Oluyorlar tradutor Francês
1,831 parallel translation
Tam buradan içeri giriyorlar, ufak bir kesikten endoskopu içeri yollayıp ciğerin çökmesine neden oluyorlar, ve omuriliğine yakın bir yerden bir sinir kesiyorlar.
Ils font une petite incision ici, passent un endoscope et sectionnent un nerf près de la colonne.
Biliyor musun, biraz pilav ve wasabi ile çok leziz oluyorlar.
Tu sais, ils sont vachement bons avec du riz et du wasabi.
İte kaka yaptırabildim. Bazen öyle tembel oluyorlar ki.
Ils sont tellement paresseux parfois.
Oradaki adamlar koyunlarını becermekten mutlu oluyorlar.
Les hommes aiment trop baiser leur mouton.
Hayır onlar hatırlamama yardımcı oluyorlar
Ca m'aide à me rappeler.
Çocuklar kendilerini öldürdüklerinde son sözü söylemiş oluyorlar.
Je veux dire quand les enfants se suicident, c'est eux qui ont le dernier mot.
Tarçınlı elmalı cevizli, limonlu haşhaş tohumlu ve duble damla çikolatalı var. Aslında kekten çok pasta oldu. Ama onlara kek deyince sabah yenebilir oluyorlar.
Il y en a aux pommes-noix-cannelle, citron-graines de pavot, pommes-épices et choco-pépites de chocolat, ce qui ressemble plus à un gâteau qu'à un muffin, mais si le terme muffin permet d'en manger au petit-déj',
Eğer ona karşı çıkarlarsa, Tanrı'ya karşı çıkmış oluyorlar.
Le défier, c'est défier Dieu.
Bu şekilde insanlar daha dikkatli oluyorlar.
pour le marché de l'emploi.
Bunu hep birlikte göreceğiz. Bu top oynayan küçük şeytanlar da... onların gözü ve kulağı oluyorlar.
Je te parie tout ce que tu veux que ces merdeux qui jouent au foot sont leurs yeux et leurs oreilles.
Protesto etmek için daha çok zamanları olsun diye zengin oluyorlar.
Il n'y a que les riches qui ont tant de temps pour manifester.
Kendileri şerif oluyorlar.
C'était le shérif.
Birincisinde soğanlar dans ediyor. Sonra üçüncüsünde, nergis olmuş oluyorlar.
Au début, les bulbes dansent, ensuite, leur tige pousse, et enfin, ils fleurissent au troisième acte.
Birbirlerine destek oluyorlar.
Ils se serrent les coudes.
Biz oraya ulaşana dek, gitmiş oluyorlar.
Et avant que nous y arrivions, ils ont disparu.
İnsanlar he zaman kalp nakli oluyorlar.
Les gens se font transplanter tout le temps.
Gen beslemesi! - Gen beslemesine engel oluyorlar!
la solution, ils l'ont changée!
Tabloya bak. Gördüğün gibi, insanların yapay temsilcileri gitgide gerçekçi oluyorlar bir noktaya geliyorlar ki herkes sevimli olmayı bırakıp ürpetici olmaya başIıyor.
Quand les représentations artificielles de l'homme, deviennent de plus en plus réalistes, vient le moment où elles cessent d'être attachantes pour devenir flippantes.
Çok kötü oluyorlar.
C'est horrible.
Sezaryenle daima daha güzel oluyorlar. Ezilmediklerinden herhalde.
Ils sortent toujours plus parfaits après une assistance médicale.
Sonra ona "Melek misin" diye sordum. Amerikan köpekleri çok saf oluyorlar.
Après, j'ai dit : "Vous êtes un ange?" Les chiens américains sont si naïfs!
Buraya girdiklerinde dışarıda olduklarından çok daha az öfkeli oluyorlar.
Ils sont plus calmes en sortant d'ici qu'en arrivant.
Ve biz konuştukça daha da iyi oluyorlar.
Et ça continue pendant qu'on parle.
İşte bu yüzden çocuklar çok baş belası oluyorlar.
C'est le problème avec les enfants.
Çünkü fena sarhoş oluyorlar, birinin onlara göz kulak olması lazım.
Ils picolent, il faudra les cadrer.
Yaşlandıkça daha da beter oluyorlar.
Ca empire même avec l'âge.
Sterling Cooper'ı satın mı alıyorlar yoksa onlarla kombine mi oluyorlar?
Ils achètent Sterling Cooper ou ils s'associent?
Fotoğrafınıza hayran oluyorlar,... ve sonra sizi karşılarında görünce hayal kırıklığına uğruyorlar.
Ils aiment votre photo, alors vous venez et ils sont déçus.
Hugh Grant ve Julia Robert. İlk kez birlikte oluyorlar.
Hugh Grant et Julia Robert, ils viennent juste de dormir ensemble, première fois.
Bak, kimse istediği her şeye sahip olamıyor. Ama ihtiyacı olan şeylere sahip oluyorlar.
Tout le monde n'a pas ce qu'il veut... mais tout le monde a ce dont il a besoin.
Senin olmanı istediğin herhangi bir kişi oluyorlar.
Ils deviennent qui vous voulez.
Emekli oluyorlar ve ardından hemen ölüyorlar, çok geç olmadan şova çıkaralım diyorlardır.
Ils sont à la retraite et vont mourir, donc on les emploie avant qu'il soit trop tard.
Buradaki erkeklerle ilgilenmeye başlar başlamaz aşık oluyorlar.
Les hommes tombent facilement amoureux quand je m'occupe d'eux.
- Jinxie, Jinxie... Bu yaşta sünger gibi oluyorlar, o yüzden onlara bir şans tanımak...
À leur âge, ce sont de vraies éponges, je veux qu'ils aient la chance de...
Bu anlarda Shawn, Oluyorlar.
Ces moments Shawn, ils arrivent.
Sanırım çocuklar yılışık oluyorlar.
Je trouve les enfants pénibles.
Çoğumuz onu asla bulamayız ve çok iyi kamufle oluyorlar.
La plupart d'entre nous ne pourra jamais trouver leur et theyre superbement camouflé.
Çok farklı oluyorlar mı?
Diffèrent-ils beaucoup?
Genellikle geceden ön verandaya bırakılmış oluyorlar.
En général, on les laisse sous le porche pendant la nuit.
Evet, bazen can sıkıcı oluyorlar.
Oui, et parfois, c'est ennuyeux à mourir.
Biraz know-how kırıntısına sahip amatörler çok becerikli oluyorlar.
Avec un peu de savoir-faire, ces amateurs font du bon travail.
Bindikleri zaman katilin tuzağına düşmüş oluyorlar.
Une fois qu'elles y étaient... le tueur les piégeait.
Zorunlu inanç temelli şifa gibi su götürür inançları üzerlerinden atıyorlar kült listesini terk edip gerçek bir kilise olarak tanınıyorlar vergi muafı oluyorlar.
Pas de croyances polémiques comme la guérison par la foi, pour ne plus être une secte, mais une véritable église, exonérée de l'impôt.
Konsey Muhafızlarının yetkisiyle, ki bu ben ve onlar oluyorlar.
Celle des Gardes du Conseiller, c'est-à-dire moi, et eux.
Bir aile ferdini, sevdikleri birini, genelde çok korkunç bir şekilde kaybetmiş oluyorlar.
Ils viennent de perdre un membre de leur famille, quelqu'un qu'ils aimaient, souvent d'une façon horrible.
Zor bir günün ardından eve geldiğimde her zaman beni bekliyor oluyorlar.
Quand je rentre à la maison après une dure journée de travail, elles sont toujours là pour moi.
Öğrencilerin kendilerini havalarda görmesine engel oluyorlar.
{ \ pos ( 192,230 ) } Ils empêchent les cadets d'être sur notre dos.
- Gençler çok iyimser oluyorlar.
Si je pouvais...
Oluyorlar.
C'est vrai.
Teknik olarak aslında delil oluyorlar.
{ \ pos ( 192,235 ) } donc techniquement, ce sont des pièces à conviction.
Şaşırtıcı oluyorlar.
Extrêmement créatif.