Söyledim ya tradutor Francês
2,450 parallel translation
Söyledim ya oğlum, ben kimseyi vurmadım.
Je te l'ai dit, je n'ai jamais tiré sur qui que ce soit
Demin söyledim ya!
Je t'ai dit...
Söyledim ya. O zaman gazetelerdeki yerel iş ilanları takip et, evlat.
Alors, regarde les petites-annonces.
Ciddi olduğumu söyledim ya, Butters.
- Certain, je te dis.
Söyledim ya, Referansım Helen magnus.
Je dois voir Hellen Magnus, je vous l'ai dis.
Söyledim ya çoğunun suratını görmedim.
Je n'ai pas vu tous les visages.
Söyledim ya, mutluluğu buldum bile.
Tu arrêtes. Je te l'ai dit.
Lily, daha önce de söyledim ya sesini kıs ya da bir kulaklık tak.
Lily! Je te l'ai déjà dit. Baisse le son ou mets des écouteurs.
Kesin casustur bu. Söyledim ya Cartman, ben onlardan biri değilim.
Je t'ai dit que j'étais pas des leurs.
Yardıma ihtiyacım olmadığını söyledim ya!
Je n'ai pas besoin d'aide.
Söyledim ya.
Je l'ai dit.
Büyükanne sana söyledim ya işyerindeki arkadaşların yaptığı bir şakaydı.
Grand-mère, c'était une blague de mes collègues.
Söyledim ya Ki Soo'nun kankasıyım.
Je suis le frère de Ki Soo!
Söyledim ya, kaçtı.
- Je vous l'ai dit. Il s'est enfui.
Hediye olduğunu söyledim ya!
Je l'ai reçue en cadeau!
Söyledim ya.
Je vous l'ai dit.
- Az önce söyledim ya.
- Je viens de vous le dire.
- Söyledim ya, cips.
Donne à papa. Gavé de nachos.
- Söyledim ya.
Dis-lui. - Je lui ai dit.
Söyledim ya. Adı Vera.
Je te l'ai dit, elle s'appelle Vera.
Söyledim ya, bıraktım artık Tommy. Bin gündür ayık geziyorum.
Je te l'ai dit, j'ai arrêté depuis bientôt 1000 jours.
Sana söyledim ya, adamın tam ensesindeydim. Sanki iki kişi birden üstüme atlamış gibiydi.
J'étais à ses basques et il m'est tombé dessus.
Anne sana söyledim ya adam vampir!
Maman, je te l'al dit. C'est un foutu vampire!
Söyledim ya, artık yapmıyorum.
Je ne fais plus ça. Je te l'ai dit.
Söyledim ya, mesaj attığından beri ondan haber almadım.
Non, je vous ai dit, pas de nouvelle depuis son texto.
O... o kadar yakın olmadığımızı söyledim ya.
- On n'est pas intime.
Söyledim ya, gerçekle olan bağını uzun zaman önce yitirdi.
Il a perdu pied bite puis bien longtemps.
Söyledim ya. Masiello'yu Amerikalıları öldürsün diye eğitmedim.
Je n'ai pas entraîné Masiello pour qu'il tue ses compatriotes.
Hadi ama, söyledim ya karal- -
N'écrivez pas...
Brick söyledim ya.
On pourrait l'appeler?
Söyledim ya hepsi geçmişte kaldı.
Je te l'ai dit. C'est du passé, tout ça, d'accord?
Evet, söyledim ya zaten.
- Je te l'ai déjà dit.
Senatör Amidala'ya, Mandalore'un savaşın parçası olmadığını söyledim. Fakat burada kendi sarayımda bir savaş yaşıyorum.
J'ai dit à la Sénatrice Amidala que Mandalore était extérieure à la guerre, et j'assiste à une bataille, ici, dans mon propre palais.
- Söyledim ya.
Je te l'ai dit.
Lucas'a pasaportunu sadece ödünç alacağımı, sonra ona geri göndereceğimi ya da çalındığını rapor edebileceğini söyledim.
J'ai dit à Lucas que je lui renverrais son passeport, ou qu'il pouvait le déclarer volé.
Garcia'ya ıslahevleri ve üvey ailelerdeki kayıp çocukları araştırmasını söyledim, Hepsi de bu 10 siyah noktayla temsil ediliyor.
Garcia a élargi la recherche d'enfants disparus à tous les foyers d'accueil et centres de soins pour mineurs, tous représentés par ces dix points noirs.
Gecenin bir yarısı dışarıya çıkmanı ben mi söyledim?
Je vous ai dit d'aller dans les collines cette nuit? Non.
Hatta bana babana vermem için bazı hediyeler bile verdiler. Onlara hediyeleri bir iple aşağıya indireceğimizi söyledim.
J'ai dit qu'on les lui descendrait avec une corde.
- Sana kaç kez söyledim Face? - Harikaydı. - Tuco'ya yalnız gitmemeni söylemiştim.
Combien de fois j'ai dit... de ne rien tenter seul contre Tuco?
Adora'ya saat 8'de seninle buluşmasını söyledim.
Je lui ai dit de vous retrouver à 20 h.
FBI'ya yalan söyledim.
J'ai menti au FBI.
Sana kaç defa söyledim eğer bodrumdaki köpekleri aç bırakırsan er ya da geç kaçıp kendi başlarının çaresine bakarlar.
Je t'ai déjà parlé des chiens affamés dans la cave. Si tu ne les nourris pas, si tu les ignores, ils finissent par sortir et ça fait des dégâts.
Theo'ya her konuda yalan söyledim.
Ouais, mais j'ai menti à Théo, sur tout.
Martha'ya şömineyi yakmasını söyledim.
J'ai demandé à Martha d'allumer un feu.
Tanrıya şükür geldin o kadar kibarca söyledim ki, gelmezsin sanmıştım.
Te voilà! J'ai été trop polie!
Tanrıya bundan bir daha asla bahsetmeyeceğimi söyledim.
J'avais dit à Dieu que j'en parlerais plus.
- Hayır, sana söyledim ya.
- Non.
Sana söyledim iki ya da üç dakika.
Deux ou trois minutes.
Gitmesini söyledim. Benim derdim ne ya?
Qu'est-ce qui va pas chez moi?
- Söyledim ya işte! Bir şey yapmadım ben!
J'ai rien fait.
Ve bunu bilmemin sebebi de bir keresinde biriyle çıkıyordum, ve tüple dalıyorduk, ve ona onu su altında sevdiğimi söyledim, ve aniden hızlıca yukarıya çıktı, ve vurgun yedi.
Je le sais. J'ai dit à un mec que je l'aimais pendant qu'on plongeait. Il est remonté super vite et hop, décompression.