Orası olmaz tradutor Francês
131 parallel translation
Hayır hanımefendi, orası olmaz.
Non, mademoiselle, pas ici.
Orası olmaz.
- C'est hors de question.
Yok, orası olmaz.
Ça, non.
Ama orası olmaz!
Mais pas là!
Orası olmaz.
Pas là.
Orası olmaz.
Pas ici.
Orası olmaz.
Pas là, Mr. Joâo.
- Hayır! Orası olmaz. Tek varlığım o.
- Pas de chenil, il est tout ce que j'ai.
- Kesinlikle Ernie'nin orası olmaz. Kesinlikle olmaz. Mm-mmm.
- Hors de question.
Orası olmaz!
Je... Pas ici!
Orası olmaz.
Non, pas plus bas.
Orası olmaz.
Pas là-bas.
Orası olmaz.Orman tehlik eli.
Vous voulez traverser cette forêt sombre?
Orası olmaz.
Pas ça!
Orası olmaz.
Ça ne convient pas.
- Kimsecikler yok. - Orası hiç belli olmaz.
- On pourrait nous voir.
Orası belli olmaz... Ona getirisi ne olacak?
Cela dépend de ce que vous êtes prêt à dépenser.
- Orası kalabalık olmaz.
C'est très calme. Très bien.
- Olmaz, orası yasaklı bölge.
- Non, c'est une zone interdite.
Sizin kendi hatanız. Orası belli olmaz.
Je vous en prie... c'est votre faute.
- Orası belli olmaz.
– N'y compte pas trop.
Olmaz, orası karanlık.
- Non, c'est tout dans le noir.
Olmaz, orası patlayıcı cıvatalı kapağın yeri.
Non, pas là, ça, c'est la trappe avec boulons explosifs.
- Burnett kılığında ) Orası hiç belli olmaz.. ( Silvio )
Je prends le risque.
Olmaz. - Pek çok güzel filmde gördüğüm ilginç bir yer orası. Bu delilik.
J'ai vu ça dans beaucoup de beaux films.
olmaz, orası erkeklerin odası.
Pas moi, ce sont les vestiaires des hommes!
Bahamalar olmaz. Orası çok berbat.
Pas aux Bahamas, c'est carrément l'horreur.
Yoksa orası o şeyi saklamak için güvenli olmaz.
Sinon tu n'y aurais pas caché la "tu-sais-quoi".
Yararı olmaz! O... o... orası dağlarda gizlenmiş, ve bir savaşçı ordusu tarafından korunuyor.
Elle est cachée dans les montagnes et protégée par des guerriers.
Orası kesinlikle olmaz. Orada hiç işaret yok. Trafik vardır.
Pas par là, il y aura trop de circulation.
Orası olmaz, biraz daha yukarı. - yukarı?
- Encore plus haut?
Orası olmaz!
Pas ça!
Orası olmaz, buraya...
Je te paierai un supplément.
Yüzbaşı Carter, Tollan'daki durumu yakından takip etmenizi istiyorum... orası güvenli olur olmaz, bu insanlar gitmiş olsun.
Capitaine Carter, suivez la situation sur Tollan de très près. Dès que ce sera sûr, là-bas, Je veux que ces gens s'en aillent.
Biraz daha yakın olmaz mıydı orası?
C'est plus près, non?
Orası belli olmaz. Şansımız yaver gidebilir.
Qui sait, on aura peut-ìtre de la chance.
Aslında orasını hemen birileri satın alırsa hiç fena olmaz.
J'aimerais bien la vendre assez rapidement.
Hadi! Hayır! Orası olmaz.
Non, pas ici!
Hayır, olmaz, orası dolu.
Plus de place!
Orası belli olmaz.
Maintenant ce n'est plus la peine.
Olmaz. Orası şimdi Lydecker'ın adamlarıyla dolu olabilir.
Ça va grouiller d'hommes de Lydecker.
Olmaz adamım, orası çok uzak.
Non, mais t'es fou! C'est trop loin.
- Belli olmaz belki Paris gibi olabilir orası.
- Mais tu sais, ça pourrait être comme Paris.
Orası belli olmaz.
C'est ce qu'on va voir!
Orası, yeni dünyamız, daha güzel bir yer olmaz mı?
Ce sera beau, là-bas, dans ton nouveau monde?
Orası çamaşır odasıydı. Hayır, sadece ağartıcı değil. Özellikle bu seviyede olmaz.
- Non, il n'y a pas que de l'eau de Javel et pas à cette quantité et pas avec autant de peroxyde d'hydrogène mélangé avec.
Orası belli olmaz.
Pas nécessairement.
- Olmaz, orası çok uzak.
- Oh non, trop loin.
Sadece kırsak olmaz mı? Burası hiperplex, orası dökme cam.
De l'hyperplex de ce coté, du verre plat de l'autre coté.
Bana saldırırsın ha! Hayır, orası olmaz!
Je vais te briser les burnes!
Su da olmaz. Orası nehirden yapılmış bir bent.
Depuis qu'ils ont construit un barrage en amont, ce n'est plus qu'un petit ruisseau.
olmaz 3739
olmazdı 21
olmaz mı 346
olmazsa 30
olmaz öyle şey 40
olmaz dedim 29
olmaz efendim 16
orası 177
orası öyle 25
orası neresi 58
olmazdı 21
olmaz mı 346
olmazsa 30
olmaz öyle şey 40
olmaz dedim 29
olmaz efendim 16
orası 177
orası öyle 25
orası neresi 58