Oraya hiç gittin mi tradutor Francês
84 parallel translation
Oraya hiç gittin mi?
Tu y es déjà allé? - Deux fois.
- Oraya hiç gittin mi?
- Tu y es déjà allée?
- Oraya hiç gittin mi?
J'ai même dû lui dire :
Oraya hiç gittin mi?
Tu y es déjà allé? Enlève tes bottes!
Oraya hiç gittin mi?
Tu y es déjà allé?
Bahse girerim mağaraların kilometrelerce uzaklıkta olduğunu da unutmuştur. - Oraya hiç gittin mi?
Je parie qu'il a oublié que les grottes sont très loin de la gare.
- Oraya hiç gittin mi?
- Tu y as déjà été?
- Oraya hiç gittin mi?
- Vous y êtes allé?
Oraya hiç gittin mi?
Tu y as déjà été?
Oraya hiç gittin mi?
Vous êtes déjà allé là-bas?
Oraya hiç gittin mi?
Vous y avez déjà éré?
Oraya hiç gittin mi?
D'abord Madrid. Tu y es déjà allé?
Babam çektikleri acılarla kendilerini sevdirdiklerini söylerdi. Oraya hiç gittin mi?
Mon père disait toujours "lls te séduisent avec leur souffrance."
- Oraya hiç gittin mi?
- Tu connais?
- Oraya hiç gittin mi?
- Tu y es allée?
Oraya hiç gittin mi?
à Montressor. Vous y êtes déjà allé?
Oraya hiç gittin mi?
Vous y êtes déjà allée?
Oraya hiç gittin mi?
- T'as déjà assisté à un procès?
Sen oraya hiç gittin mi?
- Et tu n'y es jamais entrée?
Oraya hiç gittin mi, Janelle?
Tu y étais déjà, Janelle? Non...
Oraya hiç gittin mi ki?
Tu y as déjà mis les pieds?
Oraya hiç gittin mi?
Vous y êtes déjà allé?
Sen hiç oraya gittin mi?
Eh bien, y êtes-vous... y êtes-vous déjà allé?
Hiç oraya gittin mi?
Vous n'y êtes pas allée, Miss Saunders?
Hiç gittin mi oraya?
Y as-tu déjà été?
Laguna'daki parti cumartesi gecesi. Surf and Sand oteIinde oda tuttum. Hiç oraya gittin mi?
Pour la fête de samedi... j'ai réservé au Surf Hôtel.
Hiç oraya gittin mi?
Vous n'y êtes jamais allée?
- Evet. - Hiç gittin mi oraya?
Et vous, vous y êtes allé?
Hiç oraya gittin mi, Cotton?
Tu y es déjà allée, Cotton?
Hiç oraya gittin mi?
Déjà été là-bas?
- Hiç gittin mi oraya?
- Tu y es allé?
— Hiç oraya gittin mi?
Tu connais?
Cidden bilmem. Ama herkes oraya gidiyor. Şehre hiç gittin mi?
Je n'aime pas la ville.
- Hiç oraya gittin mi?
T'y es allée?
- Sen hiç gittin mi oraya?
Tu y es déjà entré?
Hiç oraya gittin mi?
Vous connaissez?
Sen hiç gittin mi oraya?
Y êtes-vous déjà allé?
Hiç gittin mi oraya?
Tu connais Las Vegas?
- Peki sen hiç oraya gittin mi? - Annen tehlikeli olduğunu söyledi.
Maman dit que c'est dangereux.
Hiç oraya gittin mi?
Tu connais?
Oraya gittin mi hiç?
J'ai envie de voir.
Hiç oraya gittin mi?
Tu y es déjà allée?
Başka okullarla birlikte Cornwall'a gittik. - Oraya hiç gittin mi? - Hayır.
Tu y es déjà allé?
- Sen hiç oraya gittin mi?
Tu es déjà allé à Fenway Park?
Hiç oraya gittin mi? - Hayır.
Non.
Hiç oraya gittin mi?
Y es-tu déjà allé?
Sen hiç oraya gittin mi yeğenim?
Y es-tu déjà allé, neveu?
- Hiç oraya gittin mi?
- Vous avez été là-bas?
Hiç oraya gittin mi?
Vous êtes déjà allé à la mer?
Hiç oraya gittin mi, Barb?
Y es-tu déjà allée, Barb?
Hiç oraya gittin mi?
Tu y es déjà allé?
oraya hiç gitmedim 28
hiç gittin mi 17
gittin mi 16
oraya 298
oraya git 101
oraya gidiyorum 49
oraya geliyorum 69
oraya gitmek istemiyorum 20
oraya gidelim 54
oraya koy 38
hiç gittin mi 17
gittin mi 16
oraya 298
oraya git 101
oraya gidiyorum 49
oraya geliyorum 69
oraya gitmek istemiyorum 20
oraya gidelim 54
oraya koy 38
oraya gidemezsin 37
oraya bak 56
oraya gidin 38
oraya gitmeliyiz 19
oraya geç 17
oraya giremezsin 27
oraya gidemem 20
oraya gitme 62
oraya gittim 26
oraya gitmeyin 17
oraya bak 56
oraya gidin 38
oraya gitmeliyiz 19
oraya geç 17
oraya giremezsin 27
oraya gidemem 20
oraya gitme 62
oraya gittim 26
oraya gitmeyin 17