Saklanıyor tradutor Francês
1,422 parallel translation
Ailemiz saklanıyor.
Nous vivons incognito.
Ne zaman ters bir rüzgar esse, herkes koşup oraya saklanıyor.
Au premier vent mauvais, tout le monde s'y réfugie.
Benim Miloş'um nerede saklanıyor?
Où mon Milos a-t-il pu se fourrer?
Ölmedi. Saklanıyor.
Elle n'est pas morte, elle se cache.
O zaman aklını kaçırmış olabilir. Ya da kürek cezasından kaçmak için saklanıyor.
- Il a perdu la boussole, ou il se cache pour pas aller au bagne.
O korkak tanrısının arkasına saklanıyor!
Caché derrière son dieu efféminé!
Hayır, sadece askerlerden saklanıyor.
Il s'est juste caché. Vous avez vu tous ces soldats!
Nerede saklanıyor?
Oû il se planque?
Arkada saklanıyor, sarhoş. Eminim kolayca halledersiniz.
Elle se cache dans les toilettes et elle est ivre.
Gardroba ya da yatağın altına mı saklanıyor?
Caché dans le placard, sous le lit?
Charlie ve aile hariç, çünkü çölde saklanıyor olacaklar.
Sauf Charlie et sa famille, qui seront cachés dans le désert.
Bu esnada, biz, sen ve ben çöldeki dipsiz kuyuda saklanıyor olacağız.
Pendant ce temps, nous serons cachés sagement dans le désert.
Bu olaylardan 30 yıl sonra bile "Kurt" ETA'nın ölüm listesinde olmasına rağmen yeni kimliği ile hâlâ saklanıyor.
Trente ans après ces événements, "le Loup", protégé par une nouvelle identité, est toujours condamné à mort par l'ETA.
- Suratına bakılırsa, saklanıyor olmalılar.
Vu la face du petit, j'imagine qu'ils se cachent.
Makesa ismindeki Tutsi hamamböceklerinin reisi Kabulla - 4'de saklanıyor... ve onun hamamböcekleri...
Le sale juge tutsi, Makesa, se cache au 4... Eteignez cette radio.
Senin tatlın burada saklanıyor.
Votre dulcinée est ici.
Saklanıyor musun?
On se cache?
Gerçekten hastane de bir yerler de saklanıyor mu?
Qu'il se traîne quelque part?
Soruyorum, çünkü saklanıyor olabilir.
- Il a pu se cacher. - Se cacher?
Saklanıyor mu? Evet saklanıyor.
Oui, se cacher.
O etrafta geziniyor ve az önce baktığımız yerlerde saklanıyor olabilir.
Il peut même se déplacer et se cacher là où vous avez déjà vérifié.
Bir yerlerde saklanıyor olabilir kapıların ardına da bak.
Regardez derrière les portes, il peut être n'importe où.
O nerede saklanıyor?
Qui était-ce?
İşte orada... orada saklanıyor!
Là il se cache là!
- Amerikalılar saklanıyor olabilirler.
- Les Américains peuvent se cacher.
Tavan arasında saklanıyor.
Il se cache dans le grenier.
Ne şimdi saklanıyor?
Qu'est-ce qu'il nous cache?
Saklanıyor da sayılmaz pek.
Il n'est pas vraiment caché.
- Saklanıyor herhalde.
- Il est comme séquestré.
Dan'i hasta etmek yerine beynine gidip saklanıyor. Zaman ayarlı bomba gibi.
Au lieu d'avoir une éruption et de la température, le virus se fixe sur le cerveau de Dan et se cache... comme une bombe à retardement...
Babam ofisinde saklanıyor.
Papa se cache dans son bureau.
Bu karavanlardan birinde saklanıyor olmalılar.
Ils doivent être cachés dans l'un de ces camping-cars.
- Kimden saklanıyor...
- Il se cachait de- -
Greg babamdan saklanıyor.
Greg se cache de mon papa.
Anne Frank tavan arasında saklanıyor olsaydı... "Sevgili Günlük" den başka birşey yazamazdı.
Si Anne Frank s'était cachée dans ton grenier, elle n'aurait eu le temps d'écrire que "Cher journal".
Bir yerde mi saklanıyor?
Zach est là? Il se cache quelque part?
Çok iyi saklanıyor.
II est imbattable en cachettes.
Niye saklanıyor?
C'est un jeu?
Fotoğrafı motellere göster. - Belki orada saklanıyor.
Montre le portrait de Mogshot aux hôtels du coin, au cas où ils l'auraient vu.
Eski sevgilisinin evinde mi saklanıyor?
Elle se cache chez son ex-petit ami?
Hayır saklanıyor.
Non, il se cache.
Dinle, Tony saklanıyor.
Tony est en cavale.
Dünya üzerinde kaç hükümet bundan haberdar, bilmiyorum, ama bildiğim birşey var ki, kandırıldık ve gerçek saklanıyor.
Je ne sais pas combien de gouvernements sont impliqués, mais je sais qu'on nous a menti et que la vérité nous est dissimulée.
- Çoğu da saklanıyor olabilir, yaklaşmamızı bekliyorlardır.
Et nous ne savons pas combien se cachent dans les environs, attendant notre approche.
Eğer öyleyse, suçlu olmadığı halde neden saklanıyor?
Alors, pourquoi se cache-t-elle si elle n'est pas coupable?
Kapıyı bacayı kitleyip saklanıyor.
Attends d'être chez toi, pour ce genre de choses.
Utapau sisteminde saklanıyor.
Il se cache dans le système d'Utapau.
Saklanıyor.
Elle se cache.
Düşman her yerde saklanıyor olabilir!
Préparez-vous au combat de rue. L'ennemi se cache peut-être à Puerto Argentino.
Herhangi bir yerde saklanıyor olabilir, herkesi tanır o.
Il peut se cacher partout. Il connaît tout le monde.
Şu an saklanıyor.
Il est sous haute protection.
saklanıyorum 16
saklanıyor musun 18
sakla 24
sakla onu 19
saklan 141
sakladım 23
saklanın 104
saklayacak bir şeyim yok 31
saklanıyor musun 18
sakla 24
sakla onu 19
saklan 141
sakladım 23
saklanın 104
saklayacak bir şeyim yok 31