English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ M ] / Midem bulanıyor

Midem bulanıyor tradutor Francês

438 parallel translation
- Anne, heyecandan midem bulanıyor.
- Maman, ça me pique.
Düşününce midem bulanıyor.
Ça me rend malade d'y penser.
Midem bulanıyor ve utanıyorum.
Malade et plein de honte.
Bana dokunduğunda midem bulanıyor.
Tu me dégoûtais.
Midem bulanıyor.
Je suis malade.
O kadar korkuyorum ki, korkudan midem bulanıyor.
Je suis malade de peur.
Midem bulanıyor, başım dönüyor.
J'ai le coeur qui me grouille dans la tête!
Karartmadan midem bulanıyor.
Tu me fatigues avec ta défense passive.
Bu sözü duyunca midem bulanıyor, "Zamanla". Bir nedeni yok.
Ça me fait je ne sais quoi, quand j'entends le mot "moment".
Midem bulanıyordu ve... Tüm hayatım midemi bulandırıyor gibi hissettim ve sadece kusmak zorundaydım.
J'étais malade et je sentais toute ma vie peser sur mon estomac, il fallait que je la fasse sortir.
İçerde oturunca ne kadar midem bulanıyor biliyorsun.
Ça ne me réussit pas d'être à l'intérieur.
Biraz midem bulanıyor.
je me sens un peu fatiguée.
Son seferinden hâlâ midem bulanıyor.
Je ne suis pas remis de la dernière.
Midem bulanıyor!
Je vais être malade!
Midem bulanıyor ve sorgulanacak durumda değilim.
J'ai des nausées et ne suis pas en mesure d'être interrogé.
Midem bulanıyor.
Je crois que je vais être malade.
Dick, yine midem bulanıyor.
Dick, je me sens malade á nouveau.
Ted, midem bulanıyor galiba.
Ted, je crois que je vais vomir.
Anlamıyorum neden midem bulanıyor.
Je ne comprends pas pourquoi j'ai la nausée.
Anne, midem bulanıyor.
Maman, j'ai mal au cœur.
Bana bir iyilik yapın. 3 aylık hamileyim sürekli midem bulanıyor. Kocamda para çok.
L'argent c'est mon mari.
Midem bulanıyor.
J'ai la nausée.
Midem bulanıyor, Doktor.
- Excusez-moi.
Çünkü biraz midem bulanıyor...
Je sens que je fais de la température.
Tanrım, profesör sarımsak olmasın lütfen, kokusundan midem bulanıyor.
Mon Dieu, Professeur. Pas de l'ail. J'ai déjà assez mal au coeur.
Bazılarını görünce hala midem bulanıyor.
Ça me rend malade de les voir tous.
Benim de biraz midem bulanıyor.
On ne se sent pas bien non plus.
Uçarken midem bulanıyor dedim.
J'ai dit que j'étais malade en avion.
Midem bulanıyor!
Je me sens pas bien.
Midem bulanıyor.
J'ai mal au coeur.
- Galiba midem bulanıyor.
- Je crois que je vais vomir.
Midem bulanıyor.
J'ai mal au cœur.
Midem bulanıyor.
Ça me donne de l'urticaire.
Midem bulanıyor.
Je suis malade!
- Midem bulanıyor.
- J'ai mal au coeur.
Hayır, Midem bulanıyor.
Non, j'ai mal au coeur.
- Midem bulanıyor!
- J'ai mal au coeur!
Midem bulanıyor, midem bulanıyor.
J'ai mal au coeur, j'ai mal au coeur.
Sanırım midem bulanıyor.
Je crois que j'ai la nausée.
Midem bulanıyor!
J'ai envie de vomir.
- Yine midem bulanıyor.
- Je vais revomir.
Kağıt dışında bu herkesi kandırabilir sanırım midem bulanıyor.
Sauf le papier, n'importe qui se ferait avoir. Je vais être malade.
Midem bulanıyor.
J'ai envie de vomir.
- Midem bulanıyor.
Je me sens mal.
Midem çok fena bulanıyor George.
J'ai mal au coeur.
Midem o kadar bulanıyor ki, Eve geleceğime, tüm hafta sonunu... boş bir otel odasında geçirmeyi tercih ederim.
Ça me répugne tellement que je préfère passer Ie week-end à l'hôtel plutôt que de venir chez toi.
Biraz midem bulanıyor.
J'ai un peu mal au coeur.
- Kafka dokunuşu var sizde. - Midem çok bulanıyor.
Il y a vraiment du Kafka dans tout ça.
Midem bulanıyor.
Je suis tombée malade.
Sanırım midem kaldırabileceğimden fazla bulanıyor.
Cela m'a levé le cœur un peu plus que je pensais.
Midem bulanıyor. Tıpkı geçen seferki gibi.
J'ai la nausée comme la dernière fois.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]