English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ M ] / Müsadenle

Müsadenle tradutor Francês

143 parallel translation
Müsadenle.
Avec votre permission.
Sayın Morlachi, müsadenle kısa bir an seninle konuşmak istiyorum.
M. Morlachi, puis-je vous parler un instant?
Şimdi müsadenle.
Si vous voulez bien m'excuser.
Müsadenle.
Je vous en prie.
- Müsadenle.
- Je vous en prie.
Müsadenle, sevgilim.
Pardon, ma biche.
Tabiki, müsadenle.
Bien sûr, oui. Excusez-moi.
Müsadenle, nerede şu sensör yahu?
Ayez l'amabilité de me dire où est le capteur.
Müsadenle Baldrick?
Je rentre, Baldrick.
Müsadenle, helaya girmem lazım.
Excusez-moi, je vais aux toilettes.
Şimdi müsadenle?
Bref, je...
Hah! - Hah! Müsadenle, Süslü Püslü.
Laissez-moi faire Froufrou.
Şimdi, müsadenle şekerciğime akşam yemeği hazırlamam lazım.
Maintenant, si tu veux bien m'excuser il faut que je prépare à dîner à mon petit lapin d'amour.
Aça şimdi müsadenle, Holling bana taze bir tabak karga hazırlamış.
Mais maintenant, si vous voulez bien m'excuser, je crois que Holling m'a préparé un plat d'oie.
Müsadenle! Haydi!
Excuse-moi.
Hepsi aynı.Al. Şimdi müsadenle..
Elles se ressemblent toutes. Tiens. Si tu veux nous excuser...
Evet... Müsadenle telefonunu kullanabilir miyim.
Ouais, je voudrais me servir de ce téléphone.
Müsadenle.
Excuse-moi.
Müsadenle şunu tam anlayayım.
Je récapitule.
Müsadenle.
Excuse-nous.
Müsadenle, eğer kaybederse.
Sauf mon respect, gouverneur, "s'il perd..."
- Müsadenle...
- Tu permets que je...?
Müsadenle doğru isim olup olmadığını kontrol edeyim.
Bien, laissez-moi vérifier que je ne me trompe pas de nom.
Müsadenle... rahatsız etmek istemem..... ama bir şekilde Neil'in telefon numarasını almam mümkün mü?
Sans vouloir paraître trop direct, pourriez-vous par hasard me donner son numéro de téléphone?
Müsadenle çıkmadan önce mesajlarımı kontrol edeyim.
J'écoute mon répondeur avant d'y aller.
Müsadenle mesajlarımı kontrol edeyim.
Je vais écouter mes messages.
Müsadenle oturabilir miyim?
Le zinzin.
Müsadenle, katlanmam gereken birkaç konuşma var.
Pardonnez-moi. Une conversation ennuyeuse, mais nécessaire.
Şimdi müsadenle arkadaşları bir toparlasak.
Si tu permets, on rassemble l'équipe.
- Müsadenle çantana bakacağım.
- Laissez-moi regarder dans votre sac.
- Evet. Müsadenle.
Excuse-moi.
Müsadenle hayatım.
Bien, mon petit
Müsadenle, Sa Rang.
Sarang, je reviens.
Şimdi, müsadenle...
Et maintenant,
Müsadenle, Kızlar tuvaletine gitmeliyim.
Je dois aller au petit coin.
- Hey, müsadenle sana bir soru sorayım.
- Je peux te poser une question?
Müsadenle.
Attends.
Müsadenle.. Oh..
Merci.
Müsadenle.
Excusez-moi.
Müsadenle.
Excusez moi.
Müsadenle...
Avec ta permission...
Müsadenle.
Veuillez m'excuser.
- Evet Flash, müsadenle tanıştırayım...
Au fait, Flash, je te présente ma fiancée...
Müsadenle Eve.
J'ai quelque chose à te montrer.
Müsadenle sana bir soru soracağım.
J'ai une question.
Müsadenle.
Vous permettez...
Müsadenle.
On peut parler?
- Müsadenle.
Pardon.
Müsadenle.
Laissez nous.
Müsadenle.
Pardon.
Bir saniye müsadenle Kusura bakma Evet.
Excuse-moi une seconde.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]