Of tradutor Francês
11,355 parallel translation
Akışa bırak.
♪ Let go of the water ♪
Akışına bırak gitsin.
♪ And let go of the water
- Of ya, kapatıyorum.
- Oh mince, je dois me dépêcher
Honey Nutz'la Shitstain, Sam'in meme uçları büyük diye şarkı yazınca Sam de, hayranlarına ikisini de World of Warcraft'te öldürmelerini söyledi.
Honey Nutz et Shitstain ont écrit un son à propos de comment Sam a des tétons de pepperoni, donc il a dit à ses fans de les assassiner sur World of Warcraft.
Of ya.
( soupirs ) Oh, mec.
Temple of the Dog, Chris Gaines.
Temple of the Dog, Chris Gaines.
- Of ya, bizi gördü.
Merde, il nous a vu.
- Of be adam!
Arrête, mec!
İş House of Cards'ın 3. sezonundan bile daha durgun.
Purée, les affaires sont plus lentes que la 3e saison de House of Cards.
In his hour of need I deserted him.
Quand il a eu besoin de moi. je l'ai abandonné,
Of ya, unutmuşum Denver levyesini. Her şey çözüldü şimdi.
J'ai failli oublié, la barre Denver, c'est réglé.
Of be.
Merde.
Call of Duty oynamak istiyorum.
Je veux jouer à Call of Duty.
Sana burada hakiki Call of Duty var.
J'ai avec moi le jeu original.
Kasabadan değil, değil mi?
Il est un out-of-Towner, n'est ce pas?
- Of, Tanrım.
Mon Dieu.
Of ya...
Mince...
Of. Yapma oğlum ya.
Arrête.
Of, ne diyeceğimi bilemiyorum ya.
Je ne sais pas quoi dire.
Taşlar Tepesi nasıl bir yer?
À quoi ressemble Hill of Stones?
Bir süredir Game of Thrones'u izliyorum.
J'ai regardé "Game of Thrones".
Game of Thrones'a bayılıyorum.
J'aime "Game of Thrones".
Ghosts of Girlfriends Past'te efsaneydi ama.
Elle cartonne dans Hanté par ses ex.
Tırmıklar da var! Of ya.
Sans oublier les râteaux!
- Of ya.
Bon sang.
- Şaşırdım. Richard, bu bir çeşit efsane kardeşler saçmalığı ise,... -...
Épargne-moi tes conneries de "Legend of The Brothers".
Franklin'le internette tanıştık. İkimiz de Call of Duty seviyoruz.
Franklin et moi, nous nous sommes rencontrés parce que nous aimions tous les deux Call of Duty.
Agents of S.H.I.E.L.D.'da daha önce...
Précédemment...
Of ya.
Merde.
Of, yarısından da fazlaydı!
Seigneur, c'est plus que la moitié.
Of, bu berbat bir şey!
Seigneur, c'est... c'est horrible.
# Bir katilin zekâsı #
♪ the mind of a killer ♪
# Mütevazı bir yürek #
♪ the soul of the meek ♪
# Kralların Kralı #
♪ ♪ King of the kings ♪
# Bir katilin benliğine sahip #
♪ The mind of a killer ♪
# Mütevazı bir adam # #
♪ The soul of the meek ♪
# Kralların şahı #
♪ ♪ King of the kings ♪
Ama suçlarının kanıtıyla karşılaştık.
But we met with the proof of their guilt.
# Florence and The Machine – What Kind Of Man #
♪ Je étais sur une pointe lourde ♪
En azından sınavı geçenler için.
♪ She's had her moment of glory ♪ Enfin, pour ceux qui l'ont réussi, en tout cas.
From the Mixed-up Files of Basil E. Frankweiler.
Du bouquin : From the Mixed-up Files of Basil E. Frankweiler.
Agents of S.H.I.E.L.D.'da daha önce...
Précédemment dans "les agents de Marvel de SHIELD"...
Agents of S.H.I.E.L.D.'da daha önce...
Précédemment dans "Marvel's Agents of S.H.I.E.L.D."...
- Adaletin Rozeti'nde hep yapıyoruz.
Nous faisons ça tout le temps dans "Badge of Justice".
- Of tanrım.
- Grand Dieu.
Adaletin Rozeti'nin bir odası var ama ancak birkaç kişi götürebilirim.
Il y a la place à "Badge of Justice", mais je ne peux prendre que quelques personnes.
Yoksa neden hafızasında olsun ki? Of be.
Quelques posts sur la série de Vanessa...
Of, of.
Oh, mon Dieu.
- Out Of Sight Out Of Mind #
♪ Mais dans mon coeur je sais
- Pekala. - Öf be.
Bien.
Nimah!
We all like blades of grass Nimah!