English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ S ] / Sonsuzluk

Sonsuzluk tradutor Francês

539 parallel translation
Sonsuzluk için yaşamış olsanız dahi bizler gibi, sonunda ölüm olan kaderden kaçamayacaksınız.
Vous auriez pu vivre pendant une éternité tout comme nous.
Sonsuzluk burada bitiyor.
Voilà... l'éternité est finie.
Sonsuzluk boyunca uyumuşum gibi hissediyorum.
J'ai l'impression d'avoir dormi une éternité.
Ve yedi direk, düşüncelerin ötesinde bir gücü olan cinin omuzlarında dikili. Ve cin bir kartalın üstünde duruyor... ve kartal boğanın, ve boğa da balığın üstünde. Ve balık sonsuzluk denizinde yüzüyor.
Piliers qui reposent sur les épaules d'un génie colossal qui est debout sur un aigle accroché à un taureau qui chevauche un poisson qui nage dans la mer de l'Eternité.
Bir dakika bazen nefes almak kadar kısa, bazen ise sonsuzluk kadar uzun.
L'instant varie d'un soupir à l'éternité.
Bu huzursuz edici sesin içinde, hem yaşam, hem ölüm hem de sonsuzluk var.
La vie et la mort se mêlent dans cette rumeur. L'éternité, aussi.
Gerçekten çok kısa bir süre önceydi, ama o trenin istasyondan çıkması ve onu karanlığa götürmesi sonsuzluk gibi geliyor.
Il me semble qu'il y a une éternité que ce train est parti... l'emportant dans la nuit.
Böyle bir an insanı sonsuzluk korkusuna sürüklüyor. It happened years ago.
Croyez-moi, ce serment me remplit de terreur.
Olağan bir şey bu. Her yaşayan ölür, sonsuzluk hepimizin sonu.
Ce qui vit doit mourir pour gagner l'éternité.
Sonsuzluk gibi sanki.
Quelque chose d'éternel.
Renklerin uyumu... ve sonsuzluk.
Harmonie des couleurs... et l'infini.
Oh, sonsuzluk... öyle yalnız ki.
Cet infini est... est si plein de solitude.
Astronomik. 10 rakamı neredeyse tam olarak sonsuzluk gücüne ulaşmış.
Exactement. Le nombre dix porte presque litteralement... a l'infini.
Sonsuzluk hakkındaki endişelerini giderebilirdim ama artık çok geç.
j'aurais pu purger tes souci d'éternité, mais maintenant il est trop tard.
Uzay kadar geniş ve sonsuzluk kadar zamansız bir boyuttur bu.
Une dimension aussi vaste que l'univers, aussi intemporelle que l'infini.
Uzay kadar geniş ve sonsuzluk kadar zamansız bir boyuttur bu.
Une dimension aussi vaste que l'univers et aussi intemporelle que l'infini.
Uzay kadar geniş ve sonsuzluk kadar zamansız bir boyuttur bu.
Une dimension aussi vaste que l'univers et aussi intemporelle que l'infini.
Uzay kadar geniş ve sonsuzluk kadar zamansız bir boyuttur bu.
Par-delà celles des hommes. Une dimension aussi vaste que l'univers et aussi intemporelle que l'infini.
Uzay kadar geniş ve sonsuzluk kadar zamansız bir boyuttur bu.
Une dimension aussi vaste que l'univers aussi intemporelle que l'infini.
Uzay kadar geniş ve sonsuzluk kadar zamansız bir boyuttur bu.
C'est une dimension aussi vaste que l'espace... et aussi longue que l'éternité
Sonsuzluk için!
Pour quoi?
Sonsuzluk!
Qui me remercie?
Her dakika sonsuzluk gibiydi.
Chaque heure me semblait un siècle.
"Şimdi, işte sonsuzluk, Ester." dedi.
"Maintenant c'est l'éternité, Esther."
Verdiği tek sonsuzluk, Joe Turtle'ın almış olduğu gibidir.
Les seuls "pour toujours" qu'il offre sont du type de ce qu'a reçu Joe Tortue.
Tüm bu işaretler bana ne açıklamak istediğim hakkında hiçbir fikir vermiyor, sonsuzluk... büyüklük...
Aucun de ces signes... ne peut rendre ce que je veux exprimer. La grandeur infinie...
Veya sonsuzluk kelimesi çok mu fazla?
Au moins pour quelques jours.
Yüce Dalek tüm sonsuzluk boyunca takip edilmelerini emir verdi. Başardık!
Le Dalek Suprême nous a ordonné de les poursuivre à travers toute l'éternité.
Yüce Dalek tüm sonsuzluk boyunca takip edilmelerini emir verdi.
Le Dalek Suprême nous a ordonné de les poursuivre à travers toute l'éternité.
Sonsuzluk sadece bir gün
Je... Le docteur a raison, capitaine, - à moins que...
Bu nehrin dışında yaşam tamamen imkansız görünür ve sonsuzluk hayali yoktur.
Il semble avoir été impossible de vivre sur ces rives sans entrevoir l'éternité.
Sonsuzluk bitiyor!
La fin de l'éternité!
Sonsuzluk... sona eriyor...
L'éternité... s'arrête...
Pozisyonumuz girdiğimiz sonsuzluk noktasına o kadar yakın ki, aradaki farkı söylemeye değmez.
Notre position est si proche du point où nous avons accédé au vide, que la différence est insignifiante.
Şimdiye kadar ikna oldum..... buna sadece sonsuzluk bağlı..
J'étais sûr que pour Ie moment... L'éternité seule l'avait touchée
"İnsan düşünen bir ottur." "İki sonsuzluk meselesi."
- Oui, "l'homme est un roseau pensant"... "Les deux infinis..." Je sais pas.
- Sonsuzluk uzun bir süre galiba.
- Toujours, c'est bien long.
İnsan mutluyken, hayatın anlamı, sonsuzluk hakkındaki diğer şeylerle nadiren ilgilenir.
Quand un homme est heureux, il est rare que le sens de la vie et autres grandes questions éternelles l'intéressent beaucoup.
Tanjant kavramını, hızlanmayı, eğimi, sonsuzluk içindeki fark bağıntısını ortaya atan onlardı.
C'était eux qui ont apporté l'idée de la tangente, l'idée de l'accélération, l'idée de la pente, l'idée de l'infinitésimal, du différentiel.
Ama savaşanlara sonsuzluk gibi gelmiştir.
Sept semaines, Majesté, mais qui nous ont paru une éternité.
Sen de öğrencilerinle sonsuzluk hakkında konuşuyorsun.
Et vous parlez à vos élèves d'éternité.
Ama bu sorulardan birisine cevap bulabilirsem, sonsuzluk nedir, örneğin, bana deli demeleri umurumda bile olmaz.
Mais si je parvenais à répondre à une seule de ces questions, par exemple, ce qu'est l'éternité, je me moquerais bien qu'on me prenne pour un fou.
Sonsuzluk demek, veya tanrılık.
Ça veut dire infini ou divinité.
ve bu yakışıklı adam da ise sonsuzluk!
et ce beau jeune homme est l'éternité.
Sonsuzluk yetmedi mi?
L'éternité y a-t-elle suffi?
Sonsuzluk için aklındayım.
Dans ton esprit pour l'éternité.
Son nefesim... Kelimeler... Sonsuzluk...
Je respire une dernière fois le monde sans fin des esprits se noyer...
Evet, sonsuzluk yakında bitecek.
Oui. Une éternité qui va bientôt s'arrêter.
Sonsuzluk kadar. Beraber mi çalışıyordunuz?
J'ai une photo de l'époque...
Hac ve Yüce İsa adına... Babamız ve Kutsal Ruh ile yaşayan ve hüküm süren sensin. Tanrı ve sonsuzluk.
Par le signe de la croix de Jésus-Christ, qui vit et règne avec le Père et le Saint-Esprit pour les siècles des siècles.
Sonsuzluk öncesinde.
Mais si vous l'avez entendu...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]