English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ S ] / Sana aşığım

Sana aşığım tradutor Francês

1,363 parallel translation
Seninle karşılaştığımdan beri sana aşığım. ama bugüne kadar, bunu gerçekten hissetmek için kendime izin vermezdim.
Je t'ai aimé depuis notre rencontre... mais je ne m'autorisais pas à le ressentir jusqu'à aujourd'hui.
Sanırım, sana aşığım.
Je crois que je suis amoureux.
Ama şimdi sana aşığım.
Mais c'est toi que j'aime maintenant.
- Evet? Küçüklüğümden beri sana aşığım.
J'ai le béguin pour toi depuis que je suis petite.
Sana aşığım.
Je t'aime.
İçimdeki hislerin hiç farkında değildim ama galiba sana aşığım...
Je n'ai jamais été consciente de cet étrange sentiment... en moi... mais... je crois que je suis amoureuse de toi...
! Ben sana aşığım!
Je suis amoureux de toi!
Sana aşığım Chloe.
Je t'aime, Chloé.
Hayır, çünkü ben sana aşığım.
C'est que, moi, je suis amoureux de toi.
Rebecca, biliyor musun! Seni gördüğüm ilk andan beri sana aşığım.
Je t'aime depuis que je t'ai rencontrée.
Şimdi ise sana aşığım. Buna ihtiyacım yok.
Maintenant, je suis amoureux de toi.
Belki filmlerdeki ya da kitaplardaki gibi gösteremiyorum bunu ama seviyorum. Sana aşığım!
Peut-être que je ne le montre pas mais j'ai de l'amour à donner!
Bu benim için kötü, çünkü ben sana aşığım.
Ce qui n'est pas rigolo pour moi, parce que je suis très amoureux de toi!
Sana aşığım Francesca.
Je suis amoureux de vous.
Sana öylesine aşığım ki.
Je t'aime tant.
- Marion'un sana anlatmasını istediğin ama onun anlatamadığı.
Quelle histoire? Tu m'as dit que tu as demandé à Marion de te dire... mais elle ne peut pas le supporter.
Öyle aşığım ki sana
Je suis si amoureux de toi
Sana niye bu kadar aşığım?
Je suis si amoureux de toi
O kadar aşığım ki sana, aşkım
Si amoureux de toi mon amour
O kadar aşığım ki sana, aşkım
Si amoureux de toi mon amour je suis
Hayır ben sana aldığımız ve senin çarptığın 3 arabaya üzülüyorum.
Non, ce qui me peine, c'est les 3 voitures que tu as bousillées.
Sana şu anda o kadar aşığım ki.
Je suis amoureux!
Ey sevgili, en sevgili, sana delicesine aşığım.
Oh, mon amour, tant aimé, doucement Ton image m'a envahie
Ey sevgili, en sevgili, sana delicesine aşığım.
Oh, mon amour, tant aimé, doucement, Ton image m'a envahie
Ama sana aşık olduktan sonra, her sabah uyandığımda, "Bugün söyleyeceğim dedim," ama asla bir şey söyleyemedim...
Mais, depuis que je t'aime, chaque matin je m'apprête à tout te dire sans le faire.
Sana akşam yemeği ısmarladığımı ne çabuk unuttun?
Tu as oublié l'époque où je t'invitais à dîner.
Sana ne gördüğünü sormamaya kararlıydım, tanıştığımızda, ruhuma baktığında.
J'avais décidé de pas te demander ce que tu as vu dans mon âme, quand on s'est connus. Mais je veux savoir.
Yeo-min, yaptığın için sana minnettarım.
Yeo-min, merci pour ce que tu as fait aujourd'hui.
İşlemeni aldığım sıradaki sevincim, sana hiçbir şey ifade etmiyor mu?
J'étais tellement heureuse des broderies que t'as faites pour moi. Est-ce que ça ne compte pas pour toi?
Sana sünnetten kaçtığımızı söylemişler.
On nous a dit que tu as refusé de faire couper ta fille.
Benim için yaptıkların sana diğer Lily'yi hatırlattığım için değil, doğru mu?
Tout ce que tu as fait pour moi, c'est parce que je te rappelle l'autre Lily?
Asıl anlamadığım bunun Irina'ya ne faydası olduğu. Ya da sana?
Ce que je ne comprends pas, c'est ce que vous en tirerez, Irina et vous.
Bana yaşattığın onca şeyden sonra sana güveneyim mi?
Comment te faire confiance après ce que tu m'as fait subir?
Beni aldattığını biliyorum ve bu sana düzgün bir erkeğe ve onun seslendirdiği "Love is in the Air" CD'sine patladı.
" Je sais que tu m'as trompé, et du coup, tu vas perdre un beau gars
Derdimi sana anlatmadığımı söylüyorsun ama söyleyecek bir derdim yok.
Tu m'as déjà dit que je ne me confiais pas, - et il n'y a rien à confier.
Sorun da bu zaten.. Benden yasalara ve mantığıma karşı gelmemi ve sana güvenmemi istediğin zamanlar oldu Johnny.
Il y a eu des fois, Johnny, où tu m'as demandé d'ignorer la loi, d'ignorer mes propres instincts et de te faire confiance.
Sana bir çizimci ayarlayacağım, tutukladığımı söylediğin bu iki serserinin resimlerini çıkartmaya çalışalım.
C'est tout ce que j'ai vu. Nous devons continuer pour savoir ce que tu as vu.
Sana o kadar aşığım ki.
Je suis si amoureux de toi!
Sana deliler gibi aşığım. Sensiz yaşayamıyorum, Haydi hayatımızın sonuna kadar birlikte yaşayalım.
Je ne peux pas vivre sans toi, on doit passer le reste de notre vie ensemble.
Sana hayatımdaki en önemli şeyi emanet ettim ve sen beni hayâl kırıklığına uğrattın.. ... hem de tam bazı şeyleri yakaladığımızı düşündüğüm anda.
Je t'ai quitté avec la chose la plus importante de ma vie et tu m'as laissé tombée au moment où je pensais vraiment qu'il se passait un truc entre nous.
Yani insanları tanımadan, bilmeden ten renkleri yüzünden yargılamamamız gerektiğini söyleyen kişi sendin, ve ben sana gelip herşeyi nasıl söyleyebiliyorum çünkü senin katlanamadığın tek şey yalan söylemem yada dürüst olmamam, değil mi?
Tu m'as toujours dit qu'il ne fallait pas juger la couleur de la peau, ni faire de conclusions hâtives, et que je pouvais toujours tout te dire parce que la seule chose que tu n'acceptais pas était le mensonge.
Sana sıcak çikolata yaparım, Utanç dolabında beklerken ve ne yaptığını düşünürken.
Je te ferai un chocolat chaud, pendant que tu rangeras ta honte au placard pour pouvoir repenser à ce que tu as fait.
Sana inanamıyorum Donna, Benim beceremediğimi söyledin ve şu yaptığına bak.
Tu es incroyable, Donna. Tu m'accuses et regarde ce que tu as fait.
Ve sen bana ölmüş olan oğlunu anlattığında ben sana 38 santimlik alet hakkında fıkra anlattım.
Tu m'as parlé de ton fils et j'ai sorti une blague.
Bak sana neredeyse aşığım.
Je t'aime presque.
Aşık mı olduğunu yoksa sana büyü mü yaptığını. Bunu bilemezsin.
Si on l'aime ou si elle nous a jeté un sort.
Sana aldığım saç kremini kullandın mı?
Tu as utilisé mon après-shampoing?
Bunu sana yaptığım için çok şanslısın.
Tu as de la chance que je fasse ça pour toi.
Aldığın şeyi geri getirmen için sana kariyerim adına yalvarıyorum.
Je te supplie, en égard à ma carrière, de me rendre ce que tu m'as pris.
ama annen haklı sana uçak kiraladığımı ona söylemelisin?
Tu ne lui as pas dit que je louais un avion pour toi, n'est-ce pas?
Sana hala aşığım.
Je t'aime toujours autant.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]