Ne kadar var tradutor Francês
7,037 parallel translation
- Ne kadar var, Maya?
Combien, Maya?
- Ne kadar var?
Combien de temps?
- Neye ne kadar var?
Combien de temps quoi?
Üzerinde ne kadar var?
- Combien as-tu?
- Ne kadar var?
Combien?
Ne kadar var?
Vous avez combien? - Non, non.
- Vardiyanın bitmesine ne kadar var?
À quelle heure est-ce que tu finis?
- Ne kadar zamanımız var?
- Combien de temps?
- Ne kadar zamanımız var? - Olmaz.
- Combien de temps il nous reste?
Onu yüzeye çıkarmanı istiyorum, çünkü her ne kadar çılgınca gelse de, hala yaşayacak bir hayatın var.
J'ai besoin que vous refassiez surface, car, aussi fou que ça puisse paraître, vous avez encore une vie à vivre.
Bir at ne kadar eder bir fikrin var mı?
Avez-vous une idée du prix d'un cheval?
- Bu kadar büyütülecek ne var?
- C'est quoi le problème?
Bunun ne kadar onur kırıcı olduğundan haberin var mı?
Tu te rends compte comme c'est émasculant?
Şu ana kadar ne NCIS ile ne de Sam'le bağlantısı var.
Pour le moment, il n'y a aucun lien avec le NCIS ou Sam.
O kadar kalamam ki, futbol antrenmanım var.
Je ne peux pas rester si longtemps. J'ai un entraînement de foot.
Ne kadar zamanımız var?
Dans combien de temps?
Ne kadar zamanımız var?
Combien de temps on a?
Devlet muhasebecisinin bu kadar parayla ne işi var?
qu'est ce qu'un comptable du gouvernement fait avec autant d'argent liquide?
- Ne kadar vaktiniz var?
Ce n'est pas clair.
Ne kadar paramız var?
Combien d'argent on a?
Bu adamları yakalamaya ne kadar yakın olabileceğimiz konusunda biri fikrin var mı?
Vous n'avez aucune idée, à quel point nous sommes près d'attraper ces gars-là.
Şarjı bitene kadar sadece 8 dakikamız var, Butters.
Il ne nous reste que 8 minutes avant que la batterie soit morte.
"Bunun için ne kadar kurban verdik, bir fikrin var mı?"
"As-tu la moindre idée de ce que nous avons sacrifié pour ça?"
Senin kadar erdemli olduğumu iddia edemem ama benimde ilkelerim var uğruna ölmeye hazır olduğum inançlar...
Je ne prétends pas être aussi vertueuse que toi. Mais j'ai aussi des croyances pour lesquelles je suis prête à mourir.
Ne kadar paran var?
Combien avez-vous sur vous?
Ne kadar vaktim var?
J'ai combien de temps?
Hiç olmadığı kadar berbat. Burda ne işim var?
Putain, mais qu'est-ce que je fais la?
Ne kadarın var?
Tu as combien?
Binaya en fazla bu kadar yaklaşmama izin var.
Je ne peux pas m'approcher davantage du bâtiment.
O peynir ne kadar pahalı, haberin var mı?
Sais-tu combien a coûté ce fromage?
Mesih'in çocuklarında Tedavülde o kadar çok sünnet derisi var ki kutsal uzvunun boyutunu hayal bile edemiyorum.
Il y a tellement de morceaux du prépuce du Christ en circulation, que je ne peux imaginer la taille du Saint membre.
Suç mahallerinde şu ana kadar ne DNA kalıntısı var, ne saç teli,
Les scènes de crime ne fournissent aucun indice : ni ADN, ni éléments pileux, ni empreintes, rien.
Ne de olsa belli sayıda konut ve onları alabilecek kadar iyi işleri olan belli sayıda insan var, değil mi?
Il y a un nombre limité de maisons et de gens avec un bon boulot pour en acheter.
Seni mutlu etmeye yetecek kadar kedi maman var.
La nourriture pour chats ne manque pas.
Ne kadar güzel bir elbisesi var.
Elle a une robe magnifique.
Tamam, bu kadarı yeterli. Kutuda ne var?
Qu'y a-t-il dans cette caisse?
Ne kadar da erkeksi bir yüzün var.
Tu as vraiment un superbe visage masculin.
Boston'da ne kadar rahip var?
Combien de prêtres on a à Boston?
Ne kadar zamanları var?
Il leur reste combien de temps?
Sadece akşam yemeği servisleri var ve eylül ayına kadar.
Ils ne sont ouverts que le soir jusqu'en septembre.
Ne kadar zayiat var?
- Combien de victimes? - Quatre.
Ne kadar ihtiyacın var?
Il te faut combien?
Surat'ta kocamın ne kadar malı mülkü var..
Tu comprends?
Ve sırf siz bu kadar kalabalık, biz bu kadar az olduğumuz için size veremeyeceğimiz bir şey var.
Mais parce que vous êtes si nombreuses et que nous sommes si peu, nous ne pouvons pas tout vous donner.
Bir ne kadar olağan bir kişi olduğunu belirleyen bir matematik tekniği var.
Il y a une formule mathématique qui détermine votre degré de normalité.
- Ne kadar borcun var?
Combien tu dois?
ve sakın söyleme "ne kadar güzel ceketiniz var" bu zayıflıktır.
Ne dites pas : sympa, la veste. C'est de la faiblesse.
- Bilmiyorum, ne kadar vaktin var?
Je ne sais pas. Tu as un peu de temps?
Ne kadar vaktimiz var?
- On a du temps?
- Ne kadar vaktimiz var?
- On a du temps?
Sweetbread ve burrata için ne kadar zamanımız var?
Combien de temps sur le ris de veau et la burrata?
ne kadar güzelsin 38
ne kadar 1461
ne kadar güzel 390
ne kadar harika 35
ne kadar paran var 51
ne kadar tatlısın 25
ne kadar istiyorsun 126
ne kadar tatlı 35
ne kadar güzel bir gün 19
ne kadar iyi 34
ne kadar 1461
ne kadar güzel 390
ne kadar harika 35
ne kadar paran var 51
ne kadar tatlısın 25
ne kadar istiyorsun 126
ne kadar tatlı 35
ne kadar güzel bir gün 19
ne kadar iyi 34