Reis tradutor Francês
855 parallel translation
- Reis sana dostumsun diyor.
Vous voilà l'ami du chef.
- Bligh, sen gemide reis ben adada reis. Byam geliyor.
Bligh, tu es chef sur ce bateau... mais je suis chef sur l'île.
İşte karşınızda Temel Reis.
Voilà Popeye le Marin!
Sen Şikago'dan Los Angeles'a 39 saatte koşan reis misin?
Êtes-vous le chef qui court de Chicago à Los Angeles en 39 heures?
Reis, suskun soluk benizliden hoşlandı.
Chef aime visage pâle qui se tait.
Reis senden de hoşlandı.
Chef comme toi, aussi.
- Tamam, reis geliyoruz!
- Oui, on arrive.
- Ne oldu reis, Boss?
- Alors?
- Tamam reis, Ama bence mecbur —
- Soyez prudent.
Sen iyi misin, reis?
Ça va, patron?
Reis onu hakladı.
Le patron l'a étendu raide.
Mike, bundan sonra, Bay Cordova sana derse ki, "Temel Reis'i Kral Lear..." "... rolünde sahneye çıkaracağım ", ona inan.
Si après ça, Cordova vous dit qu'il a engagé Tallulah pour "Little Eva", croyez-le.
Apaçilerle süvari birliği arasında süren savaş 1872 yılında büyük reis Cochisenin emri ile son buldu.
C'est en 1872 que prit fin le conflit entre la cavalerie américaine et les Apaches que commandait Cochise.
Taza, büyük oğlum, bundan böyle reis sen olacaksın.
Taza... mon fils aîné, conduis les Chiricahuas comme je l'ai fait.
Sana daha önemli bir haberim var : Büyük Reis Cochise öldü.
Cochise est mort.
Reis Cochise öldü yerine de doğal olarak büyük oğlu geçti. Taza.
Mais son fils aîné lui a succédé.
- Reis Cochise öldü.
Cochise est mort.
- Reis sinirleniyor.
Mon patron s'énervait.
Reis kimseyi öldürmedi... henüz!
Mon patron n'a tué personne.
Reis çocukları ve köpekleri öldürmez.
Mon patron ne descend ni les gosses ni les chiens.
Babam kral, büyük reis, amcam adanın büyük din adamı.
Mon père roi, grand chef, mon oncle grand prêtre des Îles.
Reis Bey, aklınız almaz.
J'espère être nommé à Paris, après.
- O kadar kolay değil. Reis Bey, bir kaza olmuş.
Y a les honnêtes gens, établis.
Günaydın Reis Bey.
- Pas si facile.
Olur mu, Reis Bey? Bu kadın size hakaret etti.
Tous les hommes sont des cochons!
Reis Beyle zıtlaşmak istemem ama bu kadın umuma açık yolda suç işledi.
Eh bien regardez-la! Regardez la putain!
Reis Bey, Müfettiş Javert sizi görmek istiyor.
Je m'absente 4 ou 5 jours.
Reis Bey, gerçeğe gerçek.
- J'étais sûr.
Reis Bey, görevden almanızı hatırlatırım.
- Vous êtes sûr? - Sûr.
Günaydın Reis Bey. Günaydın Madam Devos.
Je reconnais son pas.
Artık Reis Bey yok.
J'ai même très faim.
- Bizi çölde öldürmek için mi? Kendini üzerimize... Reis etmek istiyorsun.
- pour nous tuer dans le désert... si ce n'est parce que Tu as tout pouvoir sur nous.
"Reis etmek istiyorsun." Amin.
Tout pouvoir sur nous!
Nereye gidiyorsun reis?
Où vas-tu, l'Indien?
Karşısında 89 kiloyla... eski ağır sıklet boksörlerden Büyük Reis Dağ Rivera.
Son adversaire, 89 kilos à la pesée, ancien boxeur de la catégorie poids lourds, chef Mountain Rivera.
Çünkü reis o. Ve sen de buradaki en güzel kadınsın.
Car c'est le chef, et tu es la plus belle des femmes.
Eğer sözlerim kalplerinize ulaşmıyorsa, içinizden yeni bir reis seçmek
Si mes paroles ne vous plaisent pas, alors c'est votre droit.
Reis Vahşi At, Natani Jackson.
Le chef Cheval Sauvage, Natani Jackson.
Sana söylediklerimi, gayet net hatırlıyorum, reis. Bu yıl başlayan, Koza pazarı benim kontrolüm altında.
Il fallait me confier le marché comme je te l'avais demandé.
Reis Takechi bunu öğrenirse...
Si Maître Takechi l'apprenait...
Temel Reis hangisi acaba.
L'un d'eux ne peut pas l'être.
Temel Reis'in karısı Safinaz'a.
Olive, la femme de Popeye.
Reis onu görmek istiyor.
Mon patron veut le voir.
Sayın Reis, gelir gelmez kendimi tanıtayım dedim.
- Ca va, merci.
Demek Reis Bey sizsiniz ha?
Ils jetteront ma Cosette dehors.
Reis Bey.
- Ne soyez pas trop sévère, ma soeur.
Olur, Reis Bey.
M. Thénardier réclame encore 500 F.
Reis Bey, bir kabahat işlendi.
La voiture sera prête à l'heure convenue.
- Javert! - Reis Bey?
- Mais non, vous avez cru faire votre devoir, je vous garde.
- Haydi. - Reis Bey!
- Je n'ai plus mal du tout.
- Reis Bey! Artık Reis Bey yok. - Bu doğru mu?
Le soir même, la servante de M. Madeleine.