Shizu tradutor Francês
113 parallel translation
O bayan Oyû shizu'nun en büyük ablası, Kayukawa'nın oğlu ile evlenen.
Celle-là, c'est Madame Oyu, la sœur aînée d'Oshizu qui a épousé le fils Kayugawa.
Haydi Shizu, selam ver.
Allez Shizu, dis bonjour.
Bu harika bir durum, öyle değil mi Shizu!
Shizu, c'est une belle réunion, n'est-ce pas!
Ya Shizu?
Et Shizu?
Shizu?
Shizu!
Shizu için çok iyi bir koca olacağı kesin.
Il sera sûrement un très bon mari pour Shizu.
Doğru değil mi, Shizu?
N'est-ce pas, Shizu?
Shizu, ağabeyine ondan bahset.
Shizu, raconte donc à ton grand frère...
Biliyor musun Shizu... anlaşılan başta beni sen sanmış.
Tu sais Shizu... il paraît qu'au début, il m'a prise pour toi.
Tüm erkek ve kız kardeşlerimden bana en yakını Shizu'dur.
Parmi mes frères et sœurs, Shizu est la plus proche de moi.
Dinle Shizu...
Écoute Shizu...
Aslında, sizinle Shizu hakkında konuşmak istiyordum.
Je voulais, en fait, te parler d'Oshizu.
Ama Shizu doğrudan bir cevap vermiyor.
Mais Shizu n'a toujours pas donné de réponse nette.
Shizu, biliyorsun herkes bu evliliğe karşı çıkıyor?
Shizu, sais-tu... que tout le monde s'oppose à ce mariage?
Ee, Shizu?
Alors, Shizu?
Shizu, baharın bu genç yaprakları sana bir şey hatırlatıyor mu?
Shizu, ces jeunes feuilles printanières ne te rappellent-elles rien?
Shizu o günün genç yapraklarını asla unutmayacak.
Je crois que Shizu n'oubliera jamais les jeunes feuilles de ce jour-là.
Shizu, o geri geldiğinde, daha çok eğlenmek zorundasın.
Shizu, quand elle reviendra, tu n'as qu'à folâtrer avec lui.
Shizu nerede?
Où est Shizu?
Ee, Shinnosuke Shizu ile anlaşabiliyor musun?
Dites Shinnosuke... avec Shizu, vous vous entendez bien?
Shizu?
Shizu, c'est toi?
Bayan Shizu'nun düğününden önceydi.
C'était avant le mariage de Mademoiselle Shizu.
Shizu burada değil mi?
Shizu n'est pas là?
Shizu'ya gelince, acınası durumda ama hiç bir zevce böyle bir anlaşmaya zorlanmamalı.
Quant à Shizu, elle est bien à plaindre... mais aucune épouse n'est contrainte à une telle loyauté.
Shizu, benimle gelmek ister misin?
Shizu, tu veux bien m'accompagner?
Shizu, kocanı banyoya götür ve alnını sil.
Shizu, va donc au bain avec ton mari pour éponger sa sueur.
- Shizu...!
- Shizu...!
Shizu ve Shinnosuke'yi bir daha görmek istemiyorum.
Je n'ai pas envie de revoir Shizu et Shinnosuke.
Shizu doğumda çok zayıf düştü ve bebeğini bırakıp öldü.
Après son accouchement, Oshizu s'est affaiblie et elle est morte en laissant cet enfant.
Lütfen, size yalvarıyorum bu bebeğin kalbinde birleşmiş Shizu ve benim, sonsuza kadar sizinle kalmamıza izin verin.
Je vous en prie, vous en supplie... laissez Oshizu et moi-même, unis dans le cœur de cet enfant... rester auprès de vous à jamais.
Shizu, biraz kırmızı fasülye pilavı yaparak kutlama yapalım.
Shizu, fêtons cela en faisant du riz aux haricots rouges.
Merak etme, Shizu.
Ne t'inquiète pas, Shizu.
Bayan Shizu, günaydın.
Bonjour, Mlle Shizu.
Shizu'nun küçük kardeşi.
C'est le jeune frère de Shizu.
Benim adım, Shizu.
Mon nom est Shizu.
O zaman, bayan Shizu.
Mlle Shizu, alors.
Shizu, bir dakika konuşabilir miyiz?
- Shizu, je peux te parler une minute?
Bayan Shizu çok güçlü olacak, değil mi?
Mlle Shizu est très déterminée, n'est-ce pas?
Efendi Shinnosuke, bayan Shizu'dan hoşlanıyor.
Maître Shinnosuke aime Mlle Shizu.
Bayan Shizu, hayatım boyunca güzel bir kadın tarafından böyle hiç muamele görmedim.
Mlle Shizu, jamais une femme ne s'est aussi bien occupée de moi de toute ma vie.
Shizu.
Shizu.
Bayan Shizu'nun babasını mı diyorsun?
Le père de Mlle Shizu?
Bayan Shizu...
Mlle Shizu...
Shizu, aslında benim kızım.
Shizu est en réalité ma fille.
Shizu'nun annesi öldükten sonra, patron ve karısı onu evlat edindi.
Le chef et sa femme ont été assez bons pour l'adopter, après la mort de sa mère.
Günün erken saatinde nefesim sake kokarsa, yine Bayan Shizu'nun azarına maruz kalırım.
Si je sens le saké de très bonne heure, Mlle Shizu risquerait encore de me réprimander.
Bayan Shizu.
Mlle Shizu.
Bayan Shizu, Bunu siize söylemek benim için çok zor, ama kim olursan ol, Yeraltı Dünyası'nın aşağı yukarı hepsi aynı.
Mlle Shizu, je ne suis pas bien placé pour vous dire ça,
Bayan Shizu, görevlerinizde ve borçlarınızdan bahsediyorsunuz, ama bu tür şeyleri unutmanız gerekiyor.
Mlle Shizu, vous parlez de devoirs et de dettes, mais vous ne devez pas penser en ces termes.
Lord Müfettiş, Shizu hakkında durum ne diye soruyordu.
L'inspecteur a demandé ce qui allait se passer avec cette Shizu.
Sen Shizu musun?
- Es-tu Shizu?