O kadar basit değil tradutor Francês
880 parallel translation
Bu o kadar basit değil Bay Andrews.
Ce n'est pas si simple, M. Andrews.
Aşk o kadar basit değil Ninotchka.
L'amour n'est pas si simple.
- Bir dakika, o kadar basit değil.
- C'est complexe.
Bu o kadar basit değil.
- C'est plus difficile que ça.
"Sissy, sadece erkekler konusunda kötüdür, ama kalbi temizdir." Ama o kadar basit değil Sissy.
Sissy se conduit mal avec les hommes, mais elle a bon coeur.
Durum o kadar basit değil.
- L'affaire est complexe.
O kadar basit değil.
Ce n'est pas si simple!
- O kadar basit değil.
- Ce n'est pas si simple.
Muhtemelen o kadar basit değil.
Ce n'est probablement pas aussi simple que cela.
Bu o kadar basit değil.
Ce n'est pas si simple.
Benim anlayışıma göre basit biri ama bizim hayatlarımız o kadar basit değil.
Il ne vaut pas grand chose au taux de change, mais pas nos vies.
Ama hanımefendi, ondan hoşlanmıyorsam, o kadar basit değil.
Mais enfin, Mère, si je ne l'aime pas, ce n'est pas si simple...
- Bu o kadar basit değil.
- Pas facile à dire.
Bana söz vermiştin! - O kadar basit değil, Joe.
- C'était pas si simple.
O kadar basit değil.
Ce n'est pas aussi simple.
Kyle, bu o kadar basit değil.
Kyle, ce n'est pas si simple.
Aslında o kadar basit değil, değil mi?
Mais ce n'est pas aussi simple que cela.
General, bu o kadar basit değil. Kuşkusuz, Grand Fenwick'le savaş halindeyiz.
Ce n'est pas aussi simple.
O kadar basit değil.
C'est trop simple.
- O kadar basit değil, değil mi?
C'est plus compliqué, non?
O kadar basit değil.
Ce n'est pas si simple.
O kadar basit değil.
C'est plus compliqué que ça.
Charles'ı kurtarmak için severek veririm, ama o kadar basit değil.
J'y renoncerais aisément pour sauver Charles. Mais ce n'est pas si simple.
O kadar basit değil. Bunu aynasızlara anlatamazsın!
- Mais la ponte lui une fois a un smeris.
- O kadar basit değil.
- Ce n'est pas aussi simple que ça.
- Ama o kadar basit değil!
- Et ce n'est pas si simple.
Her şey o kadar basit değil.
Ce n'est pas aussi simple que ça.
O kadar basit değil.
- C'est plus que ça.
O kadar basit değil. Bunu gerçekleştirmek hiç kolay değil.
- Tu te trompes, c'est la chose la plus difficile.
- Bu o kadar basit değil.
Ce n'est pas si simple. Oui.
- Paranı da bahçeye savurdu! - O kadar basit değil.
- Elle dépensait sans compter!
Hiçbir şey o kadar basit değil. Hala nakil belgesiyle uğraşıyoruz.
On attend toujours un papier.
O kadar basit değil, Coffy.
C'est pas si simple.
Bu şekilde beni en iyi şekilde kullanabilirsin. Şimdi. Bunu isterdim Emma ama o kadar basit değil.
tu as assez de talent pour l'adapter à ce que je fais le mieux... maintenant.
Korkarım ki gerçekte bunu yapabilmen o kadar da basit değil.
Les faits ne sont pas si simples.
Ama bu iş, o kadar da basit değil, Hopsie.
Mais ce n'est pas si simple, Hopsie.
- Millie hala, iş o kadar basit değil.
- Pourquoi?
Mesele o kadar basit değil.
Trop simple.
Bilen var mı? Bir dakika Bay Attinger. Bu o kadar basit bir konu değil.
Ne faites pas le malin, M. Attinger!
Ama sayın ekselansları o kadar basit bir şey değil. - Başlangıç olarak.
Ce n'est pas si simple.
Korkarım o kadar basit değil.
Ce n'est pas si facile que vous le pensez.
O kadar basit değil.
Ce n'est pas aussi simple...
Fakat Joe, o konular hakkında bilmediğin şeyler var. O kadar basit değil, herşey çok karmaşık.
Tu ne peux pas comprendre, ce n'est pas si simple.
Yeni ocaktaki işçiler, bizim hain olduğumuzu ve şirkete dalkavukluk yaptığımızı söylüyorlarmış ama işler o kadar da basit değil.
Les gars du Nouveau Puits prétendent que nous sommes des traîtres et des laquais de la Compagnie. Mais ce n'est pas aussi simple.
Bu o kadar basit, değil mi?
C'est aussi simple que ça, hein?
- O kadar basit değil mi?
- Pas aussi simple?
Basit bir hikaye, inanması o kadar kolay değil.
C'est très simple mais assez difficile à croire.
Bu o kadar basit bir şey değil. Kim bilir kendine nasıl bir kız bulacak.
Je me fais du soucis, maintenant.
O kadar basit değil.
Si c'était que ça.
Bu kadar basit olamaz. - O kadar değil.
C'est trop simple.
Bu o kadar da basit değil.
Ce n'est pas si simple.
o kadar mutluyum ki 33
o kadar 1376
o kadar güzelsin ki 18
o kadar ki 28
o kadar param yok 29
o kadar iyi 85
o kadar iyi olur 16
o kadar da değil 104
o kadar oldu mu 34
o kadar mı 107
o kadar 1376
o kadar güzelsin ki 18
o kadar ki 28
o kadar param yok 29
o kadar iyi 85
o kadar iyi olur 16
o kadar da değil 104
o kadar oldu mu 34
o kadar mı 107