Oldukça eminim tradutor Francês
823 parallel translation
Cinayet silahının bu olduğuna oldukça eminim.
L'arme du crime.
"Oldukça eminim"
" J'étais certain
- Oldukça eminim.
- Très sûre.
Anlattığı gibi olduğundan oldukça eminim efendim.
- Aussi vrai que je suis devant vous.
Üzgünüm Colin ama o saatte içeri girdiğini duydum bundan oldukça eminim.
- Il me semble bien vous avoir entendu rentrer chez vous.. .. à cette heure-là.
Bayan Stanley'in bu defa evleneceğinden oldukça eminim.
Mlle Stanley va vraiment se marier, cette fois.
Güzel. Baba ocağına dönmekten daha fazla isteyeceği şey olmadığı konusunda oldukça eminim.
Elle aimerait tant revenir à la maison!
Oldukça eminim ki Çavuş Thompson La Morte Rouge büyüklüğünde bir kasabada topallayan bir adamı farketmiş olacaktır.
Thompson saura qui boite dans un petit village comme La Mort Rouge.
Yapma Rogers, bu adada başka kimse olmadığına oldukça eminim.
Allons, Rogers, nous sommes vraiment seuls sur cette île?
Geçen hafta Cuma günü istasyondan aldığım adamın o olduğundan oldukça eminim.
Ca devait être vendredi dernier.
- Oldukça eminim.
- Ben, il y a des chances.
- Evet ama sen vaftiz edildin. Önemli olan bu. - Oldukça eminim ki benim yapım buna dayanabilir.
D'autres affaires de ce genre doivent vous attendre dans le voisinage.
Bundan oldukça eminim.
Ça c'est sûr!
Varsa da bunu benden istemediğine oldukça eminim.
Et s'il en avait besoin il ne ferait pas appel à moi.
Hayır, kapının arkasında biri vardı, oldukça eminim.
Je ne sais pas, j'ai entendu des pas et j'ai vu la clenche tourner.
- Burada bitireceğime oldukça eminim.
Je suis sûr que je vais finir mon poème ici.
Oldukça eminim. Ama onu gemiye geri götürmeliyiz.
Mais nous devons retourner au vaisseau.
- Oldukça eminim.
- Tout fait.
Oldukça eminim, gelecek.
Je suis presque certain qu'elle viendra.
Öte yandan ben kendimden oldukça eminim.
Pour ma part, je suis extrêmement confiant.
Oldukça eminim, Bay Holmes.
On ne peut plus sûr, M. Holmes.
Gözlemek üzere orada olacağım ama oldukça eminim Wilde bunu yutacaktır.
J'y serai en qualité d'observateur, mais... j'ai confiance, Wilde sera dupe.
Oldukça eminim, bir anlaşma yapabiliriz.
Je suis sûr qu'on peut trouver un arrangement.
- Evet, oldukça eminim.
- Oui, à peu près.
- Ama ben oldukça eminim hanımefendi...
- J'en suis sûr, madame...
- Oldukça eminim.
- Je sais ce que je sais.
- Evet. Oldukça eminim.
Oui, tout à fait sûr.
- Hı, oldukça eminim.
- Oui. J'en suis assez sure.
Oldukça eminim.
C'est quasi sûr.
Evet, bundan oldukça eminim. Akşam yemeği için giyinirken evrak dolabını açmıştım ve içinde olduğunu görmüştüm.
J'en suis persuadé, j'ai ouvert la cassette alors que je m'habillais pour le dîner, et j'ai vu qu'elle était bien à l'intérieur.
Eminim öyle. Oldukça samimi görünüyordu.
Eh bien, Je suis sûr qu'il l'est.
Böyle olacağına eminim. Evet, oldukça heyecan verici zamanlar.
En effet, il s'en passe des choses.
Eminim herkes yapardı, ama gene de oldukça çılgınca.
et moi, je trouve ça idiot, on le fait tous, il y a jamais eu d'accidents, mais je trouve ça idiot.
Eminim Charters, söylemek üzere olduğum şey karşılaştığımız oldukça önemli bir durumla ilgiliydi.
Je suis sûr, Charters, que ce que vous alliez dire... c'est que nous sommes tombés sur quelque chose de sérieux.
Sohbete karışma çaban beni oldukça rahatsız etti, hatta eminim, onu da etti.
Vous m'avez gênée en cherchant à intervenir.
Etrafta dolanıp el öperkenki o halinden dolayı onunla dost olmak istemiştim. Eminim ki psikiyatri konusunda oldukça bilgidir.
Homme à femmes, certes... mais nul n'en sait plus que lui en matière de psychiatrie.
Oldukça uzun yoldan geldiniz ve eminim yolculuk çok yorucu idi.
Vous arrivez de loin. Un tel voyage, quelle barbe!
Eminim David oldukça iyidir.
Je suis sûr qu'il va bien. Je...
Oldukça eminim.
Certain.
Eminim öyledir. Böyle yerlere gelmekten, oldukça hoşlanan bir kadındır.
Une femme raffinée trouve le temps long ici.
- Emin misin? Evet, oldukça eminim.
C'est sûr?
Çok bir şey değilse bile eminim oldukça tutacak.
Nos mères étaient très proches. - Êtes-vous entré?
Becky'nin tıpatıp benzerini ve buradaki cesedi gördüğümden eminim. Ceset de Jack'a oldukça benziyordu.
Quoi qu'il en soit, j'ai vu le double de Becky... et le corps qui était ici... ressemblait étrangement à Jack.
- Niye, eminim mutlu olacaktır. Biliyorsun, Arizona Geronimo yakalandıktan sonra oldukça değişti.
L'Arizona a beaucoup changé depuis que Geronimo a été battu.
Canayakın mı? Komşulukta oldukça başarılı olurdu eminim.
Il ne doit pas aller trop mal dans ce quartier.
Oldukça eminim.
Plutôt.
Kapılarda kısmi alarmlar var ki zaten eminim duymuşsunuzdur. Oldukça gürültülü.
De plus, la sonnette d'alarme est, vous l'avez certainement entendue, très bruyante.
İyi bir kadın olduğuna eminim, ama en iyi insanlar bile oldukça hastalıklı olabiliyor, Bay Dorsett. Benim de bahsettiğim şey, hastalık.
J'en suis certaine, mais même les gens bien peuvent devenir très malades, M. Dorsett, et c'est de maladie que je parle.
Bu arada, Ada oldukça zeki ve iyi huylu bir kız. Gerçi bu aralar Clive'ın yüzünü gören cennetlik ama bundan onun da çok hoşlanacağına eminim.
Certes, nos fils prennent plaisir à l'amitié de nos deux familles, mais Ada est si jolie et d'un si bon naturel que, bien que Clive considère ses week-ends en ville comme sacrés,
Bundan oldukça eminim.
J'en suis sûr... après tout ce qu'il a fait pour elle.
Hizmetçilerinize oldukça cömert olsanız da eminim ki hanımları için 22 gine altın değerinde elbiseler almaya güçleri yetmez.
Bien que vous soyez généreux avec vos employés, je ne pense pas qu'ils aient les moyens d'offrir à leurs épouses des toilettes à 22 guinées.
eminim 1847
eminim öyledir 355
eminim ki 169
eminim iyidir 17
eminim öyle 22
eminim yaparsın 24
eminim öyleydi 16
eminim vardır 38
oldukça 284
öldük 27
eminim öyledir 355
eminim ki 169
eminim iyidir 17
eminim öyle 22
eminim yaparsın 24
eminim öyleydi 16
eminim vardır 38
oldukça 284
öldük 27