Siniz tradutor Francês
445 parallel translation
Spaulding benim, siz Chandler'siniz.
Spaulding, c'est exact. Je suis Spaulding, vous Chandler.
Freedonia'yı kim yönetirse yönetsin siz benim için First Lady'siniz.
Peu importe qui dirige Fredonia. Vous en êtes pour moi la First Lady.
Siz Bayan Green'siniz.
Vous êtes Mme Green.
Siz kız kardeşi Mabel'siniz, değil mi? Evet.
Vous êtes Mabel, sa sœur, n'est-ce pas?
- Siz Bay Kirby'siniz, değil mi?
Vous êtes bien M. Kirby?
Siz Bayan Saunders'siniz, degil mi?
Vous êtes Miss Saunders, n'est-ce pas?
Bay Van Meer'siniz, değil mi?
Vous êtes bien M. Van Meer?
Bayan Bennet'siniz herhalde.
- Mme Bennet, je suppose.
Siz Nazi'siniz, değil mi?
Vous êtes des Nazis, hein?
Demek siz Nazi'siniz.
Voilà qui vous êtes. Des Nazis!
Bir Eski Macar Evi, değil mi? Bahse girerim, yeniden döşemesi servete mal olmuştur. - Kim siniz?
Cela a dû coûter une fortune!
Siz Bay Bulic'siniz.
Très probablement.
Doktor Edelmann'ın sizi kandırmasına izin mi verecek siniz?
Laisserez-vous le docteur Edelmann vous en dissuader?
Siz Helen St.James'siniz. Time dergisinde çalışıyorsunuz ve onun kız arkadaşısınız.
Vous travaillez au magazine "Time", et vous etes sa petite amie.
- Siz Joe Brody'siniz.
- Vous êtes Joe Brody?
- Yani siz Joe Brody'siniz. Ve Geiger'ı tanımıyorsunuz.
- Vous êtes Joe Brody... et vous ne connaissez pas Geiger.
Siz, Bayan Margherita Donati Anselmi'siniz?
Vous êtes Marguerita Anselmi? Oui, pourquoi?
- Siz Hicks'siniz, değil mi?
C'est vous, Hicks?
Hatırlıyorum. Dr. Kik'siniz.
Vous êtes le Dr Kik.
Siz de bu 18'siniz.
Vous êtes ces 18.
Siz Ellen Bowen'siniz, değil mi?
Ellen Bowen, bien sûr!
- Mösyö Toulouse-Lautrec'siniz değil mi?
Vous êtes M. de Toulouse-Lautrec?
- siz Peter Denver'siniz değil mi?
- Vous êtes Peter Denver, n'est-ce pas?
Efendi, bunu göreceğinizi düşünüyorum. Bunu mükafat olarak görebilir siniz!
Voyez celle-là, votre peine sera récompensée.
Bay Harvey'siniz, değil mi?
C'est bien M. Harvey?
Yeterince içmiºsiniz zaten.
Vous avez déja assez bu aujourd'hui.
Siz Jett Rink'siniz.
Vous êtes Jett Rink.
- Siz Jo Conway'siniz, o Jo Conway?
Vous êtes bien Jo Conway?
Demek ki İkizler'siniz.
Vous êtes un Gémeaux.
1.70'siniz, Bay Carey.
Vous mesurez 1,80 m, M. Carey.
Affedersiniz. Siz Bay Turnbill'siniz, değil mi?
Excusez-moi, vous êtes M. Turnbill, n'est-ce pas?
Siz Elisabeth Kruse'siniz, değil mi?
Vous êtes bien Elizabeth Kruse?
- Siz Sör Henry'siniz.
- Mais vous êtes Sir Henry.
- Ama siz Yahudi'siniz.
- Nous non plus.
Siz Bay McCabe'siniz.
C'est vous, M. McCabe.
Siz Bayan Dudley'siniz, değil mi?
Vous êtes bien Mme Dudley...?
Öyleyse siz Easy'siniz?
- Vous êtes Easy. - Ja.
Siz George Banks'siniz değil mi? - Ne?
Vous êtes bien George Banks?
Siz Rick'siniz.
Vous êtes Rick.
Elbette. David Stillwell'siniz.
Vous êtes David Stillwell.
Siz Yahudi'siniz, değil mi?
Vous êtes juive, n'est-ce pas?
Duvardaki Delik Çetesi'siniz, Bay Cassidy. Anlıyorum.
Vous êtes la Horde des Planqués, M. Cassidy.
'Usta Fang'sizmi'siniz?
Serait-ce vous?
Siz Doktor Caligari'siniz!
Vous êtes le Dr Caligari!
Böyle habersizce girdiğim için özür dilemeliyim... ama yanılmıyorsam, Madam Colet'siniz?
Mme Colet, je suppose? Veuillez jeter un coup d'œil sur ce sac.
- Yanılmıyorsam Edouard de Montray'siniz?
J'ajoute que je trouve indiscret que vous me demandiez mon nom. Invraisemblable!
- Siz Bayan Kane'siniz, değil mi?
Vous êtes Mme Kane?
Lee'siniz, değil mi? Evet, benim.
C'est moi-même.
Siz Cathy'siniz.
Vous êtes Cathy.
Artık yeni Bevis'siniz.
Vous êtes un homme nouveau.
Siz Celestine'siniz öyle mi?
C'est vous, Célestine?