Peki bu tradutor Francês
13,932 parallel translation
Peki bu kehanetin yazarının sen olmadığını nereden bileceğim?
Et comment puis-je savoir que tu n'es pas l'auteur de cette prophétie?
Peki bu kameralar niye burada?
Pourquoi toutes ces caméras?
- Peki bu yasadışı mı oluyor?
Alors... c'est illégal?
Peki bu kim?
Et qui est-ce?
Peki bu ne demek oluyor?
Et qu'est ce que ca veut dire?
Peki bu şeyler ne?
Et ça?
- Peki bu oyuncağı yapabilir miydi?
Oui, mais pourrait-il construire un mobile pour bébé?
- Peki bu ne tam olarak?
C'est quoi exactement?
Peki bu sürtük kim?
Beurk. Ok, c'est qui cette garce?
Peki bu sabah neden evini havaya uçurdu?
Pourquoi faire exploser sa propre maison ce matin?
Peki bu numaraların anlamı ne?
Alors que veulent dire ces chiffres?
Peki bu ne? Korkuluktaki?
Et qu'est-ce que c'est... dans les escaliers?
Peki bu neden hiç yeterli olmuyor?
Alors pourquoi est ce que ça n'as jamais été assez?
Peki bu neden hiç yeterli olmuyor?
Alors, pourquoi ça n'a jamais suffi?
Peki bu asla olmayacak.
Ça va jamais arriver.
Peki öyleyse, bu kararı kim vermiş?
Qui a pris la décision?
Neden bu kadar zormuş peki?
Pourquoi difficile?
- Tamam, peki, bu sonuncusuydu.
C'était le dernier.
Peki ya bu konuda centilmence davransaydım?
Et si j'étais encore galant?
Neymiş peki görmeni istemedikleri bu şey?
Et c'est quoi cette chose qu'ils ne veulent pas que tu voies?
Neymiş peki görmeni istemedikleri bu şey?
Et c'est quoi, ce que tu ne dois pas voir?
Nasıl oldu bu peki?
Ă a s'est passé comment, exactement?
Bu ne peki?
Qu'est-ce que c'est?
Peki neden bu şeye üye olalım?
Pourquoi on te rejoindrait?
Bu şey ne yapacak peki?
Et qu'est-ce que cette chose va faire?
Peki, güvenlikler için bir gözün dışarıda olsun çünkü bu kariyerim için hiç iyi gözükmez.
Très bien, garde un oeil pour les agents de sécurité, parce que ça ne ferait pas de bien à ma carrière.
Peki, bu adam var. O belki bir wee biraz daha büyük, Stefan'ın yapı hakkında Biraz daha keskin, saç daha az yükseklik.
Eh bien, il ya ce gars. Il est sur la construction de Stefan, peut-être un tout petit peu plus grand, peu plus ciselé, moins de hauteur sur les cheveux.
- Ya sen? Peki, bu dünyada olmuştur 160 birkaç yıl için ve gördüğüm
- Qu'en pensez-vous? Eh bien, je suis sur cette terre pour 160 et quelques années, et je l'ai vu le monde à 30.000 pieds.
Peki, bu arada...
Eh bien, en attendant...
Peki o zaman karşılık olarak belki bu konuda annene biraz tavsiye verebilirsin.
Alors tu peux peut-être offrir à ta mère un petit conseil en retour.
Peki ne öneriyorsun Marcel, bu sefil iblisi öylece teslim edeyim ve arkasından boş boş bakayım mı?
Alors Que suggérez-vous ici, Marcel, Je donne simplement plus de ce démon malheureux et rester les bras croisés comme vous le libérer?
Peki. Bu hiç hoşuma gitmiyor Nick.
Je n'aime pas ça, Nick.
- Bu ne demek peki?
Ça veut dire quoi?
Peki ya bu kişiyi aynı ülkede veya aynı şehirde bulma olasılığın kaç?
Et si cette personne n'habitait pas le même pays? Ou la même ville?
Evet, peki beni bu kadar değerli kılan şey ne?
Qu'est-ce qui me donne autant de valeur à vos yeux de toute façon?
Bu konuda ne yapmayı öneriyorsun peki?
Qu'est-ce que tu suggères de faire?
- Peki ya Merlin'in mesajı? Bu "Nimue" denen kişinin, Karanlık Olan'ı durdurmakta anahtar kişi olduğunu söyledi.
Il a dit que "Nimue" est la clé pour arrêter le ténébreux.
Oh, peki ya bu?
Qu'en dites vous?
Bu Gibson denen herif kim peki?
Qui est ce Gibson?
Peki, sence bu hayalindeki adam kimdi?
Qui penses-tu qu'il était l'homme dans mes rêves?
Peki, sence bu hayalindeki adam kimdi?
Qui pensez-vous qu'il était, l'homme dans mes rêves?
Peki ya bu yeni insanlar ne olacak?
Et ces nouvelles personnes?
Peki, film yüzünden mi bu kadar öfkelisin?
C'est à cause de ce film que vous en voulez à tout le monde?
- Peki en güvenli yol bu mu Leofric?
- Et qui est la plus sûre passe, Leofric?
Peki ya sana bunu bu yüzden söylemediysem?
Et si ce n'est pas la raison pour laquelle je vous ai dit tout ça?
- Peki ya bu? - Hayır.
Et pour celle-ci?
- Güvenli. - Peki nerede bu adam?
Alors, où il est?
Peki, kendi stüdyon. Demek istediğim, bu, bu muhteşem bir fikir. Şuana kadar eleman arayışı yaptın mı?
Votre propre studio, c'est une idée géniale.
Peki, um, diyetin hakkında ne diyordun ona dönelim, - çünkü bu, bu etkileyiciydi. - Oh, evet.
Reviens à ce que tu disais concernant ton régime, car c'était fascinant.
Peki, demek istediğim, kaç yaşında olduğuna da bağlı, teknik olarak bu kanuna göre biraz tecavüz.
Ça dépend de l'age que tu avais, Ça ressemble à du détournement de mineur.
- Bu olağandışı mı peki?
- Ce n'est pas inhabituel?
peki bu kim 24
peki bu ne 35
peki buna ne dersin 19
buddy 296
burger 17
butt 27
bu ne 1749
buster 93
bush 29
bunny 148
peki bu ne 35
peki buna ne dersin 19
buddy 296
burger 17
butt 27
bu ne 1749
buster 93
bush 29
bunny 148