Sana da tradutor Francês
17,285 parallel translation
- İyi eğlenceler, koca oğlan. Sana da.
- Amuse-toi mon grand.
Ağabeyinin meclisten önce ortadan kaybolması sana da tuhaf gelmiyor mu?
N'est ce pas pratique que ton frère meure la veille de l'assemblée?
Sana da haklarını okudum.
Je t'ai lu tes droits.
Sana da!
Toi aussi.
Sana da bir şeyler hazırlayayım mı?
Je t'aurai préparé quelque chose...
- Monty sana da bulaştırmış.
Monty déteint sur toi.
- Bosa sana da birini andırmıyor mu?
Bosa ne te fait penser à personne? A Angelina Jolie?
Belki sana da kısaca "Birbir" demeliyiz.
On pourrait t'appeler "Elfe". Ce sera ton surnom.
Sana da polise söylediğimi söyledim.
Je vais te dire comme aux flics.
- Sana da garip gelmiyor mu?
- Tu ne trouves pas ça bizarre?
- Sana da.
- Vous aussi.
- Sana da günaydın.
- Bonjour.
Sana da...
Et pour toi...
Yeni gelen kızlarıma söylediklerimi izin ver sana da söyleyeyim.
Laisse-moi te dire ce que je dis à mes filles.
- Pekâlâ Jared bir gün sana da iş olarak ne ayarlayabileceğimizi bulmamız lazım.
On a un jour pour te trouver un boulot.
Sana da aynısını yapmanı tavsiye ederim.
Tu devrais faire pareil.
- İyi geceler. - Sana da.
Bonne nuit, petite sœur.
Sana da kardeşim.
À toi aussi, bro.
- Sana da selam.
Hey, toi-même.
- Hadi canım, sana da mı anlattı?
Non, il vous a balancé cette merde à vous aussi?
Kapıyı aç da sana yardım edeyim.
Ouvre la porte et laisse-moi t'aider.
Fransa'da ne öğrettiler sana?
Qu'est-ce qu'ils vous enseignent en France de toute façon?
- Sana da.
- Toi aussi.
Bu da hizmetinin karşılı olarak Peterson Wyatt'ın sana sunduğu teklif.
Voici... les détails exacts... de notre offre.
Sonra da sana mı geldi?
Donc elle est venue te voir?
Sana yardım etmeye bekleyen kimseyi göremiyorum da ondan.
Il y a pas foule pour te donner un coup de main.
Sana bir tekerlekli sandalye bulayım da eve gidelim, tamam mı?
Vous étiez là aussi.
O zamanlar o da farkında değildi, ama kafayı sana takmıştı.
Je crois qu'il ne le savait pas à cette époque, mais il était obsédé par toi.
Demek istediğim sen çok güçlü bir iradeye sahipsin. Edward ne kadar tatlı olsa da sana göre güçsüz biri.
Ce que je voulais dire, c'est que tu es très déterminée, et Edward, aussi adorable soit-il, est trop faible pour toi.
Ve emin ol, eğer Edward'la evlenirsen baban da sana bunları vermeyecek.
Et je peux te jurer que si tu épouses Edward, ton père ne te les offrira pas non plus. Non, tu as raison.
Oradaki en iyi çocuk sendin. Kanıt olarak da sana bu sertifikayı verdiler.
Tu était le meilleur de tous, et ils t'ont donné un certificat pour le prouver.
Bu da sana, Ivar.
Et voilà quelque chose pour toi, Ivar.
Ben de sana sonra da kendime yalan söyledim.
A toi puis à moi-même.
O da sana mükemmel olduğunu söylemişti.
Mais il t'a dit que c'était parfait.
Sana başka gözle bakmasını da istemiyorum.
Et je ne veux pas qu'elle vous voit autrement.
Hadi oturalım da sana yardım edebilelim.
Assieds-toi, on va t'aider.
Ben sana çay şeyini yapsam sonra çay da seni rahatlatsa nasıl olur?
Je vais te faire un thé, et ça va t'apaiser, ok?
Canavarlar gelecektir. Sana doğru geldiklerinde kaçamayacaksın da.
Les monstres viendront, et tu ne pourras pas t'enfuir quand ils s'en prendront à toi.
- Dışarıda sana kapıyı açtım.
Je vous ai tenu la porte toute à l'heure.
Bunu seviyorum, ama şunu anlaman gerek ; işte meşgulsem ya da arkadaşlarlaysam sana anında cevap yazamayabilirim.
J'aime ça, mais j'ai besoin que tu comprennes que si je suis occupée au boulot ou avec des amis ou autre,
Ama o anda sanki yalnızdın ya da sana öyle geliyordu. Ve kendin olabilmiştin.
Mais à cet instant-là, on aurait dit que tu étais seule, ou tu croyais l'être, et tu pouvais enfin être toi-même.
En kötü ihtimalle, aleyhinde yedi oy olabilir. Bu da sana, yedi kabul oyu demektir.
Au pire, sept d'entre eux voteront contre, il restera sept "pour".
Bu da sana benim bilgisayarıma gizlice girme hakkı mı veriyor?
Ça te donne le droit de pénétrer mon ordinateur?
Sana yaptığım işler hakkında bir kaç makale okutturacağım. Böylece daha da hızlanacaksın. Tamam mı?
Vous allez lire quelques articles sur mon travail pour vous mettre à la page.
Ellerinden gelenin en iyisini yaparak senin eskort olduğunu ortaya çıkaracaklarını farz etmeliyiz, ki bu da sana cezai kovuşturma açılmasına neden olur.
Ils vont sans doute révéler que tu es une escort, ce qui peut conduire à des poursuites.
Yani, sana zarar vermek istemediğime bana inanmalısın, Ya da ihanet et.
Je ne voulais pas te faire de mal ou te trahir.
Ya da bebeği bana ver, okul taksitleri başlayınca sana geri veririm.
Ou donne-moi le bébé et je te le rendrai quand il faudra payer la fac.
Sana ulaşmanın zorluğu beni nasıl da sinirlendirirdi.
Avant, ça m'énervait de ne pas réussir à te joindre.
Sana yardım edebilirim ya da bir alabalık gibi bağırsaklarını dökebilirim.
Je peux t'aider. Ou je peux t'éventrer.
Sana yukarıda ihtiyacım var.
J'ai besoin de toi.
Tina, sana neden Uber çağırmıyoruz ve yarın da arabanı almaya gelmiyorsun?
On pourrait t'appeler un Uber et tu récupérerais ta voiture demain.
sana da merhaba 35
sana da iyi şanslar 18
sana da mutlu noeller 22
sana daha önce de söyledim 24
david 2467
davıd 24
darling 44
daddy 17
danny 1357
daniel 570
sana da iyi şanslar 18
sana da mutlu noeller 22
sana daha önce de söyledim 24
david 2467
davıd 24
darling 44
daddy 17
danny 1357
daniel 570