Sabredin tradutor Francês
151 parallel translation
Sabredin, birazdan anlayacaksınız.
- Quel rapport avec nous?
Biraz sabredin, her şey yoluna girecek.
Soyez patients, tout ira bien.
- Lütfen sabredin.
- Soyez patiente.
- Sabredin kraliçem, aldatacak değilim sizi.
Je cite textuellement :
İyileşeceksiniz, biraz daha sabredin.
Encore un peu de courage!
Sabredin, Efendim.
Patience, prince.
- Bir dakika sabredin lütfen.
je vous prie de patienter bien, mon cher
- Sabredin lütfen! Fort Knox bir bankadır. Diğerleri gibi.
Fort Knox est une banque, comme toutes les banques.
Yarın sabaha kadar sabredin. Ana Cadde'de.
Demain matin, dans la rue...
- Sabredin.
- Courage.
Bu, nehri görmek için son şansımız. Köpükleri altımızda hissedinceye kadar sabredin.
C'est notre ultime chance de voir la rivière et de sentir cette eau limpide sur notre peau!
Her zaman dediğim gibi sabredin ve kağıtları karıştırın.
Comme je dis toujours... prends patience et bats tes cartes.
Sabredin.
Chaque chose en son temps.
Her yere telefon ettim cevap veren olmadı. Biraz daha sabredin.
Un peu de patience.
Sabredin biraz!
Ne sois pas si pressé!
Sabredin! Sabredin!
Un moment, un moment!
- Sabredin! Ona biraz zaman verin.
Laissez-lui le temps de macérer.
Sabredin Bay Chiang.
Vous allez voir, M. Chiang.
Ama sabredin Kadim Pistol. Servet güzel bir moraldir.
Excuse-moi, Enseigne Pistolet... la fortune est un excellent symbole.
Sabredin, yeni boyandı heykel daha kurumadı.
Patience! Car la statue est neuve et la couleur encore n'est pas seche
Tamam. Biraz sabredin.
Allons, du calme, je vous prie.
Sabredin Odo, sizi en kısa sürede çıkaracağız oradan.
Odo, nous allons bientôt vous sortir de là.
Sabredin kraliçem, aldatacak değilim sizi.
Un instant! Je vais lire fidèlement.
Siz sabredin hele. - Vakit geldi lordum.
Il le faut bien.
Sabredin kraliçem.
Prenez patience, Madame.
Siz şimdilik sakin olun, sabredin. Bize biraz zaman tanıyın.
Pour l'instant, détendez-vous, concentrez-vous sur...
- Sabredin!
- Arme-toi de patience!
"Ulu'l-azm peygamberleri gibi sabredin."
"Ayez la patience des prophètes résolus."
Endişelenmeyin, sadece ilk yarıya kadar sabredin.
On a jeté un... Mon Dieu, c'est un petit garçon!
Endişelenmeyin, sadece ilk yarıya kadar sabredin.
Attendez la mi-temps et vous verrez.
Lütfen sabredin Lord Foss.
Je vous en prie, Sire Phos.
- Sabredin lordum. - Sabır mı?
- Prenez patience.
Çocuklar sabredin.
Tout ce que vous devez faire, c'est vous accrocher.
Orada ben olabilirdim ; - "Yürü adamım!" - " Gidiyorum, gidiyorum, sabredin.
Il aurait été là : - " Vas-y! - J'y vais, j'y vais. Une minute.
Biraz sabredin.
Reste juste dans le coin.
NOVOCAiNE GiBiDiR. BiRAZ SABREDiN, KESiNLiKLER iSE YARAYACAKTIR. OTOBUSTE GORUSURUZ.
Avec du temps, ça marche toujours.
Biraz sabredin lütfen, olur mu?
Soyez patiente, d'accord?
O yüzden biraz sabredin.
Attendez une minute.
- Hala deliklerden su gelmiyor. - Sabredin biraz.
Il n'y a rien qui coule.
Sabredin biraz!
Silence!
Biraz daha sabredin.
J'ai ce que beters. Encore aussi toleres.
Biraz daha sabredin.
Encore un peu de patience!
Lütfen sabredin ve kendiniz karar verin.
Veuillez m'écouter avant de décider.
- Sabredin biraz.
- Soyez patient.
Sabredin.
Attends une minute, l'ami!
Sabredin.
Patience.
Biraz sabredin bayan.
Mais attendez!
Sabredin.
Soyez patient.
Yarına kadar sabredin!
Vous verrez, demain.
Lütfen ders bitene kadar sabredin.
Enroulez-la dans un torchon.
Sabredin majesteleri.
Retournez vous asseoir, Majesté.