English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ P ] / Pardon efendim

Pardon efendim tradutor Francês

2,847 parallel translation
Pembe fular değil. Maviyi al! - Pardon efendim.
Pas la ceinture rose, la bleue.
Pardon efendim. selam
Excusez-moi monsieur. Bonjour.
- Efendim?
- Pardon?
Efendim...
- Pardon?
Efendim?
Sérieusement? - Pardon?
- Efendim?
Pardon?
- Efendim?
Pardon? Allez.
Efendim, benim yüzümden bir kalp krizi daha mı geçireceğini söyledin?
Pardon, est-ce que vous venez de dire que je vais vous causer une crise cardiaque? Moi?
Efendim?
Pardon?
Üzgünüm, efendim, size birkaç soru sormam gerek, tamam mı?
Pardon, je dois vous poser quelques questions, vous voulez bien?
- Efendim?
- Pardon? - Bon.
Özür dilerim, efendim.
- Pardon.
Efendim?
- Pardon?
Özür dilerim, efendim.
- Pardon, ma mère.
Özür dilerim, efendim.
Pardon, maître.
- Efendim? - Yok bir şey.
Pardon?
- Evet efendim.
- Pardon.
Affedersiniz efendim?
Pardon Monsieur, je suis le Dr Lawson.
Efendim?
Je vous demande pardon?
- Efendim? - Sen...?
Pardon?
- Affedersiniz, efendim. - Tamam, tamam.
Pardon, monsieur.
Affedersiniz, efendim?
Pardon, monsieur?
- Efendim?
- Pardon? - Quoi?
Efendim?
- Pardon? - Non, pas toi.
- Affedersiniz Efendim.
- Je vous demande pardon?
Efendim?
Je te demande pardon?
Müsaadenizle efendim.
Pardon, mon Éminence.
- Nasıl efendim?
- Pardon, monsieur?
Pardon, efendim?
- Pardon, Monsieur? - Hmm?
- Ne... - Efendim?
Pardon?
Pardon, efendim.
Désolé, monsieur.
Üzgünüm efendim hoparlörü kapatmalıyım, sözlerinizi ben aktaracağım, ama şu an bunun pek de hoşunuza gideceğini sanmıyorum.
Je vous demande pardon, je vais devoir enlever le haut-parleur. Je continuerai à faire part de vos propos à nos...
- Efendim?
- que je le croyais. - Pardon?
Affedersiniz efendim.
Pardon, monsieur.
- Anlayamadım efendim? Âile meselesi.
- Pardon, monsieur?
Affedin, efendim.
Pardon, maîtresse.
Özür dilerim, efendim.
Pardon de vous déranger, Monsieur.
- Efendim?
- Pardon? - dégagez.
Pardon, bunları ne yapalım efendim?
Excusez moi, sir, que devons nous faire de ca?
Rahatsız ettiğimiz için özür dileriz efendim.
Pardon de vous déranger, monsieur.
Affedersiniz, efendim. Kendisi masada duramaz.
Pardon, mais elle ne peut pas être à la table.
- Efendim?
Je vous demande pardon?
Özür dilerim, efendim.
Pardon. Pardon, chef.
Özür dilerim, efendim.
Pardon, chef.
Affedersiniz, efendim?
Pardon, Monsieur?
Affedersiniz, efendim. Sisteminize girmem gerekiyor. Ne için?
Pardon, monsieur, je dois accéder à votre ordinateur.
- Efendim?
- Pardon!
Affedersiniz, efendim, ama... Burası yıllardır sizin zamanınızdaki gibi değil.
Je vous demande pardon, monsieur, mais ce n'est plus votre temps depuis des années.
- Affedersiniz, efendim.
Je vous demande pardon, monsieur.
Bunu söylediğim için bağışlayın efendim ama neden onları hâlâ kapatmadığımızı anlamıyorum.
Pardon de demander, monsieur. Pourquoi ne les a-t-on pas encore capturés?
Üzgünüm efendim.
Pardon...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]