Oğlum mu tradutor Francês
302 parallel translation
- Bunları yazan oğlum mu?
D'Hamlet à Ophélie?
Ağabeyim mi, yoksa oğlum mu?
Mon frère, mon fils?
- Oğlum mu? !
Mon fils?
- Oğlum mu? - Asteğmen Jere Torrey.
- L'enseigne Jere Torrey.
- Benim oğlum mu?
Mon fils? Ton fils.
- Oğlum mu?
- Mon fils?
Bu benim oğlum mu?
Que c'est mon fils?
- Sadece benim oğlum mu sanki?
C'est mon fils, tout à coup?
Oğlum mu? Bak sana anlatayım...
Ecoutez un peu...
Oğlum mu o?
C'est mon fils?
Oğlum mu?
Un fils?
- Oğlum mu? Baba kenara itildi, atıldı, devre dışı bırakıldı, yetkisi alındı.
Le père mis de côté, expulsé, enfermé, exclu.
Bazen ona bakıyorum ve bu gerçekten benim oğlum mu diye soruyorum kendime.
Parfois, je le regarde et me demande s'il est vraiment mon fils.
"Sizi oğlum mu soydu?" diye sormuş.
Elle dit : "Mon fils vous a volé?"
Oğlum mu olacak?
Je vais avoir un garcon?
Oğlum mu olacak?
Un garcon?
Ve şu benim genç oğlum iyi davranıyor mu?
- Mon fils se tient bien?
Oğlum... çok mu kötü?
Fiston... tu as mal?
Oğlum terzi Peter'in kızını hakketmiyor mu? Hayır.
Mon fils ne peut pas épouser la fille du tailleur?
- Hiç duymadım. Marakeş'te olanlar ve oğlum hakkında hiçbir fikriniz yok mu?
Vous ne savez pas ce qui s'est passé à Marrakech?
Oğlum mu?
Mon fils?
Oğlum olarak sadece o aptal Antonio mu vardı?
Que j'ai eu seulement Antonio, cet imbécile, comme fils?
Söyle bana canım söyle benim güzel oğlum benim suçum mu bütün bu olanlar?
C'est ma faute, dis?
Yeterince çok uyudun mu oğlum?
As-tu bien dormi, mon fils?
Silahin yok mu, oglum?
Tu n'as pas d'arme, mon garçon?
- Mark, birşey duydun mu? - Ne oldu oğlum?
Brutus, viens ici.
Oglum, beni hayatta yenemezsin, ancak ugrasir durursun, duydun mu?
Tu ne me battras jamais, mais essaie toujours.
Oğlum, inancın var mı, yok mu?
Mon fils, vous avez la foi, n'est-ce pas?
- Oğlum mu?
Mon fils?
Oğlum, bu sadece bana yaramayacak! Tabi, ben senin işçinim. Ama herşey baban için unuttun mu?
Je bosse pas pour moi, là, fils, mais pour ton père.
Ne bekliyordun? "Hoşgeldin, oğlum." mu?
Tu t'attendais à quoi? "Bienvenue, fiston."
Arkana dikkat et oğlum, duydun mu?
Regarde bien derrière toi, d'accord?
Oğlum Tom mu?
Mon fils, Tom?
Aziz Antonio'mu bana ver oğlum.
Donne-le moi!
Hayal gücün çok mu gelişmiş senin, oğlum?
Tu as vraiment trop d'imagination, mon gars.
Söyle oğlum, mektup mu alacağım? Evden mi ha?
Est-ce que j'aurai une lettre de ma famille?
- Şevket'le konuştun mu oğlum?
Tu as parlé à Shevket?
- Hey, oğlum, sakin ol, olur mu?
- Hé, du calme, d'accord?
Ondan uzak dur oğlum. Duydun mu?
N'y touche pas, tu m'entends?
Su gidiyor mu oğlum?
Est-ce que ça passe?
Oğlum Brady'i gören oldu mu?
Quelqu'un a-t-il vu mon fils Brady?
- O benim oğlum mu?
Ne regarde pas!
Oğlum, ablanı bu sapanla vurdun mu?
T'es-tu servi de ton lance-pierre?
- Buldun mu, seni rapor edeceğim, oğlum.
- Je vais le signaler au chef.
Doğru mu, oğlum?
Exact fils?
Oğlum çalışıyor mu?
Mon fils travaille?
Polisin söylediğine göre... oğlum kaza anında ölmüş. Bu doğru mu?
Selon la police... mon fils est mort sur le coup.
- Ama oğlum göstermemi istemiyor. - Siyanür yok mu?
J'ai besoin de cyanure.
Oldu mu, oğlum?
Hein, fiston?
- Oğlum! - Oğlun mu?
- Il a dû voir la voiture
Arabayı geri götürmen gerekmiyor mu sence, oğlum?
Tu ne vas pas rendre la voiture?
murray 151
mutlu yıllar 555
mullet 22
müsait misin 44
musashi 31
mükemmel 2580
mullen 21
murph 40
murdock 227
murdoch 26
mutlu yıllar 555
mullet 22
müsait misin 44
musashi 31
mükemmel 2580
mullen 21
murph 40
murdock 227
murdoch 26
mueller 30
muhteşem 1010
mutluluklar dilerim 16
muriel 143
mutlu ol 66
müdür 145
mümkün 194
müthiş 502
mutlu günler 26
mutlu 183
muhteşem 1010
mutluluklar dilerim 16
muriel 143
mutlu ol 66
müdür 145
mümkün 194
müthiş 502
mutlu günler 26
mutlu 183