English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ S ] / Söyluyorsun

Söyluyorsun tradutor Francês

52 parallel translation
Bu daireler daha büyük. - Dogru söyluyorsun.
On est moins à l'étroit, ici.
Bana yasal olmayan birşey yapmamı söyluyorsun.
Ce que tu me demandes est illégal.
Sen harika seyler söyluyorsun ama ben dinlemiyorum... Bu aslinda dogru...
Tu me raconteras des choses intimes, et je ne t'écouterai pas.
Doğru söyluyorsun.
Tu as raison.
Benim Herkülümü senin adı sanı duyulmamış hizmetkarınla durduracağını mı söyluyorsun?
Tu demandes à un servant inconnu d'arrêter mon Héraclès.
Bana insanoğlunun gördüğü en güçlü kılıcın bu kadar mı gücü olduğunu söyluyorsun?
Et vous appelez ça l'épée la plus puissante?
Yani kazanamayacagimizi mi söyluyorsun?
Est-ce que tu insinues qu'on ne va pas gagner?
Simi bana bunun en iyi kötü ihtimalimiz oldugunu söyluyorsun öyle mi?
Vous me dites que c'est notre option la moins pire?
Şimdi o seni terk etti ve sen eve ağlamaya gitsen daha iyi olur. Niye bana bunu soyluyorsun?
Il t'a laissé tomber, pourquoi tu viens me voir?
Niye hep yanlis soyluyorsun?
Pourquoi tu te trompes toujours?
Bu seylerin peynir ekmek gibi satildigini mi soyluyorsun?
Vous voulez me faire croire qu'elles filent du magasin?
Bir subaya silahini teslim etmesini mi soyluyorsun?
Tu veux qu'un officier renonce à son revolver.
Ne? Ates edemiyecegimi mi soyluyorsun?
T'insinues que je sais pas tirer?
Silahin ise yaramadigini mi soyluyorsun?
Tu dis qu'il marche pas?
BUTUN YASADIKLARIMIZDAN SONRA BANA BUNLARI MI SOYLUYORSUN?
C'est tout ce que vous avez à me dire?
DUN OLANIN BENiM YUZUMDEN Mi OLDUGUNU SOYLUYORSUN?
Mes péchés ont entraîné ce qui s'est passé hier?
- Onun ben oldugumu mu soyluyorsun?
- Tu prétends que c'est moi?
Neden aklini yitirdigini soyluyorsun?
Et qu'est-ce qui te fait dire que tu perds la boule?
Ingilizcen iyiymis, Abdul ama yalan soyluyorsun ve bu da hic iyi degil.
Ton anglais est bon, Abdul, mais tu mens, et ça, c'est pas bon.
Bana bu konu hakkinda bir sey bilmedigini mi soyluyorsun?
Vous affirmez ne pas être au courant?
Dogru soyluyorsun.
Tu n'as pas tord.
Bana IRS'den geldiğini söyledin Fakat şuanda bana yalan soyluyorsun. — hayir.
Vous dites que vous êtes des impôts, mais c'est faux.
Burada oturup tanimadigin bu insanlara senin gibi olmadiklari icin kusurlu olduklarini mi soyluyorsun?
Vous êtes assis là et vous leur dites qu'ils sont incomplets parce que différents.
- Hayir degil. Beni tanimiyorsun ama kalbimdeki deligi uyusturucu ve seksle doldurmami soyluyorsun.
Je devrais remplir mon cœur de drogue et de sexe.
Teo Van Gog'un "Teslimiyet" adli filminden bir sahne. Allah'im, erkeklerin koruyucularimiz ve bakicilarimiz oldugunu soyluyorsun. Cunku sen onlari digerlerinden guclu yarattin.
Allah... tu dis que l'homme est le protecteur de la femme car tu lui as donné plus de force.
- Sen dogruyu soyluyorsun. Bense kurguyu. - Hayir, ben dogruyu bilmiyorum.
Toi, tu détiens la vérité.
AİLENİ ÖNEMSEDİĞİNİ SÖYLÜYORSUN AMA İŞİN ASLI ÖYLE DEĞİL.
Tu dis que ta famille t'importe, mais c'est faux.
Elliott ve ben kosulsuz olarak tedavini odemeyi kabul ettik. Bu teklif hâlâ gecerli ayrica... Ve sen bizi gururun icin reddediyorsun her neyse, ve karina da tedavini odedigimizi soyluyorsun.
Elliott et moi te proposons de payer ton traitement, sans aucune condition... offre qui est toujours valable, d'ailleurs... et tu refuses par fierté, peu importe, puis tu dis à ta femme qu'en fait, nous payons ton traitement.
Bizim bilgimiz disinda, istegimiz disinda, bizi yalanina dahil ediyorsun ve burada oturmus bunun bizi ilgilendirmedigini soyluyorsun.
Sans nous le dire, contre notre volonté, tu nous impliques dans ton mensonge. Et tu me dis en face que ça ne me regarde pas?
Bize soyluyorsun, soyle yapin, boyle edin. Mutlu olun, kendinizi affedin, vir, vir, vir.
À nous servir tout ce baratin, tout ce bla bla.
Hepimizi buraya getirdin Ve simdide rehper olmadigini soyluyorsun...
Donc tu nous montres tout ce chemin jusqu'ici pour nous annoncer que t'es même pas un vrai guide? ...
Dogru soyluyorsun.
Tu as raison.
- BANA YALAN MI SOYLUYORSUN?
Tu nous envoies dans un piège? Non je ne vous trompe pas.
Dogru soyluyorsun, Ben buna sahidim.
C'est vrai.
- Benim yalanci biri oldugumu mu soyluyorsun?
Tu m'accuses de mentir?
Umarim arkandan garaja itmemi soyluyorsun.
Tu veux dire, jusqu'au garage, j'espère?
YALAN SÖYLÜYORSUN
C'est un mensonge.
- Yalan soyluyorsun!
- T'es une menteuse!
Yalan soyluyorsun Ryan.
Réessaye.
Oylece gitti. - Yalan soyluyorsun. - Dur, dur.
Tu mens.
Bunlarin hepsinin benim hakkimda oldugunu mu soyluyorsun?
Vous pensez qu'il me vise?
Yalan soyluyorsun.
Menteuse.
Aslinda gelmem gereken zamandan 15 dakika oncesini soyluyorsun hep.
Tu me dis tout le temps d'être quelque part 15 min avant là où je dois être.
Bana Zoey'nin hayatta ve bu sabah Kuzey Carolina'da mi oldugunu soyluyorsun?
Tu me dis que Zoey était en vie et à la Caroline du Nord ce matin?
Orada bazi ilginc seyler soyluyorsun.
Vous avez dit des choses intéressantes.
O zaman neden soyluyorsun?
Alors, pourquoi vous dites ça?
Kotu birseymis gibi soyluyorsun.
Tu dis ça comme si c'était une mauvaise chose.
simdi isi birakip seninle gelmemi mi soyluyorsun?
Vous me conseillez de tout lâcher pour vous suivre?
Sandy, surekli yalan soyluyorsun.
Sandy, tu mens comme tu respires.
Surekli sarki soyluyorsun.
Tu chantes sans arrêt.
Herkes ne duymak istiyor saniyorsan onu soyluyorsun.
Tu dis aux gens ce qu'ils veulent entendre.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]