Roxane tradutor Francês
79 parallel translation
Roxanne nerede?
Et où est Roxane?
Magdeleine Robin yani Roxane.
Magdeleine Robin dite Roxane.
Richelieu'nun yeğenidir karısı bu üzgün beyle evlendirmek istiyor Roxane'ı.
A la nièce de Richelieu et il désire faire épouser Roxane à ce bien triste Sire.
Roxane istemiyor ama de Guiche güçlü.
Roxane n'en veut pas, mais de Guiche est puissant.
- Evet, Roxane.
- Oui, Roxane.
Ama bu akşam Roxane da izledi düellonu.
Mais Roxane, ce soir, elle-même a suivi ton duel.
Roxane bu ne kutsanmış bir an.
Roxane c'est instant et un instant béni.
Kısa etekli Roxane'ın adı Madeleine'di.
Roxane, en jupons courts s'appelait Madeleine.
- Roxane ile konuştun mu?
- Rien. Roxane t'a parlé?
Roxane'ın! - Tanrım!
Mais de Roxane!
Roxane değerli, titiz ve zarafete düşkündür.
Roxane est précieuse, exigeante, coquette.
Eğer Roxane beğenirse üslubu, kendisi için yazılmış sanacaktır mektubu.
La crédulité de l'amour propre est telle que Roxane croira que c'est écrit pour elle.
Gitmeliyiz.
Roxane!
Ama neden bilmiyorum onu fark ettiğim zaman sebepsiz kaçıyor. Roxane!
Il m'écrit nuit et jour, mais je ne sais pourquoi il s'enfuit sans raison dès que je l'aperçois.
Sizde beni sevseniz böyle. Ne hoş olurdu, Roxane, seviyor musun söyle!
Je serai si content si vous m'aimiez.
Ben krema beklerken, siz bana çorba sunuyorsunuz.
Dites-moi, Roxane, que tu m'aimes! Vous m'offrez du brouet quand j'espérais des crèmes!
- Ne yüce ruhu vardı...
Un esprit sublime... - Oui, Roxane.
- Evet, Roxane. ... duyguları ne derin, ne saf bir ruhu vardı.
... un coeur profond, inconnu du profane, une âme pure?
Elveda, Roxane!
Adieu.
- "Roxane, elveda, ölüyorum."
"Roxane, adieu, je vais mourir..."
- Hayır, Roxane, hayır.
- Non, Roxane, non.
Bayan Roxanne Mazaheri için özel. "
Pour Mme Roxane Mazaheri. "
Ve başkaları da, o kara gözlerinin dışında hiç bir tarafının, hiç bir kimse tarafından görüldüğünü sanmadığım Roxane Rita'ya aşık olduğunu söylediler.
Pourtant, certains disent qu'Alexandre tomba vraiment amoureux. Qui était vraiment Roxane, je doute qu'aucun de nous n'ait su voir plus loin que le fond de ses yeux noirs.
Kızım, Roxane size iyi karılık edecektir.
Ma fille, ma Roxane, elle te fera une bonne épouse.
Sevmenin birçok yolu vardır, Roxane.
Il existe plusieurs manières d'aimer, Roxane.
Kendini ona adamış olmasına rağmen, Roxane'nın çadırına yaptığı ziyaretler, veliahtsız sonuçlanan birinci ve ikinci senenin sonunda, İskender'in gururunda derin bir yara açarak, seyrekleşmeye başlamıştı.
Bien qu'il fut dévoué à Roxane, les visites d'Alexandre dans sa tente diminuèrent et une année, puis deux, passèrent sans qu'il n'y ait de successeur, blessant le grand orgueil d'Alexandre.
Hayır, ondan 6 sene sonra Roxane'yı ve İskender'in imparatorluğun gerçek varisi olan 13 yaşındaki oğlunu zehirleterek, İskender'in son kan bağını da yok etmeyi başardı.
Non, c'était six ans après cela, Cassandre accomplit la destruction totale de la lignée d'Alexandre, quand il empoisonna Roxane et le fils d'Alexandre de 13 ans, véritable héritier de l'empire.
Ama Roxane`de, Olympias gibi sert oynamış ve bazı generaller tarafından destek görmüştü.
Mais Roxane, tout comme Olympias, suivit des règles strictes, soutenue par plusieurs généraux.
Roxanne.
Roxane!
Cyrano de Bergerac gibi. Roxanne'e kur yapmak için Christian'ın kulağına doğru kelimeleri fısıldıyordu.
Un peu comme Cyrano de Bergerac, murmurant des mots d'amour à Christian pour séduire Roxane.
- Roxane buranın güneyinde dolaşırken adam öylece suyun içinde duruyormuş. - Ne?
- Quoi?
Bu saçmalık için zaman yok.
Fais pas chier, Roxane.
Walter. Roxane'yi bırakıp, Theo'la Helena'nın evine gidin.
Walter, tu déposes Roxane, et vous foncez chez Hélène.
Yorgun görünüyorsun. Sorun ne, Roxane?
Qu'est-ce qui ne va pas, Roxane?
- Roxane yok mu?
Roxane? Trop dans le jus.
Kafana kimse silah dayamıyor, Roxane.
Personne ne t oblige, Roxane.
- Roxane konuyu biliyor mu?
Et Roxane, elle est au courant? Pourquoi?
- Roxane'den haber var mı?
Des nouvelles de Roxane? Elle va bien.
Evime, Roxane! Aptal sorularıyla beni kızdırırsa İlişkimizi biter. - Ben gidiyorum!
chez moi, Roxane, me faire chier avec ses questions à la con, tu dégages.
Benim önceliğim dün gece Roxane'i rehin alan adamları bulmak. - Bakanlığa böyle söyleyebilirsiniz.
Ma priorité, c'est de trouver les types qui ont pris Roxane en otage.
Neden kendine dert ediyorsun, Roxane?
Pourquoi tu te fais chier?
Roxane, bu akşam senden mektup bekliyor.
Roxane attend ce soir une lettre de toi.
- Roxane mı gidecek? - Eldiven olarak gidecek.
Ira-t-elle à Roxane?
O benim zihnimin tek efendisidir. - Roxane, çabuk ol!
Il est maître absolu de toute ma pensée.
- Evet!
Roxane, dépêche toi!
- Roxane!
Roxane!
Roxane!
Roxane!
- Roxane mı?
A Roxane?
Roxane.
Roxane.
Roxanne!
Roxane!
Merhaba, Roxane.
Oui, Roxane.