez de came, je prendrai jamais un méga-shoot.
Bu en iyisidir.
C'est de la méga bonne.
Bir hata, boktan bir patlama demektir.
Une erreur et c'est la méga-explosion de merde.
Aman Tanrım, ne büyük bir apse!
C'était un méga-abcès.
Devasa bir Frankeştayn yarattınız.
Vous avez créé un méga-Frankenstein.
- Sandurz, neler oluyor? Mega hizmetçi.
C'est Megabonne.
O zaman, daha fazla arama. - Seni tatlı bir işin içine sokabilirim.
Cherche plus, je vais te brancher sur une méga combine.
Başka kimseye güvenmiyorum.
Je n'ai confiance qu'en toi. J'ai un méga scoop!
Konuşuruz... Dev gibi pizza saldırıyor çocuklar.
On parle ici d ´ une méga attaque de pizza.
Uh, büyük...
Méga...
Maksimum ateş gücü mü, bu mu?
On prend un méga stock?
Her neyse, dev ekranımı pazar günü kuracaklar ve bir dahaki hafta Denver'da Mile High Alışveriş Merkezi tanıtımım var.
En plus, on vient m'installer ma méga télé samedi et j'ai une présentation à Denver la semaine prochaine.
- Onu ilk ben gördüm.
- C'est le méga drame! Je l'ai connu la première!
Şöyle söyleyeyim... İsim kartı ve saç bonesinden oluşan büyük bir koleksiyonum var.
Disons que... j'ai la méga-collec'de casquettes et badges à mon nom.
- Robo yavrusu o.
- Une méga bombe!
Fakat ben olağandışı birşey yapmak istiyorum.
Moi, je veux faire un truc qui soit génial... géant... méga...
Klişenin dik alası!
- Le méga cliché!
- Bana o koca parmaklardan alacağına söz ver?
- Vous me paierez un Méga Cône? - Ça marche!
Büyük marul, büyük havuçlar. Voleybol topları kadar büyük domatesler.
Une grosse laitue, des grandes carottes et des méga-tomates.
Nefes kesici olduğunu düşündüm.
J'ai trouvé ça vraiment méga
- Amma kötü şişmiş.
- T'as la méga bosse.
Acaip güzel, dostum.
Elle est méga bandante.
Bana Slop-O-Rama Midecümbüşü ver. Soğan olmasın.
Un Méga Mollorama sans oignons
Ve hepinizin gelecek Cumartesi muhteşem yıl sonu partime katılmanızı ve Powerline konserini izleyebilmenizi dilerim.
J'espère que vous viendrez tous à ma méga-fête samedi prochain pour voir le concert de Powerline sur le câble.
Bağırmak zorunda kalsam da bunu
A coups de méga-watts